Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sözde Rusya tehdidine karşı Avrupa'nın çeşitli noktalarına nükleer silahlar yerleştirilmesi tehdidine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yanıt geldi.
Putin, Fransız komutan Napolyon Bonapart'ın 1812'deki Rusya'ya yönelik seferini hatırlatarak, "Bazıları Napolyon seferlerinin sonucunu unutuyor." ifadelerini kullandı.
Peki ya Napolyon'un bu seferinde neler oldu?

NAPOLYON İKTİDARA GELİYOR
Fransız tarihinin en önemli simalarından Napolyon Bonapart, 1769'da Korsikalı bir kontun çocuğu olarak dünyaya geldi. 24 yaşında topçu olarak katıldığı Toulon kuşatmasıyla ismini duyuran Napolyon, bundan sonra kariyer basamaklarını hızlıca çıkmaya başladı.
Napolyon, Fransız İhtilali sonrası ülkedeki siyasi istikrarsızlık ortamından da yararlanarak 1799'da iktidara geldi ve 1804'te kendisini "Fransa'nın İmparatoru" ilan etti.

FRANSA VE RUSYA ARASINDAKİ YAKINLAŞMA DÖNEMİ
Napolyon, emperyalist anlayışla ülkenin sınırlarını genişletirken, 1812 yılı Napolyon'un hayatının yanı sıra, Fransa ve Avrupa'nın kaderi açısından dönüm noktası oldu.
Napolyon, 1806-1807 yıllarında Rusya ile savaşın ardından imzalanan Tilsit Antlaşması ile dönemin Rus Çarı Aleksandr'ı müttefik olarak kendisiyle işbirliği yapmaya zorladı.
Anlaşmaya göre Rusya, Fransa'nın İngiltere'ye karşı uyguladığı "Kıta Ablukası"na katılacaktı. Ancak bunun çarlık ekonomisi üzerinde baskı yaratması, Rusya'nın ablukadan kaçınmasına neden oldu.

NAPOLYON'DAN RUSYA'YA SAVAŞ İLANI
İlerleyen dönemde Rusya'nın İngiltere ile ticarete tekrar başlaması İmparator Napolyon tarafından ihanet olarak algılanırken Fransız lider aynı zamanda Avrupa hakimiyetini daha da pekiştirmek istedi.
Napolyon, Haziran 1812'de yaklaşık 700 bin asker ve müttefikleriyle Rusya üzerine yürümeye başladı.
Fransızlar ilerlemesini sürdürürken, Ruslar düşmanın karşısına direkt çıkmayarak geri çekilme stratejisi izledi.
Rus ordusunun geri çekildiği yerlerde toprakları yakma, su kuyularını zehirleme, hayvanları yok etmesiyle Fransız ordusu lojistik anlamda zor durumda kaldı.

BAŞKENTİ BOŞ BULDU
Napolyon, Moskova'ya doğru ilerlerken Ruslar, Borodino'da savunma hattı oluşturdu. Buradaki savaşta Fransızlar zafer kazansa da Rus ordusu "tamamen" yok edilemedi ve direnişe devam etti.
Ruslar, Moskova'yı Fransızlara bırakarak terk ederken halkın büyük çoğunluğu da orduyla şehirden ayrıldı.
Eylülde Moskova'ya giren Napolyon, büyük bir başkenti "boş" buldu. Ruslar, geri çekilirken aynı zamanda şehri de boşaltmıştı.
Fransız ordusunun şehre girişinden kısa bir süre sonra Moskova'da başlayan büyük yangınlar, Napolyon'un kentte uzun süre kalmasına engel oldu.

Rus Çarının, Napolyon'a teslim olmayacağı bildirmesi ve Rus tarihindeki savaşlarda öne çıkan büyük aktör "General Kışın" bastırması Napolyon için sonun başlangıcı anlamına geliyordu.
Napolyon, ekimde Moskova'dan geri çekilmeye başlasa bile Rus kırsalı kasımda dondurucu soğuklara sahne oldu. Fransız askerlerinin kıyafetlerinin iklime uygun olmaması, açlık, hastalık ve yorgunluğun orduda yayılmasının yanı sıra Rusların pusu saldırıları Fransız ordusunu daha da zayıflattı.

Eve dönüş yolunda, Berezina Nehri'ni geçmek isteyen Fransız askerleri nehirde boğulurken kalanların bir kısmı da Ruslar tarafından öldürüldü.
600 bine yakın askerle Rusya'ya yürüyen Napolyon ve müttefikleri, evlerine "Grande Armee"den (Büyük Ordu) sadece 20 bine yakın askerle dönebildi.

RUSYA YENİLGİSİ SONUN BAŞLANGICI OLDU
Napolyon Fransa'sı, Rusya seferinde büyük bir personel ve maddi kayıpla dönerken "yenilmez imajını" da kaybetti.
Seferde, Fransız birliklerinin 570 bine yakın insan kaybettiği tahmin edilirken bu sayının Ruslar için de yaklaşık 300 bin olduğu düşünülüyor.
Seferin ardından Rusya'da, Fransa'ya karşı bir düşmanlık ve "Rus milliyetçiliği" akımı güç kazanmaya başladı. Rus aristokratlarının evinde yaygın olarak konuşulan Fransızcanın dahi etkisi azalmaya başladı.

Napolyon'un Rusya'daki hezimeti sonrasında, dönemin Prusya, Avusturya ve İngiltere gibi devletleri Napolyon'a karşı büyük bir koalisyon kurdu.
1813'teki Leipzing Savaşı'nda mağlup olan Napolyon, ertesi yıl hem başkentini hem de tacını kaybederek sürgüne gönderildi.
1815'te yaklaşık 100 gün gibi kısa bir süreliğine gücü tekrar eline alan Napolyon, Waterloo Savaşı'nda yeniden mağlup olmasıyla Atlantik Okyanusu'ndaki Saint Helena Adası'na sürgüne gönderildi ve 1821'de burada hayatını kaybetti.