Bugünkü köşe yazısında Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’un AK Parti’nin başarısızlıklarını sıraladığı paylaşımına tepki gösteren Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, emekli generale tepki gösterdi.
Tuna, 'Şunu Aklından Çıkarma' başlıklı yazısında, Yavuz'a "Bütün seçimlerden zaferle çıkmış, 19 yıl iktidarda ve hâlâ tüm anketlerde birinci çıkan bir partinin hangi başarısızlığından söz ediyorsunuz?" sorusunu yönetti.
“Bu kavgada, Türkiye'nin tam bağımsızlığını isteyenler Cumhuriyet'in mevzilerindedir, ‘yeni mandacılar’ müstevlilerin. ”diyen Tuna, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emekli General Ahmet Yavuz gibilere naçizane bir tavsiyem var:
Madem "Atatürkçülük" yapacaklar, adam gibi yapsınlar. TGB'li gençlerden Cumhuriyet'i ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü öğrenmeye çalışsınlar. Gurur, kibir yapmasınlar, öğrenmenin yaşı yok.”
Salih Tuna’nın yazısının tamamı şu şekilde:
Cumhuriyet gazetesinden bir arkadaşımız, matah bir şeymiş gibi bunun bir tweet'ini paylaşınca muttali oldum.
Bunun dediğim, Ahmet Yavuz adında emekli bir general.
İş bu generale göre "AKP" başarısızmış, bunun da üç temel sebebi varmış. Birinci sebebi de şuymuş: "Devleti doğru işletmek yerine Cumhuriyet'in kurucu değerleriyle kavga etmek ve kendi cumhuriyetini inşa etmek..."
Saydığı "sebeplerden" birincisi bu olunca, diğer ikisini merak bile edemiyorsunuz.
Kaldı ki, AK Parti'nin "başarısız" olduğunu söyleyebilmek için insanın ya "gerçeklerle" ya da "başarı" kelimesinin bizzat kendisiyle sorunlu olması gerekir
Bütün seçimlerden zaferle çıkmış, 19 yıl iktidarda ve hâlâ tüm anketlerde birinci çıkan bir partinin hangi başarısızlığından söz ediyorsunuz?
Üstelik girdiği tüm seçimlerden yenilgiyle çıkmış, başarısızlık abidesi CHP varken.
Teşkilatı Esasiye Kanunu'na, 29 Ekim 1923'te alınan ve 30 Ekim 1923'te Resmi Gazete'de yayımlanan, "Türkiye devletinin dini, Dini İslam'dır" ibaresi eklendiğine göre Türkiye Cumhuriyeti, İslam Cumhuriyeti olarak kuruldu. Ki bu ibare 1924 Anayasası'nda 2. Madde olarak yer alır.
Şimdi söyleyin bakalım, neymiş Cumhuriyet'in kurucu değerleri?
Cumhuriyet'in kurucu değerlerinden kasıt laiklik ilkesiyse, Cumhuriyet kurulduktan çok sonra, tee 5 Şubat 1937'de Anayasa'ya girdi... Kuvvetler ayrılığı falan derseniz, ona bizzat Gazi Paşa inanmıyordu.
Emekli General Ahmet Yavuz, CHP'nin HDP'nin arzusu doğrultusunda tezkereye "hayır" oyu vermesine hiç takılmamış.
Tuhaf tabii.
Hem "Cumhuriyet'in kurucu değerleri" üzerinden AK Parti'yi sigaya çekmeye kalkışacaksın, hem emekli bir general olarak Cumhuriyet'in bekasını ilgilendiren bir konuda ağzını açmayacaksın!
Uğur Mumcu'nun abisi Ceyhan Mumcu'ya göre tezkereye "hayır" demekle CHP, Cumhuriyet'in güvenliğini tehlikeye atmıştır.
Demek ki herkesin Cumhuriyet telakkisi farklı.
O halde, Ahmet Yavuz "Cumhuriyet'in kurucu değerleri" derken, CHP'nin özünü kastetmiş olabilir.
Şayet böyleyse ona kötü bir haberim var.
Sevgili İpek Özbey'in yaptığı söyleşide Prof. Ersin Kalaycıoğlu şöyle diyor: "CHP özüne dönmelidir sözünü çok duyuyorum. Özü dedikleri noktada, bizim araştırmalarımız doğruysa, yüzde 8 seçmen var. Yüzde 2.6 kadar da örneklem hata payı koyalım, en fazla yüzde 10. Ama CHP yüzde 25 oy alıyor. Bu büyük başarı. Hatırlayın, Baykal ile 1999 seçimlerinde özüne döndü, yüzde 8 oy aldı..."
Kılıçdaroğlu bundan olsa gerek (Tezkere dolayımında PKK elebaşılarından Mustafa Karasu'dan övgü alacak kadar) "CHP'nin özünden" uzaklaşmaya çalışıyor.
Kimsecikler gerçeği çarpıtmasın:
Ortada kakofoni yok, kavga gayet nettir ve müstevliler ile Türkiye Cumhuriyeti arasındadır.
Bu kavgada, Türkiye'nin tam bağımsızlığını isteyenler Cumhuriyet'in mevzilerindedir, "yeni mandacılar" müstevlilerin.
Emekli General Ahmet Yavuz gibilere naçizane bir tavsiyem var:
Madem "Atatürkçülük" yapacaklar, adam gibi yapsınlar. TGB'li gençlerden Cumhuriyet'i ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü öğrenmeye çalışsınlar. Gurur, kibir yapmasınlar, öğrenmenin yaşı yok.
Mümkünse şuncağızı da akılcağızlarından çıkarmasınlar:
Cumhuriyet'i Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ne kadar gerçekse, 15 Temmuz 2016'da misli görülmemiş işgalden kurtaran da Recep Tayyip Erdoğan'dır.