Dernekten yapılan açıklamada, Kayalar'la ilgili haberlere dikkat çekilerek, toplumun ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek için herkesin üzerine düşen sorumluluklar olduğu belirtildi.
Açıklamada, her insanın doğuştan gelen özelliklerle çevresinden kazandığı deneyimleri sayesinde oluşturduğu özgün bir gelişim süreci bulunduğu anlatılarak, "Her insanın güçlü ve zayıf olduğu farklı özelliklere sahip olması, çok normal bir şeydir. Bir insanın toplum ortalamasına yakın tutum ve davranışlara sahip olması, normalliğin en önemli göstergelerindendir. Toplum ortalamasının üstünde veya altında olan durumlarda ise normal dışı anormallikten söz edebiliriz. Bazı anormallikler avantajlıyken, bazı anormallikler dezavantajlıdır. Bu kişiye, zaman ve benzeri diğer faktörlere göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla bir insandan bahsederken ruh sağlığı açısından dikkat etmemiz gereken birden çok faktörden bahsediyoruz, çünkü ruh sağlığı ve psikoloji de bir sonuç tek bir nedenle açıklanamayacağı gibi, bir sebep de birden çok şeye etki edebilir. Bireysel ve toplumsal ruh sağlığı ile ilgili tüm haberler, en üst düzey özen ve hassasiyetin gösterilmesi gereken en önemli konuların başında gelmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Etkileşimin çok hızlı olduğu teknoloji çağında kişiler hakkında bilgilere ve yargılara ulaşırken bilgi kaynağının doğruluğunu tespit etmek, söylenmesi gerekeni konunun uzmanına bırakmak gerektiği vurgulanan açıklamada, çocukların medyatikleştirilmesi hakkında çıkan haberler doğrultusunda bu konunun doğru kaynaklar ve değerlendirmeler üzerinden açıklığa kavuşmasının, bir çocuğun ruh sağlığı hususunda önemli olduğu belirtildi.
Açıklamada, "üstün yetenekli" tanısı konulabilmesinin ruh sağlığı uzmanlarının yetkisinde olduğuna işaret edilerek, bir çocuk hakkında birkaç haber, sosyal medya paylaşımları, konuşma üslubu, ilgi alanı ve davranışlarına indirgenerek bu yargıya varmanın yanlış olduğu aktarıldı.
On yaşında gelişim döneminde olan bir çocuğu, söz konusu hikaye ve tanı ile göz önünde tutmanın, medyatik hale getirmenin travmatik sonuçları olacak bir tehlikeye sebep olabileceği ifade edilen açıklamada, medya organları ve sosyal medya kullanıcıları bu konuda hassas olmaya davet edildi.
"Bu tür konularda pedagojik içerik desteği alınmalı"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgül, medyanın çocuk ve toplum ruh sağlığını gözetmeye daha fazla önem vermesini tavsiye etti.
Akgül, yetişkinken çocuk gibi veya çocukken yetişkin gibi davranan örneklerin popüler hale gelmesinin eşitler arasındaki ilişkiyi zedelediğini, özellikle kişilik gelişimi döneminde kritik süreçte olan çocuk ve gençler ile onlardan rol model olarak esinlenenler için risk oluşturduğunu kaydetti.
Bu tip durumların medyatik hale getirilmesiyle çocuk ile ailesinin hayatının normal seyrinin değiştirildiğine dikkati çeken Akgül, "Burada bir diğer önemli faktör de çocuğun yetiştiği aile yapısı. Bu zamana kadar çocuktaki bu farklılık nasıl ele alındı? Çocuğa karşı çevresinde bulunan yetişkinlerin bu durumdan önce ona nasıl davranacaklarını bilemeyip, karşısında yetersizliklerini açık etmeleriyle çocuğun ruh hali bozulabilir. Burada uygun olmayan davranış biçimleri, çocuktan önce yetişkine ait. Karşımızdaki çocuk da olsa yetişkin de olsa kişiye eleştiri getirmeden, olması gerekeni ifade etmek gerekir. Bu gibi durumlarda üstün yetenekli ya da değil çocuğun medyatikleştirilmeden doğru uzmana yönlendirilmesi hassas bir konudur." değerlendirmesini yaptı.
Akgül, gençlerin gelecekleri olduğunu, normal ve normal dışı gelişim gösteren tüm bu unsurların geleceği şekillendirmede önemli birer faktör olduğunu belirtti.
Bir insanı değerlendirirken özellikle ruh sağlığı alanında daha özenli ve dikkatli cümleler kurulması gerektiğini anlatan Akgül, "Uzmanlar bilimsel açıklamalarına dikkat etmeli, bahsi geçen kişilerin ve ondan etkilenecek kitlelerin ruh sağlığı düşünülmeli, bir insanın sadece bir özelliği üzerinden değerlendirme yapılmamalı, bu tür konularda pedagojik içerik desteği alınmalıdır. Basın mensuplarının bu tür haberleri yaparken pedagojik içerik editörlerinden onay almaları, toplum ruh sağlığının gelişimi açısından çok önemlidir." ifadelerini kullandı.