Rusya'nın Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini tanımasının ardından, iki ülkede sabaha kadar havai fişekler eşliğinde kutlamalar yapıldı. İki cumhuriyeti ilk tanıyan ülke Suriye olurken, Nikaragua Devlet Başkanı da tanıyacakları yönünde açıklama yaptı.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, pazartesi akşamı Milli Güvenlik Kurulu zirvesinde Ukrayna ve özellikle Donbass’taki son gelişmeleri ele aldı. Televizyondan naklen yayınlanan kritik toplantıda Putin, devlet kurmaylarına tek tek Rusya’nın Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini tanımasıyla ilgili görüşlerini sordu. Rusya’nın lider kadrosunun tamamı, tanıma kararı alınması yönünde görüş birliği ortaya koydu. Ardından Putin, nihai kararın birkaç saat içerisinde halka sesleniş konuşmasıyla duyurulacağını söyleyerek toplantıyı sonlandırdı.
Türkiye saatiyle 22.00’de kameralar karşısına geçen Putin, hükümetin Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararını dünya kamuoyuna ilan etti. Sadece Ukrayna’daki son gelişmelerle sınırlı kalmayan ve geniş bir tarihsel çerçeve ortaya koyan Putin’in konuşması, Atlantik güçlerine karşı çok kutuplu dünyanın bir ‘meydan okuması’ niteliğindeydi.
Putin, özetle şunları söyledi:
‘GÜVENLİĞİMİZ İÇİN ÖNLEM HAKKIMIZDIR’
“Temel meselelerde eşit diyalog önerilerimiz ABD ve NATO tarafından cevapsız kalırken, ülkemize yönelik tehditlerin seviyesi önemli ölçüde artarken, Rusya kendi güvenliğini sağlamak adına misilleme önlemleri almak için her türlü hakka sahiptir. “Kiev'deki yönetici seçkinlerin, Donbass’taki çatışmayı çözmek için Minsk Tedbir Paketi'ni uygulamaya isteksizliğini sürekli ve alenen ilan ettiğini ve barışçıl bir çözümle ilgilenmediğini görüyoruz. Aksine 2014 ve 2015'te olduğu gibi yine Donbass'ta yıldırım saldırısı düzenlemeye çalışıyorlar.
“Donbass'taki yerleşim yerlerini bombalamadan neredeyse tek bir gün geçmiyor. Oluşturulan büyük askeri grup, sürekli olarak saldırı uçağı, ağır ekipman, roket, topçu ve çoklu fırlatma roket sistemleri kullanıyor. Sivillerin öldürülmesi, abluka, çocukların, kadınların, yaşlıların dahil olduğu insanlara yönelik tacizler durmuyor. Dediğimiz gibi, bunun bir sonu görünmüyor.
‘ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK’
“Rusya, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü korumak için her şeyi yaptı. Tüm bu yıllar boyunca, durumu çözmek için 12 Şubat 2015 tarihli Minsk Tedbir Paketi'ni birleştiren BM Güvenlik Konseyi'nin 17 Şubat 2015 tarihli 2202 sayılı Kararının uygulanması için ısrarla ve sabırla mücadele etti. “Hepsi boşunaydı. Başkanlar ve Rada milletvekilleri değişiyor, ancak Kiev'de iktidarı ele geçiren rejimin özü, saldırgan, milliyetçi doğası değişmiyor. Bu tamamen 2014 darbesinin bir ürünüdür ve o zaman şiddet, kan, hukuksuzluk yoluna girenler, Donbass sorununa askeri çözümden başka bir çözüm tanımadılar ve tanımıyorlar.
“Bu bağlamda, Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve egemenliğini derhal tanımak için çok gecikmiş bir karar almayı gerekli görüyorum. Rusya Federasyonu Federal Meclisi'nden bu kararı desteklemesini ve ardından her iki cumhuriyetle de Dostluk ve Karşılıklı Yardım Antlaşması'nı onaylamasını istiyorum. Bu iki belge çok yakında hazırlanacak ve imzalanacaktır.”
‘BOĞAZIMIZA BIÇAK DAYADILAR’
Rusya Devlet Başkanı Putin, NATO’nun son yıllarda Ukrayna’ya yaptığı yığınağı şu sözlerle anlattı: “Son yıllarda, tatbikat bahanesi altında, NATO ülkelerinin askeri birlikleri, Ukrayna topraklarında neredeyse sürekli olarak bulunuyor. Ukrayna birliklerinin komuta ve kontrol sistemi zaten NATO'dakilerle bütünleşmiş (entegre) durumdadır. Bu, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin komutasının, hatta bireysel birimlerin ve tümenlerin doğrudan NATO karargahından yürütülebileceği anlamına geliyor.
“NATO ülkelerinin eğitim ve öğretim misyonları Ukrayna'da konuşlandırıldı. Bunlar aslında yabancı askeri üslerdir. Sadece üssü ‘misyon’ olarak adlandırdılar hepsi bu.
