5 Ocak 2017 günü PKK tarafından İzmir Adliyesi’ne bombalı ve silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kullanılan ve içinde 150 kg patlayıcı yüklü olan araç, polis kontrol kulübesine çarptırıldıktan sonra içinden atlayan terörist tarafından uzaktan kumanda ile infilak ettirildi. Polis memurumuz Fethi Sekin silahını çekerek, aracı infilak ettiren teröristin arkasından koşup son mermisine kadar çatıştı fakat kalaşnikoflarla hazır bekleyen diğer teröristin açtığı yaylım ateşi sonucu şehit düştü. Saldırıda adliye çalışanı Musa Can da şehit olurken, 1’i ağır, 19 kişi yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren 2 terörist öldürüldü.
SALDIRI NASIL GELDİ?
ABD’nin dayatmasıyla, 2010 sonrasında başlatılan ve Türkiye’nin bölünerek İkinci İsrail devletinin kurulması planı olan “Kürt Açılımı” 2015’de bitirildi. Türk Ordusu, MGK’nda alınan karar gereği 24 Temmuz 2015 günü ABD’nin “kara gücü” ilan ettiği PKK’ya karşı silahlı harekâtlara başladı. Düzenlenen Kandil ve Hendek Harekâtları sonucu 1 yıl içinde 10 binden fazla PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde özerklik ilan eden PKK/HDP’li belediye başkanları, terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları nedeniyle 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45. maddesi gereğince görevlerinden uzaklaştırıldı.
ABD, “kara gücü” PKK’yı kurtarmak ve 50 yıldır Türk Devleti içinde örgütlediği FETÖ’nün tasfiyesini önleyip iktidar yapmak için 1516 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulundu. FETÖ Gladyosu’nun darbe girişimi, Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’in kararlı müdahalesi sonucu devlet, millet birliğiyle silahla ezildi.
Türkiye, ABD’nin işgal girişimine karşı 24 Ağustos 2016’da düzenlediği Fırat Kalkanı Harekâtıyla, Suriye’nin kuzeyine girerek, “İkinci İsrail”in Akdeniz’e çıkış kapısını kapattı. Türk Ordusu Fırat Kalkanı Harekâtıyla, ABD ve İsrail’in, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi bölerek, Basra Körfezi’nden Akdeniz’e kadar kıyısı olan sözde “Kürdistan” projesini silahlı olarak tasfiye harekâtını başlatmış oldu.
TERÖR SAĞANAĞI
Türk Ordusu’nun harekâtlarına karşı ABD’nin cevabı gecikmedi.
10 Aralık 2016 günü İstanbul’un Beşiktaş İlçesi Vodafone Arena yakınında ve Maçka Demokrasi Parkı içinde, PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirilen iki ayrı bombalı intihar saldırısında 38 kahraman polisimiz, 8 vatandaşımız şehit düştü.
17 Aralık 2016 tarihinde, Kayseri’nin Melikgazi İlçesi’nde, PKK’nın gerçekleştirdiği bombalı araç saldırısında 14 askerimiz şehit oldu, 56 kişi yaralandı.
1 Ocak 2017 tarihinde İstanbul’un Beşiktaş İlçesi, Ortaköy Semti’nde bulunan Reina Gece Kulübü’nde DEAŞ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen terör saldırısında 39 kişi hayatını kaybetti, 70 kişi yaralandı.
Papaz Brunson’un 9 Aralık 2016 tutuklanmasından 27 gün sonra ise 5 Ocak 2017 günü İzmir Adliyesine, PKK terör örgütü tarafından bombalı ve silahlı saldırı düzenlendi.
TÜRK YARGISI HEDEFTE
İzmir Sulh Ceza Mahkemesince 9 Aralık 2016 günü, ABD’li papaz Brunson’ın terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği gerekçesiyle tutuklanmasına karar verildi. Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amacını bilerek ve isteyerek işbirliği yaptığı belirtildi.
Türk Yargısı hizadan çıkmıştı. FETÖ ve PKK’ya karşı mücadelede Mehmetçikleşme, Yargı’da Altın Çağ’ı getirmişti. Türk Yargısı’nı hedef alan büyük bir cevap verilmeliydi.
