Sovyetler’in dağılmasından sonra Rusya'nın kamu mallarını özelleştirmelerle yağmalama süreci, milyar dolarlarlık zenginler yarattı. Batılı çok uluslu bankalar ve şirketlerle ekonomik entegrasyona giren oligarklar, Rusya’nın çöküşüne yol açtı. Putin, oligarklara diz çöktürerek süreci tersine çevirdi.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonraki yıllarda Rusya'daki kamu mallarını özelleştirmelerle yağmalamasüreci, birçok iş insanını milyar dolarlarlık zenginler haline getirdi.‘Oligarklar’ olarak anılan kesim, ülkenin toplam gelirinde önemli paya sahip doğal gaz da dahil olmak üzere birçok kilit sektörde hakimiyet kurdu. Batılı çok uluslu bankalar ve şirketlerle ekonomik entegrasyona giren oligarklar, Rusya’nın 1990’dan başlayan süreçle ekonomik çöküşüne yol açtı. Putin, oligarklara diz çöktürerek süreci tersine çevirdi.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla oluşan otorite boşluğu, özellikle 1980’lerde kendini göstermeye başlayan zengin iş insanlarına fırsatlar doğurdu. Neredeyse hiç pahasına çok önemli fabrikaların, madenlerin, medya şirketlerinin, enerji tesislerinin, petrol kuyuları ve daha birçok değerli işletmenin zilyetini üzerlerine aldılar. Devlet yönemiyle sıkı bağlar kuran ve giderek kendini devletin üstüne koymaya başlayan bu grup, birbirlerini kollayarak ihalelerikendi aralarında kapattı. 19911999 yılları arasında devlet başkanı olan Boris Yeltsin'in döneminde oligarklar, kısa sürede ülke ekonomisini ve siyasetini yönlendirir duruma geldi. 1990’lar boyunca ülkenin yönetiminde ve toplumsal hayatına damgasını vuran gruba Rusya’da “oligarklar” denmeye başladı. O kadar ki en güçlü ve etkili yedi oligarka isim bile takıldı: “Büyük Yedi” (Семибанкирщина).
ÜLKE YOKSULLAŞTI, OLİGARKLAR ZENGİNLEŞTİ
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya ciddi bir ekonomik krizin içine düştü. 1989’da yüzde 2 olan yoksulluk oranı, 1998’e gelindiğinde yüzde 23’e ulaştı. Bu yüzde 23’lük kesimin günlük geliri 2 dolarakadar düşerkennüfusun yüzde 40’ından fazlası da günlük 4 dolardan daha az kazanıyordu. Rusya, 1990’ların ortalarındanitibaren emekli maaşlarını ödeyemez, çalışanların haklarını veremezhale geldi.Evsiz insanlar başkent Moskova’nın sokaklarını doldurmaya başladı, dilencilik yaygınlaştı. Enflasyon fırladı. Çok sayıda Rus, yaşamını kazanabilmek için ülkeden göç etti. Onların önemli bir oranı da başka ülkelerin toplumsal söyleminde uzun süre yaşayacak şekilde fuhuşa yönelmek durumunda kaldı. Diğer yandan da devlet borçları büyük oranlarda arttı, yolsuzluk yaygınlaştı, mafyatik güçler yükseldi, devlete güven azaldı. Son olarak 1997’de Doğu Asya Krizi’nin patlak vermesi zaten zor durumda olan Rusya’yı 1998’de moratoryum ilan etmeye götürdü.
Bir tarafta yoksullaşan halk varken diğer tarafta servetlerini katlayanlar vardı. Ülkenin zenginleri, ekonomi ve siyaset alanında hakimiyet kurarak hem ülkenin tüm zenginliğinikontrol altına aldı hem de ellerindeki tüm kazançlarını istikrarını kaybetmiş Rusya’dan yurtdışına kaçırdılar. Oligarklaşan kesim, Batılı çok uluslu bankalar ve şirketlerle ekonomik entegrasyona girerek yeni yatırım alanlarını buldular ve devasa servetlere kavuştular.
OLİGARKLARIN TASFİYESİ
2000 yılında devlet başkanlığı koltuğuna oturan Vladimir Putin, bu gidişatın önünü kesti. İktidara geldiğinde önündeki temel görevleri ayrılıkçılıkla mücadele, ülke birliğinin korunması ve ekonomik buhranın durdurulup büyümenin sağlanması olduğunu saptayan Putin, oligarklara karşı net bir tutum aldı.
