Rusya son yıllarda başta Akdeniz olmak üzere Kızıldeniz'den Hint Okyanusu'na kadar askeri varlığını artırma konusunda oldukça aktif davranıyor. Sovyetlerin dağılmasının ardından lağvedilen Akdeniz Filosu (5. Filo)'nu 2013 yılında yeniden kuran Rusya, Suriye'deki üssünü genişletme kararının yanında bölgede yeni üs arayışlarına da başladı. 2015 yılından itibaren 21 Afrika ülkesi ile askeri işbirliği anlaşmaları imzalayan Rusya'nın; şuan Orta Afrika Cumhuriyeti, Mısır, Eritre, Madagaskar, Mozambik ve Sudan yönetimlerinden askeri üs kurmak için güvence aldığı biliniyor. Bu güvencelerin ardından inşa edilmesine karar verilen ilk lojistik üssü ise Port Sudan'da olacak.
Putin, Rusya Savunma Bakanlığı'nın Port Sudan'da bir üs kurulması teklifini Aralık 2020'de imzalamıştı. Rus liderin onayının ardından bölgedeki çalışmalar hız kazandı. Bu kapsamda her biri 450 ton yük taşıma kapasitesine sahip üç amfibi gemi, önceki gün Cebelitarık Boğazı'ndan geçerek Akdeniz'e girdi. Gemilerin 'Proje 775' yada 'Ropucha' sınıfı olarak bilinen 'Kaliningrad', 'Korolev' ve 'Minsk' isimli gemiler olduğu görüldü. Bu gemilere 'Boikiy' isimli bir de korvet eşlik etti. Gemilerin Süveyş Kanalı'ndan geçerek Kızıldeniz'e girmesi bekleniyor. Fakat Süveyş'te sıkışan dev yük gemisi nedeniyle geçişin ne zaman olacağı henüz bilinmiyor.
Rusya ile Sudan arasında yapılan anlaşma gereğince üssün inşası için gerekli arazi Sudan tarafından ücretsiz sağlanacak. Rusya, üssü desteklemek için Sudan'daki havaalanları ve limanlar aracılığıyla ihtiyaç duyduğu her türlü silah, cephane ve diğer teçhizatı getirme hakkına sahip olacak. İnşa edilmesi planlanan üste 300 personel ve nükleer güçle çalışanlar dahil 4 gemi aynı anda bulunabilecek.
RUSYA 'SICAK DENİZLER'DE KALICI
Rusya'nın 'sıcak denizlere' inmesi konusu da dönem dönem Türkiye'de de tartışılıyor. Aslında bu istek, Rusya'nın daha 18. yüzyılda başlattığı 'donmayan bir liman' arayışına dayanıyor. O dönem için coğrafi olarak kuzeyindeki buzullarla kaplı denizler ile güneyinde boğazlara ve Karadeniz’e sahip Osmanlı Devleti arasında sıkışmış kalmış olan Rusya, sıcak denizlere çıkışı olmayan bir ülke konumundaydı. Baltık ve Vladivostok'ta bulunan Rus limanlarının kışın donması nedeniyle deniz ticareti gelişememiş, küresel bir güç olmak için gerekli deniz gücü oluşturulamamıştı. Sadece Osmanlı ile değil, yaklaşık 300 yıldır batıda İsveç ve Almanya, doğuda Japonya, güneyde Pakistan, Hindistan ve İran üzerinden İngiltere ile olan mücadelenin ana ekseni de bu arayışa dayanıyordu.
Fakat Rusya bu sorunu yıllar içinde adım adım çözdü. Bugün 18 nükleer buzkıran gemisi ve nükleer tahrikle çalışan savaş gemileri sayesinde dünyanın her denizinde bayrak gösterebilecek imkan ve kabiliyete sahipler. Amiral Kuznetsov uçak gemisi de bu kuvvetin en büyük güç çarpanını oluşturuyor. Şuan Rusya'nın dünya okyanuslarında görev yapan 100'ün üzerinde gemisi bulunuyor. Yabancı ülkelerdeki askeri üslerinin büyüklüğü 700 bin kilometrekareyi aşmış durumda ve Lübnan, Kongo, Liberya, Fildişi Sahilleri, Güney Sudan, Haiti ve Fas'ta barış gücü askerleri görev yapıyor.
5. FİLO'NUN TEŞKİLİ
Rusların modern donanmasıyla Akdeniz'e inişin nereden baksanız 60 yıllık bir mazisi bulunuyor. 1958 yılında ABD'nin Lübnan çıkarmasıyla birlikte bölgeye giden Sovyet Filosu, 196364 yıllarında 'Akdeniz Gücü' olarak şekillendirildi. İlk zamanlarda Karadeniz ve Baltık Filosu'ndan çeşitli gemilerin sırayla Akdeniz'e indiği kompleks bir yapıya sahip olan Akdeniz Filosu (5. Filo), 1967'deki Altı Gün Savaşları'nın ardından müstakil bir güce dönüştürüldü. Böylece Akdeniz'de üs arayışına da başlayan Sovyetler, 1971'de Suriye ile anlaşma imzalayarak Tartus Limanı'na yerleşti. Ardından Mısır, Etiyopya, Yemen, Libya, Tunus, Yugoslavya, Vietnam ve Çin'de dahi deniz üsleri kuruldu.
Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra ise Akdeniz Filosu, 31 Aralık 1992'de Rus Silahlı Kuvvetleri'nin küçültülmesi nedeniyle devre dışı bırakıldı. Bu süreçte Suriye/Tartus dışındaki tüm limanlar boşaltıldı, rotasyonlar sona erdirildi. Neredeyse Akdeniz'deki tüm deniz gücüne son verildi. Uzun süre toparlanma mücadelesi veren Rusya'nın yeniden Akdeniz'e inişi, 2013 yılını buldu. Moskova'nın Suriye'deki olaylara müdahil olma kararıyla birlikte Rusya Savunma Bakanlığı, Eylül 2013'te Suriye'de konuşlanan Karadeniz Filosu ve Kuzey Filosu'ndan gemilerin bir kombinasyonunu kullanarak Akdeniz'de 5. Filo'yu tekrar kurdu. Bu filo şuan 15 savaş gemisi ve yardımcı gemiden oluşuyor.
AKDENİZ FİLOSU'NA TAKVİYE
Rus Donanması son dönemde Akdeniz Filosu'na ciddi bir takviye de yaptı. Kalibr seyir füzeleri taşıyan Kilo sınıfı iki yeni denizaltı Akdeniz'e gönderildi. Dizelelektrikle çalışan bu denizaltılar, dünyanın en sessizi oldukları için NATO tarafından 'karadelik' olarak adlandırılıyorlar. Ayrıca geçen yıl Sivastopol'de revizyonu tamamlanan Moskva füze kruvazörü de Akdeniz'e indi. Oniks ve Kalibr uzun menzili gemisavar ve seyir füzeleri taşıyan firkateynler de düzenli olarak rotasyona gidiyor. Bunun için güçlendirilen Karadeniz Filosu 50 gemiye ulaşırken, önümüzdeki 5 yıl için bu Filo'ya 2.5 milyar dolar bütçe ayrıldığı belirtiliyor.
Aydınlık