Saldırı günü İzmir Adliyesi'nde PKK’yla ilgili büyük bir soruşturma yoktu. FETÖ ile ilgili kritik soruşturmalar ve papaz Brunson soruşturması yürütülüyordu. Saldırı, Brunson'un tutuklanmasından 27 gün sonra gerçekleşmişti. Teröristlerin yöneldiği CBlokta bulunan nöbetçi savcı, Brunson'ı tutuklama istemiyle mahkemeye sevk eden Berkant Karakaya’ydı. Hedefte Türk Yargısı vardı.
İDDİANAMEDEN
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/295 Esas sayılı ceza dava dosyasına sunulan iddianamede, “ (…) Ayrıca çıkan çatışma sonrasında ölü olarak ele geçirilen teröristlerin bulunduğu bölgede yapılan araştırmalarda ve teröristlerin üzerinden; 2 adet kaleşnikof silah, 12 adet kaleşnikof şarjörü, 224 adet kaleşnikof fişeği, 119 adet kaleşnikof kovanı,7 adet 9 mm çapında kovan, 3 adet mermi çekirdeği, 8 adet el bombası, 1 adet Baretta marka 7.65 mm çapında tabanca, 3 adet Baretta marka tabancaya ait şarjör, 1 adet susturucu, 24 adet Baretta marka tabancaya ait fişek, 1 adet RPG 7 roketatar, 5 adet anti tank roketatar mühimmatı, 5 adet RPG 7 roketatara ait sevk fişeği, 4 adet sevk fişeği taşıma kılıfı, 1 adet tuşlu ve antenli verici, 3 adet Samsung marka cep telefonu, 700 Dolar, 1250 TL Türk Parası ele geçirilmiştir. (…)”
ÖZEL HEDEF, TERÖR VE ÖRGÜTLÜ SUÇLAR BÜROSU
Yeni Asır gazetesine röportaj veren Güvenlik ve Terör Uzmanı, Emekli İstihbaratçı Albay Coşkun Başbuğ, İzmir Adliyesi'ndeki saldırıda ‘tarik tapalı' 5 anti tank başlığı taşıyan roket kullanılmak istendiğine dikkat çekerek "Dikkat dağıtan ve şok yaratan ilk patlamadan sonra, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın terör büro katını hedef alan roketli saldırı gerçekleştirilecekti. Roketlerde takılı olan tarik tapası eylemin hedefi açısından çok önem taşıyan bir parça. Tarik tapası roketi, çarptığı ilk duvarda patlamadan, duvarı deldikten sonra patlayacak şekilde tetikleme özelliğine sahip. Adliyenin kartonpiyer duvarları göz önüne alındığında bu roketler 67 duvarı delerek geçip öyle patlayacaktı. Yani her bir roketin bir şiş gibi binanın içine, terör bürosunun iç kesimlerine kadar ulaşmasını sağlayacak bir silah ve tapa cinsi seçilmişti. Saldırganların her biri 50 tonluk tankı imha edebilecek bu roketleri kullanmak istemeleri öncelikle Terör Bürosu katını hedef alan bir katliam planlandığını gösteriyor" demiştir.
Fethi Sekin’in kahramanlığı sayesinde yüzlerce insanın ölümüne neden olabilecek büyük bir katliam önlenmiştir.
FETHİ SEKİN KATLİAM PLANLARINI BOZDU
Teröristlerin bombalı aracı infilak ettirmesinden sonra son mermisine kadar çatışarak şehit düşen Fethi Sekin, diğer polislerimizin teröristlerin yerini tespit etmesini ve öldürülmelerini sağlamıştır. Fethi Sekin’in kahramanlığı sayesinde yüzlerce insanın ölümüne neden olabilecek büyük bir katliam önlenmiştir.
VATAN SAVAŞIMIZ ZAFERE ULAŞACAK
Türk milleti, Büyük Devrimci Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir millet esir olmaktansa, yok olsun daha iyidir” şiarı ve Ömer Halisdemir, Fethi Sekin gibi kahramanlık destanı yaratan şehitlerimizin hatıralarıyla İkinci Vatan Savaşımızı zafere ulaştıracaktır.
Aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.