Komisyonda, Giresun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde Teknik Takip ve İşletme Büro Amiri olan ve 1 yıldır Rabia Naz Vatan'ın şüpheli ölümünün soruşturmasında görev alan Hüseyin Emir dinlendi. Hüseyin Emir, Rabia Naz'ın olay günü hareketlerini, son görüştüğü kişileri, geçtiği güzergahları, olay günü görev yapan ve müdahale eden polisleri sorguladıklarını belirtti. Emir, olayın gerçekleştiği çevrede bulunan güvenlik kamerası ve Mobese kamerası görüntülerini komisyonda izleterek, şöyle dedi:.
"Kamera kayıtlarına göre saat 16.30'da Rabia Naz Vatan okuldan ayrılıyor. Dondurma alıyor ve eczaneye annesinin yanına gidiyor. Arkadaşlarıyla oynaması için annesinden izin istiyor; ama annesi izin vermiyor. Hareket saatlerine bakarsak 16.49'dan sonra kamera görüntüsü yok. Eczaneden eve gidene kadar ne kadar süre geçtiğini, bizzat ölçümlerini yaptım, yürüdüm ne kadar zamanda geçebileceğini gördüm. Eve gidiş için 4 farklı güzergah var. Hızlı, yavaş, sohbet ederek, koşar adım yürüdüm. 7 dakikada evin orada oluyor. 16.49'dan sonrasında bir görüntümüz yok, bizi zora sokan bu. Bölgeye gidip tek tek tespit ettik ve Rabia Naz'ın eve giderken Ören yolunu kullanabileceği kanaatine vardık. Kimse bir şey söylemek istemiyor. 'Beni bu olaya bulaştırmayın' diyorlar. 17.01 sıraları Rabia Naz'ın binaya gelişi olduğunu tahmin ediyoruz.".
ÖLÜ MUAYENE RAPORU İNCELENDİ
Hüseyin Emir, Rabia Naz'ın ölü muayene tutanağını göstererek komisyona bilgi verdi. 27 yıllık meslek hayatında birçok cinayet dosyasında görev aldığını hatırlatan Emir, şöyle konuştu:
"Ören yolu üzerinde herhangi bir kaza olması durumunda görülmeme, duyulmama ihtimali yok. Biri saklarsa diğeri kesin söyler. Eve giriş saati 17.01 dersek bulunduğu saat 17.13. Gördüğünüz gibi parmak aralarında kalan izler, deri kopmaları, diken ve benzeri diken batığı, sol kolda bir darbe sonucu iz görüyorsunuz. Bu yan göbek kısmını görüyorsunuz. Darbe değil dal veya dikenden oluşacak bir iz. Sol baldır içinde meydana gelen koşmadüşmede oluşacak bir yara. Ayaklarına bakınca bu yaralanma iki şekilde olur; ya dışarıdan bir darbe olacak kemik çıksın, ya da düştüğünde burkma olacak ki kemik dışarı çıksın. Şu ayağın üzerinden en az bir tonluk araç geçmesi durumunda herhangi bir iz kalmaması mümkün değil. Bir tondan fazla olan bir aracın o kol ve bacak üzerinden geçmesi durumunda herhangi bir hasar kalmamasını akılla mantıkla izah edemem. Adli tıpçı değilim, başkasının görev alanına girmek istemiyorum. Baba Şaban Naz'ın iddialarını çürütüyoruz izlenimini de vermek istemiyorum. Ama kızımızın vücudundaki izlere bakıldığında bir darbe belirtisi görmüyoruz. Fotoğraflarda deri toplanmalarının bir yönüne doğru olduğunu görüyoruz. İzlerin daha çok sürtünmeye bağlı olduğunu görüyoruz."
.Hüseyin Emir, Rabia Naz Vatan'ın günlüğünün sayfalarının yırtıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Günlüğün varlığından en başta haberimiz yoktu. Sonra günlük ortaya çıktı. Çok olumlu şeyler yazılmadığı söyleniyor. Şaban'ın ablası Ülkü beyanında, Şaban Vatan'ın olayı trafik kazasına yönlendirip sağa sola saldırmaya başlamasından sonra neyin ne olduğunu anlaması günlüğü ona teslim ettiklerini söylüyor. İfadeleri alınan kişilere göre günlüğün sayfaları tam. Daha sonra biz adli emanetten gidip savcının bilgisi dahilinde günlüğü aldık. Günlük polise gelmeden önce baba alıyor. Günlüğün içerisinde iki saç teli çıkıyor. Rabia Naz ile uyumlu çıkıyor. Gelen raporda günlüğün sayfalarının yırtık olduğu söyleniyor. Günlükle ilgili birçok inceleme yaptırdık. Analiz çalışması, parmak izi, birçok kişinin parmak izi çıktı. Günlükte de 'Kendimden nefret ediyorum, aileme çok layık olduğumu düşünmüyorum, arkadaşlarım beni çok sevmiyor' gibi şeylerin yazdığı söyleniyor; ama bunların yazılı olduğu bir kaç sayfanın olmadığı ve sayfalardan yırtık olduğunu görüyoruz."
.