“ABD ve NATO, potansiyel askeri operasyonların sahnesi olarak Ukrayna topraklarını utanmaksızın kullanmaya başladı. Düzenli ortak tatbikatların net bir Rus karşıtı odağı var. Sadece geçen yıl, 23 binden fazla asker ve binin üzerinde ekipman kullanıldı.
“Ukrayna hava sahası, Rusya topraklarını izlemek için kullanılan insansız hava araçları olan ABD stratejik ve keşif uçaklarının uçuşlarına açıktır.
“ABD, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'nı ihlal ettikten sonra, Pentagon, 5 bin 500 kilometreye kadar mesafedeki hedeflere ulaşabilen balistik füzeler de dahil olmak üzere, bir dizi kara tabanlı saldırı silahını açıkça geliştiriyor. Bu tür sistemler Ukrayna'da konuşlandırılırsa, Rusya'nın Avrupa bölgesi boyunca ve Uralların ötesindeki nesneleri vurabilecekler. Tomahawk seyir füzeleri için Moskova'ya uçuş süresi 35 dakikadan az, Kharkov bölgesinden balistik füzeler için 78 dakika ve hipersonik saldırı silahları için 45 dakika olacak. Bu, açıkça ‘boğazımıza bıçak dayamak’ demektir.”
‘UKRAYNA ABD’NİN KUKLASI OLDU’
“radikaller, 2014'te halkın haklı hoşnutsuzluğundan yararlandı, protestoları bastırdı ve Maidan Olayları'nı bir darbeye çevirdi. Bunu, yabancı devletlerden doğrudan yardımlar alarak yaptılar. Kiev Bağımsızlık Meydanı'ndaki sözde protesto kampına ABD Büyükelçiliğinden verilen maddi destek günde bir milyon doları buldu. Buna ek olarak çok büyük meblağlar küstahça, doğrudan muhalefet liderlerinin banka hesaplarına aktarıldı. Ve bu miktarlar, yaklaşık on milyonlarca dolardı.”
“Maidan Olayları, Ukrayna'yı demokrasiye ve ilerlemeye yaklaştırmadı. Bir darbeyle iktidara gelen milliyetçiler ve onları destekleyen siyasi güçler, sonunda ülkeyi felç noktasına getirdi ve Ukrayna'yı iç savaşın uçurumuna sürükledi.
“Ukrayna ekonomisi çöktü, ülke vatandaşları doğrudan soyguna uğradı ve Ukrayna, tamamen dış kontrol altında yönetilmeye başladı. Sadece Batılı başkentlerin emriyle değil, aynı zamanda, Ukrayna'da konuşlanmış tüm yabancı danışmanlar, STK'lar ve diğer kurumlar aracılığıyla bu kontrol gerçekleştirilmektedir. Hükümetin tüm şubeleri ve seviyelerindeki en önemli kararlar üzerinde, merkezi yönetim ve belediyelerden devlete ait şirketlere kadar bir etkiye sahiptirler.
“Ukraynalılar tüm bu yönetim usullerinden haberdar mı? Ülkelerinin siyasi ve ekonomik bir himaye altında bile olmadığını, kukla bir rejimle bir koloni düzeyine indirildiğini anlıyorlar mı? Devletin özelleştirilmesi, kendisini 'vatanseverlerin gücü' olarak adlandıran hükümetin ulusal karakterini kaybetmesine, ülkenin egemenliğini tamamen kaybetmesine yol açmıştır.”
‘BATI YANLISI SÖZDE UYGARLIK’
“Ukrayna’da kurulan oligarşik hükümetin sözde Batı yanlısı uygarlık tercihinin amacı, halkın refahı için daha iyi koşullar yaratmak değil, Rusya'nın jeopolitik rakiplerine itaatkar bir hizmet vermek ve Ukrayna halkından çalınan Batı bankalarındaki hesaplarda gizlenmiş milyarlarca dolarlarını kurtarmaktı. “Yoksulluk, umutsuzluk, endüstriyel ve teknolojik potansiyelin kaybedilmesi bunlar, milyonlarca insanı yıllardır kandıran ve onlara cennet vaat eden Batı yanlısı uygarlık tercihi mi?”
NATO’NUN BEŞ GENİŞLEME DALGASI
“1990'da, Almanya'nın birleşmesi konusu tartışılırken, ABD, Sovyet liderliğine NATO'nun yargı yetkisinin veya askeri varlığın bir milim doğuya doğru genişletilmeyeceğine dair söz verdi. Ve Almanya'nın birleşmesi, NATO askeri örgütünün Doğu'ya genişlemesine yol açmayacaktı. Bu söylediklerim onların ağzındandır.
