Rum Politis gazetesi, 'Kıbrıs: Cezalandırılmamış Suçlar Dosyası' başlığı altında yayımladığı yeni haberde, 15 Ağustos 1974'te evlerinden toplanarak öldürülen 84 Kıbrıslı Türk'ün katledilmesi emrini, 'nın verdiğini yazdı. Gazete, Taşkent katliamının tamamen karanlıkta kaldığını yazdı. Rum Politis gazetesi, 'Kıbrıs: Cezalandırılmamış Suçlar Dosyası' kapsamında yayımladığı ilk haberinde, 11 Mayıs 1964'te 10 Kıbrıslı Türk'ün, Rum polisleri tarafından öldürüldüğünü yazdı. Politis gazetesi, Kıbrıslı Türklere uygulanan katliamı, 'Bir gecede 10 Kıbrıslı Türk'ü öldürdürler. Mağusa'da 11 Mayıs 1964'teki soykırımı polisler yaptı' başlığıyla verdi.

"1 Yunan için 10 Türk öldürün" emri ortaya çıktı


Bu haberin ardından, gazete dosya kapsamında yeni haber yayımladı. Gazete, 15 Ağustos 1974'te Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) Genelkurmaylığı'nın emri üzerine, evlerinden toplanan 13 yaş ve üzerindeki 85 Kıbrıslı Türk erkeğin, Taşkent ilkokulunun bahçesine getirildiğini yazdı. Gazete ardından 84 kişinin kurşuna dizilerek öldürüldüğünü, katliamdan sadece 1 kişinin kurtulduğunu belirtti.



'DAKİKALARCA TOPLUCA ATEŞ ETTİLER'

Politis, cesetlerin üzerine düşerek hayatta kalan Kıbrıslı Türk Suat Kafadar'ın Rum polisine verdiği ifadeyi de yayımladı. Kafadar katliama giden süreci şöyle anlattı:

"(Taşkent) Tohni ve civar köylerden Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türkleri yakaladı ve okulun bahçesinde topladı. Okulun bahçesindeyken, askeri kıyafetli uzun saçlı ve sakallı, bilinmeyen bir Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türkleri aldı ve otobüsle Limasol'un Agia Fila köyüne kısa bir mesafede ıssız bir bölgeye götürdü. Yanımızda olan tüm belgeleri aldı. Sonra Kıbrıslı Rumlar ateş açmaya başladı. 510 dakika sonra silahlar durdu. Rumlar, üzerime cesetler düştüğü ve örtüldüğü için beni öldü zannetti. Rumlar, öldürülmüş olan Kıbrıslı Türkleri gömmek üzere ekskavatör getireceklerini söylediler. Birkaç saat bekleyip, Kıbrıslı Rumların gittiğinden emin olduktan sonra ayağa kalktım ve kaçtım. 8 günün ardından Mutayaka'ya (Mutluyaka) varmayı başardım. Oradan Ağrotur'daki İngiliz üslerine götürüldüm."



Taşkent'te katliama uğrayanların yakınlarının 2005 yılında Rum Başsavcılığı'na başvurduğunu kaydeden gazete, Suat Kafadar'ın ifadelerinin soruşturma için yeterli olması gerektiğine vurgu yaptı.