Lavrov, "BMGK'nin 5 daimi üyesinin dünyanın kaderini dikte etme hakkına sahip olmadığı konusunda Erdoğan’a katılıyorum ve BMGK gerçekten bu hakka sahip olduğunu iddia etmiyor. Beş ülke, ancak BM tüzüğünde yer alan yetkilere sahip olduğu iddiasında bulunuyor. BM'nin tüzüğü, uluslararası toplumun tüm üyelerin ortak iradesini yansıtır ve bu 5 üye, öncelikle küresel çatışmadan kaçınılması, dünyadaki durumla ilgili özel sorumluluk üstleniyor." iddiasında bulundu.
Küresel çatışmadan kaçınılmanın 75 yıl içinde yapılabildiğine işaret eden Lavrov, "Bu durumun devam edeceğini umuyorum. BM ile BMGK'nin yeni gerçeklere uyarlanmasına ihtiyaç var. Çünkü dünyada BM kurulduğunda olduğu gibi 50 ülke yok. BMGK'nin 12'den 15 üyeye genişletildiğinde olduğu gibi 70 ülke yok. Şimdi çok daha fazlası, 193 üyesi var." diye konuştu.
Lavrov, gelişmekte olan ülkelerin de BMGK’de yer almak istediğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Elbette gelişmekte olan ülkeler de BM’nin bu organında temsillerinin artırılmasında haklı olarak ısrar ediyor. Şimdi, BMGK’nin 15 üyesinden en azından 6’sı Batılıdır. BMGK'ye Japonya da Asya'dan seçildiğinde, yedinci oy BMGK üzerinden izlenen Batı politikasının hanesine gidiyor. Bu nedenle elbette Batı’nın bu organa koltuk eklemesine gerek yok. Asya, Afrika, Latin Amerika’nın gelişmekte olan ülkeleri için koltukların eklenmesi gerekiyor."