Siz bir kerecik olsun, her gün bize demokrasi, adalet, hak, hukuk, vicdan, egemenlik, insan hayatı, zulüm, saldırganlık, mertlik minvali okuyanların Yemen ve halkını her gün füzelerle vuran, binlerce çocuğu yakan, sivil yerleşim yerlerini yıkan Suudi Oligarklarına bir eleştirilerini duydunuz mu?  Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen’i işgal ediyor. Adalarını ilhak ediyor. İşgal ettiği Yemen topraklarına kalıcı askeri üsler kuruyor. Bu üslerde İsrailli askeri uzmanları barındırıyor. Siz televizyonlarda yatıp kalkan, her konuda uzman yandaşların bu saldırılarından dolayı İsrail’i kınadıklarını duydunuz mu? Birleşik Arap Emirlikleri'nin işgallerini, ilhak kararını eleştirdiklerini okudunuz mu? Duyamazsınız, okuyamazsınız zira bunlar sahibine göre kişneyen at misalidir. Patlıcanın değil Sultanın yalakalarıdır. Sahipleri İsrail’i yerden yere vurunca onlar da saldırıya geçer. İsrail ile muhabbet köprüleri kucaklaşmalar yeniden zuhur edince evcilleşirler, uslu yazılar kaleme alırlar. Bu ilişkinin gazından Türkiye’nin hanesine yazılacak gelirlerden süslü senaryolar yazarlar. Sanırsınız İsrail gazının boruları Türkiye’ye kadar dizilmiş vananın açılmasına ramak kalmış. Ertesi gün gazdan kazanılan dolarlar devletin kasasına boşalacak.

Suriye’yi birlikte dövmek mottosu altında sahipleri daha ziyade Suudi ineğini sağmak amacıyla ‘Sünni kardeşliği ve ortak askeri teşkilat’ kurmaya heves gösterince, bu kalemşorlar Suudi putperestine secdeye düşerler. Şii/Alevi düşmanlığında Muaviye ve Yezid'e rahmet okuturlar. Sahipleri Suudilerle küs olunca Suudi putlarını ilk kıranlardan olmak için birbirleriyle yarışırlar. Birleşik Arap Emirlikleri ile kanka iken Dubai’ye methiyeler düzerlerdi. Sosyetemizin tatil yaptığı cennet mekan olarak propaganda edilirdi. Dubai’nin şaşaalı hayatını, gökleri delen binalarını, uzaydan görülen palmiye suni adasını ve dünya milyarderlerinin servet değerindeki arabalarını, villalarını, mücevherlerini anlatırken ağızların suyu akardı. Suudi, Dubaili şeyhlerin limanlarımıza demirleyen yatlarını sanki bize bırakacaklarmış gibi öve öve bitiremezlerdi. Şeyhler ve karıları bu kadar alışveriş yaptılar, bol bahşiş bıraktılar, yeni iş alanları açacaklar, gençlerimize fırsatlar doğacak gibi akla ziyan yalanlarla bu sonradan görme mahlûkların propagandalarını yaparlardı.

YENİ BALAYI DÖNEMİ VE ADNAN OKTAR

Ardından ülkemize karşı birçok kumpas ve komplonun içinde oldukları yazılır, anlatılır. Kötülüklerin anası olarak tanıtılır. İktidara karşı FETÖ ile işbirliği yaptıkları söylenir. Meşru hükümetimizi devirmek için milyarlarca dolar bütçe harcadıkları iddia edilir. Ve bir gün bütün bunlar olmamış gibi eski üslup devreye sokulur, televizyon programları, köşe yazıları, haber bültenleri tedavüle girer. Övgüler, bu ilişkinin sağlayacağı hayali kazanımlar, pembe dizi tadında anlatılır. Bu topaçtan daha hızlı dönmelerin fırıldaklığına bir özeleştiri yapma ihtiyacı duymazlar. Zira onlar patlıcanın değil sahibin yalakalarıdır.

Adnan Oktar ve 'kedicikleri' ile ilgili yargıda garip işler dönüyor. Casusluk, FETÖ bağlantıları, İsrail’le ilişkileri, tecavüzleri, reşit olmayan kızları hürriyetten alıkoymaları, toplumun ahlaki değerlerini iğdiş etmeleri ve daha niceleriyle yargılanan ve içeride tutulan bu cemaatin davası usulden bozuluyor. Medyada bu haberin emaresi okunmuyor. Konu televizyonlarda haber değeri taşımıyor. Tartışma programlarına konu olmuyor. Bu kararın alınmasında İsrail ile başlayan yeni balayı döneminin bir etkisi var mı yok mu, her konuya maydanoz olan medya artistlerince masaya yatırılmıyor.