Putin 2003’te "Sermaye etkisini iktidara dayatanlar, bir sınıf gibi davranmaktan vazgeçsinler.”diyerek izleyeceği politakanın özünü ortaya koymuştu.Uzun yıllar devlette görev yapmış olan Putin, kamu mallarını yağmalayıp devleti yönetir hale gelen oligarkları iyi tanıyordu. Putin, servetlerini Rusya’dan Batı ülkerine servet kaçıran oligarkların üzerinde büyük bir baskı kurdu. Siyasi, hukuki ve mali yollarlakıskaca alınan oligarkların servetleri ve imtiyazları ellerinden alındı, bazıları da ülke dışına çıkmak zorunda kaldı. Putin, Batı’yla entegre oligarklarıiktidardan uzaklaştırdı. Bu sayede çok dar bir kesimin elindeki önemli bir ekonomik hacmi yeniden dağıtım mekanizmasına tahvil eden Putin, ekonomik büyümeyi sağladı ve halkın yaşam koşullarını iyileştirdi.
Putin’in devlet başkanı olduğu 2000 yılından itibaren Rus ekonomisinin yaşadığı iyileşme çeşitli istatistiklere parametrelerinde kendini gösteriyor.
RUSYA’DA “BÜYÜK YEDİ” (Семибанкирщина) OLARAK ANILAN 7 BÜYÜK OLİGARK KİMDİR?
1) Boris Berezovski
2) Mihail Hodorkovskiy
3) Vladimir Gusinskiy
4) Platon Lebedev
5) Evgeniy Çiçvarkin
6) Bilalov Kardeşler
7) Oleg Deripasko
OLİGARKLAR BİLGİLERİ
1) Boris Berezovski:
Boris Yeltsin'in yönetimi sırasında, Çarlık Rusyası'nda Kremlin'i perde arkasından yöneten şahsa benzetilerek "Rasputin" diye anıldı.1990'lar boyunca, Rusya'ya Mercedes marka arabalar ithal ederek ve Rus yapımı Avtovaz araçlarının satışından komisyonlar alarak zenginleşti. Özelleştirme furyasında fırsatı kaçırmayarak Sibneft petrol şirketinin ve ORT televizyon kanalının sahibi oldu.
PutinORT televizyonunu kontrol altına almak ve oligarşiyi tasfiye etme çabalarını gören Berezovski, 2000 yılının sonunda Rusya'yı terk ederek İngiltere'ye yerleşti. Mart 2013’te İngiltere’deki evinde ölü bulundu.
2) Vladimir Gusinskiy:
NTV’nin de içinde bulunduğu medya şirketin sahibi. 2000'de Gusinskiy'nin bankasına düzenlenen operasyon sonucunda devletten 10 milyon dolar çaldığı suçlamasıyla tutuklandı. Gusinskiy, tutuksuz yargılandığı sırada Rusya'yı terketti ve İsrail'e yerleşti.
3) Mihail Hodorkovski:
Sahibi olduğu ülkenin en büyük petrol şirketlerinden Yukos’un şirketininhisselerini el altından Amerikan Exxon ve Chevron şirketlerine satmaya çalışmasına Putin yönetimi izin vermedi. Vergi kaçırmakla suçlanarak 6 yıl hapse mahkum edildi ve mal varlığına da el konuldu. 8 milyar dolar servetin sahibiydi.
GAZPROM DEVLETİN OLDU
Rusya’nın gelirlerinde çok önemli bir kalemi oluşturan doğal gaz sektörü de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla devletin kontrolünü yitirdiği sektörlerden biri olmuştu. Putin döneminde Gazprom üzerindeki devlet payı ve etkisi artırıldı. Şu an şirketin hisselerinin yüzde 51’i devlete ait durumda.
Dünyanın en büyük doğalgaz üreticilerinden Gazprom, Rusya’nın toplam gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde6'sını tek başına karşılıyor.Şirket dünya toplam dogalgaz rezervlerinin yaklaşık üçte birini kontrol ediyor ve Rusya'nın doğal gaz ihracat ve doğalgaz boru hatları üzerinde tekel konumunda bulunuyor.
Rusya Federal Gümrük Servisi verilerine göre, Gazprom'un boru hatlarıyla doğalgaz ihracat hacmi, 2021'de 203 milyar metreküp miktarında.
Rusya’nın Avrupa’ya sattığı doğal gaz gelirinin yüzde 70’ini de Gazprom sağlıyor.
Haziran 2009’da 22 bin kişinin yaşadığı sanayi kenti Pikalovo'da art arda fabrikaların kapanması ve maaşlarının ödenmemesiyle ilgili şikayetler üzerine Putin durum el koymuştu. Putin, masa etrafına topladığı oligarkları deyim yerindeyse haşlamıştı. İşte o video: