11 Mayıs 2013'te Reyhanlı'daki bombalı saldırıda 53 kişi hayatını kaybetmişti. Katliamın firari sanıklarından Ercan Bayat, 10 Eylül tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bayat'ın yakalanmasıyla ilgili olarak Hatay İl Emniyet Müdürlüğü'nün Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği fezlekede ilginç detaylar yer aldı. 8 Eylül günü Alo 140 ihbar hattını arayan bir kişinin ödül yönetmeliğinden yararlanmak istediğini belirterek, Bayat'ın Yayladığı Denizgören mevkiinde görüldüğü ihbarında bulunduğu belirtildi. Fezlekede, Bayat'ın yakalanması özetle şöyle anlatıldı:
"İhbarcı şahsın vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda araştırmalar devam ettiği sırada eşkale uyan erkek bir şahsın ormanlık alan içerisinde Suriye sınırı istikametine doğru kaçtığı görülmüştür. Bunun üzerine şüphelinin durması yönünde ve şüphelinin duyabileceği bir şekilde yüksek sesle müteakip defalar, 'Polis, dur' şeklinde uyarılarda bulunulmuş, şüpheli şahıs Suriye sınırına doğru kaçmaya devam ederken uyarı amaçlı havaya birkaç sefer uyarı atışı yapılmış, şüpheli kaçmaya devam ederken dağlık alanda kayalıklardan yere düşmesi sonucu yakalanmıştır. Şahıs yakalama sırasında da direnmeye devam ettiğinden, direncini kıracak ölçüde orantılı bir şekilde güç kullanılmış ve aynı gün saat 14.35 sıralarında yakalanmıştır."
SURİYE İSTİHBARATI KİMLİK KARTI
Hürriyet'in haberine göre, fezlekede, Bayat'ın üzerinden bir cep telefonu ile fotoğrafının yapıştırılmış olduğu Arapça yazılı Suriye Arap Cumhuriyeti tarafından düzenlenmiş kimlik kartı ele geçirildiği belirtildi. Kimliğin ön yüzü bölümünde "Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetler Komutanlığı İstihbarat Şubesi. Ercan Süleyman Bayat'a İstihbarat Şube 217 No'lu Bürodan 1002 sayılı numara ile 7.62 mm. çaplı tüfeği taşımasına izin verilmiştir. Seri No:51026680 Hizmete Özeldir. 21 Kasım 2105. İstihbarat Şube Müdürlüğü Mührü" ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
6 SAAT YÜZMÜŞ
26 Mayıs 2014 tarihli tutanakta ise X1 şahıs ile Viber üzerinden yapılan görüşmede "Ercan'ın (Bayat) 13 Mayıs 2014 tarihi itibariyle bomba eğitimine başladığı, Ercan'ın çok atletik yapıya sahip olduğu, Suriye'd en Samandağ Çevik sahiline kadar yüzebildiği hatta Ercan ve Cengiz'in (Cengiz Sertel) patlama olayı sonrası Suriye'ye kadar 6 saat boyunca yüzerek geçtikleri" bilgisinin olduğu belirtildi.
"İhbarcı şahsın vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda araştırmalar devam ettiği sırada eşkale uyan erkek bir şahsın ormanlık alan içerisinde Suriye sınırı istikametine doğru kaçtığı görülmüştür. Bunun üzerine şüphelinin durması yönünde ve şüphelinin duyabileceği bir şekilde yüksek sesle müteakip defalar, 'Polis, dur' şeklinde uyarılarda bulunulmuş, şüpheli şahıs Suriye sınırına doğru kaçmaya devam ederken uyarı amaçlı havaya birkaç sefer uyarı atışı yapılmış, şüpheli kaçmaya devam ederken dağlık alanda kayalıklardan yere düşmesi sonucu yakalanmıştır. Şahıs yakalama sırasında da direnmeye devam ettiğinden, direncini kıracak ölçüde orantılı bir şekilde güç kullanılmış ve aynı gün saat 14.35 sıralarında yakalanmıştır."
SURİYE İSTİHBARATI KİMLİK KARTI
Hürriyet'in haberine göre, fezlekede, Bayat'ın üzerinden bir cep telefonu ile fotoğrafının yapıştırılmış olduğu Arapça yazılı Suriye Arap Cumhuriyeti tarafından düzenlenmiş kimlik kartı ele geçirildiği belirtildi. Kimliğin ön yüzü bölümünde "Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetler Komutanlığı İstihbarat Şubesi. Ercan Süleyman Bayat'a İstihbarat Şube 217 No'lu Bürodan 1002 sayılı numara ile 7.62 mm. çaplı tüfeği taşımasına izin verilmiştir. Seri No:51026680 Hizmete Özeldir. 21 Kasım 2105. İstihbarat Şube Müdürlüğü Mührü" ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
6 SAAT YÜZMÜŞ
26 Mayıs 2014 tarihli tutanakta ise X1 şahıs ile Viber üzerinden yapılan görüşmede "Ercan'ın (Bayat) 13 Mayıs 2014 tarihi itibariyle bomba eğitimine başladığı, Ercan'ın çok atletik yapıya sahip olduğu, Suriye'd en Samandağ Çevik sahiline kadar yüzebildiği hatta Ercan ve Cengiz'in (Cengiz Sertel) patlama olayı sonrası Suriye'ye kadar 6 saat boyunca yüzerek geçtikleri" bilgisinin olduğu belirtildi.