ABD VE NATO'NUN KAMİKAZE ASKERLERİ

Irak, Suriye, Libya, Mısır, Afganistan, Yemen sahasında ortaya koydukları NATO'cu, ABD'ci, İsrailci tavırları insan midesi kaldıramaz. Ukrayna’da ülkeyi felakete sürükleyen Nazi subayı Zelenskiy’in askeri oldular. Milliyet ceridesinin her gün manşetlere taşıdığı, “ABD’nin Ukrayna’ya vereceği uçaksavar ve tanksavarların yanı sıra 40 kilometre menzilli kamikaze 'drone'lar Rus işgalcileri hedef alacak” propagandası tüm yalaka hükümet medyası, dinidar, etnik bölücü ve muhalif geçinen medyanın da ortak paydası olmuş. Hepsi ABD ve NATO’da kamikaze askeri olmuş hepsi Nagehan Alçı’nın giydiği üniformada kendisini tahayyül etmiş.

Danışman Prof. Mesut Hakkı Caşın ve Prof. Ümit Özdağ ile Suriye krizinin ilk yıllarında 2011’de kaliteli programlar yapan TV8’de o vakit henüz Acun Beye satılmamıştı Suriye krizinin tartışıldığı programa Şam’dan telefonla katılmıştım. Mesut Hakkı Bey meseleyi ABD/NATO penceresinden değerlendirmiş, Suriye’nin maruz kaldığı krizin aslında Türkiye’yi hedef aldığını idrak edememişti.  Suriye savaşının ana hedeflerinden birisinin demokrasi ve özgürlük yalanlarıyla Suriye’nin mezhep ve etnik temelde bölünmesi, “Kürt” kimliği üzerinden Suriye’ye Irak benzeri bir bölünme dayatmak olduğunu söylemiştim. Fırat’ın doğusunda, kuzey Suriye’de temeli atılacak olan bu bölünmenin Türkiye’yi de içine alacağını ve Akdeniz’e kadar bir koridor açılması için bir projenin yürürlükte olduğunu anlatmıştım. Kuzey Irak Kürt Bölgesinde ABD ve Barzani peşmergesinin askeri yığınak yaptığına dikkat çekmiştim. Sayın Caşın’ın NATO askeri gibi değil bir Türk generali gibi konuşmasını tavsiye etmiştim. Haliyle bu sözlerime itiraz etmişti.

TRUMP VE MACRON'UN GÖRDÜĞÜ

Şimdi de, Rusya’nın haddini aşması durumunda Türkiye’nin NATO ile birlikte Moskova’ya karşı askeri müdahalede bulunabileceğini söylüyor. Malesef sayın Caşın, halen dünyaya NATO gözlükleriyle bakmaktadır. NATO gerçeğine “Beyin ölümü yaşıyor”, “İşe yaramayan hantal bir güç, rafa kaldırılmalıdır” diyen Trump ve Macron kadar müdrik değil. Avrupa Parlamentosu'na hitaben saklandığı yerden konuşan Zelenskiy, Avrupa medeniyetinin Rus tehdidi altında olduğunu, kendisinin sadece Ukrayna değil Avrupa'nın özgürlüğü için de savaştığını filan söyledi. Avrupalı parlamenterler Nazi subayı Zelenskiy’i ayakta alkışladılar. Çok duygusal ama nifak dolu bir tiyatro seyrediyoruz. ABD’nin huzurunu kaçırmasınlar diye Rusya’ya ambargo ve abluka koyanların, Rusya ile ticaretleri bozulmasın, Rusya’da yatırım yapmış şirketleri zarar görmesin diye masa altından, Türkiye üzerinden, başka ülkeler üzerinden eski tas eski hamam ticaretlerine devam ettiklerini halen bilmeyen varsa zır cahildir.

DEVLET FARKINDA ONLAR KIŞKIRTMA PEŞİNDE

NATO ve ABD Ukrayna’yı yem etmiş, bu ülke üzerinden başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa’ya, Çin’e kumpas kurmuş, Türkiye’yi bu girdabın içine çekerek Rusya ile düşman yapma, savaştırma peşinde olduğunu devlet idrak etmiş ama medyadaki ABD/NATO/İngiltere/İsrail muhibbi cemiyeti mensupları ısrarla provokasyon peşinde. Avrupa’yı Rus işgaline karşı koruyan, savunan kahraman diye pazarlanan Zelenskiy pes etmiş, Ruslarla anlaşmak için Kırım'ı ve Donbass bölgesinin bağımsızlığını tanımaya hazır, Rusya’nın Karadeniz’deki süperiyoritesini kabul etmiş ama bizim emekli generalimiz ve külliyenin askeri danışmanı Prof. Mesut Hakkı Caşın, Rusya’yı NATO ile tehdit ediyor. ‘Bu saatten sonra Ukrayna ile barış yap. Daha fazla ileri gidersen Türkiye ve NATO ile savaşmak zorunda kalırsın.’ uyarısını yapıyor.

Danışman Mesut Hakkı Bey kimin için Rusya ile kapışacak? Makamında kalmak için Rusya’ya İsrail aracığıyla her türlü tavizi vermeye hazır olduğunu, Ukrayna’yı eski Almanya misali Batı ve Doğu olarak iki parçaya bölmeye gönül vermiş Nazi subayı Zelenskiy için mi? Ya rabbim aklımıza mukayyet ol. Popolarından daha yükseğe yapmaya çalışan ve yaparken sadece üstlerini pisletme becerisi gösteren bu miyoplardan Türkiye’yi ve bölgeyi koru.

Mehmet Yuva

Aydınlık