“Bugün, Batılı ülkelerin NATO'nun doğuya doğru ilerlemesini önleme sözlerini nasıl ‘tuttuğunu’ görmek için haritaya bir bakış yeterli. Sadece aldattılar. Birbiri ardına beş NATO genişleme dalgası aldık. 1999'da Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan İttifaka kabul edildi, 2004'te Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya, 2009'da Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017’de Karadağ, 2020'de Kuzey Makedonya.” “Sonuç olarak, İttifak ve askeri altyapısı doğrudan Rusya sınırlarına dayandı. Bu, Avrupa güvenlik krizinin ana nedenlerinden biri haline geldi, tüm uluslararası ilişkiler sistemi üzerinde en olumsuz etkiyi yaptı ve karşılıklı güvenin kaybolmasına neden oldu.”
CLINTON’A NATO ÜYELİĞİ TEKLİFİ
“Ayrıca kamuoyu önünde hiç söylemediğim bir şeyi ilk defa söyleyeceğim. 2000 yılında, görev süresi sona eren ABD Başkanı Bill Clinton'ın Moskova ziyareti sırasında kendisine ‘Amerika Rusya'yı NATO'ya kabul etme konusunda ne hisseder?’ diye sordum.
“Soruma verilen tepki, diyelim ki, çok çekingendi ve Amerikalıların bu imkana gerçekte nasıl yaklaştıkları, ülkemize yönelik pratik adımlarında görülebilir. Bunlar, Kuzey Kafkasya'daki teröristlere açık destek, NATO'nun genişlemesi, AntiBalistik Füze Antlaşması'ndan çekilme vb. konularda taleplerimizi ve güvenlik kaygılarımızı dikkate almamaktır. İnsan sormak istiyor: neden, neden tüm bunlar, ne için? Pekala, yüzümüze baktığınızda bir dost ve müttefik görmek istemiyor olabilirsiniz, ama neden bizi bir düşman haline getiriyorsunuz?
“Tek bir cevap var: Bu bizim siyasi rejimimizle ilgili değil, başka bir şeyle ilgili değil, sadece Rusya gibi büyük ve bağımsız bir ülkenin olmasını istemiyorlar. Tüm soruların cevabı bu. Rusya’ya yönelik geleneksel Amerikan politikasının kaynağı budur. Dolayısıyla güvenlik alanındaki tüm tekliflerimize karşı tutumları da buna göre belirlenmektedir.”
KIRIM VE DONBASS’TA TERÖRİST YERALTI ÖRGÜTÜ
“Mart 2021'de Ukrayna yeni bir Askeri Strateji kabul etti. Bu belge yabancı devletleri ülkemizle bir çatışmaya çekmeyi amaçlıyor. Strateji, Rusya'nın toprağı olan Kırım’da ve Donbass topraklarında, bir terörist yeraltı örgütü oluşturulmasını öne sürmektedir. Bakın bu noktada alıntı yapacağım: ‘Ukrayna için elverişli koşullarda uluslararası toplumun yardımıyla.’ ‘Rusya Federasyonu ile jeopolitik çatışmada dünya topluluğunun askeri desteğiyle.’
“Kiev yetkilileri, Rus vatandaşlarını kaçırmak için saldırgan eylemlere, radikal İslami örgütler de dahil olmak üzere aşırılık yanlısı hücrelerin etkinleştirilmesine, kritik altyapı üzerinde terör eylemleri gerçekleştirmek için sabotaj gruplarının konuşlandırılmasına güveniyorlar. Bunların yabancı istihbarat servislerinin desteğiyle gerçekleştirildiğine dair kanıtlarımız var.”
“Ukrayna'nın kendi nükleer silahlarını yaratacağına dair açıklamaları boş bir palavra değil. Ukrayna hala Sovyet nükleer teknolojilerine ve uçaklar da dahil Sovyet tasarımı olan ve 100 kilometreden fazla menzile sahip TochkaU operasyoneltaktik füzelerine sahip. Ama daha fazlasını yapacaklar, bu sadece bir zaman meselesi.”
DÜNYADA BÖYLE YANKILANDI:
BATI’DA KINAMA VE YAPTIRIM, GELİŞEN DÜNYADA TANIMA VE DİYALOG ÇAĞRISI
UKRAYNA
Zelenskiy ABD Başkanı Joe Biden ile konuştuktan sonra şu açıklamayı yaptı:
“Rusya'nın son hareketleri ülkemizin egemenliği ve toprak bütünlüğünün ihlalidir. Kimseye bir şey vermeyeceğiz. Ukrayna'nın sınırları, Rusya'nın açıklamalarını dikkate almadan olduğu şekilde kalacak. Alınan kararlarla bağlantılı sonuçların tüm sorumluluğu Rusya'ya aittir. Artık eski Ukrayna değiliz; başka bir ülke ve başka bir orduyuz. Sorunun siyasidiplomatik yoldan çözülmesini istiyoruz.”
ABD
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, bir yazılı açıklamayla Rusya’nın Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararını şiddetle kınadıklarını açıkladı. İlerleyen saatlerde yayımlanan Başkanlık Emri’yle bağımsızlığı tanınan iki bölgeyle doğrudan ya da dolaylı yollarla ihracat ile ithalat yapılması yasaklandı.
ABD, Ukrayna’daki tüm diplomatlarını geri çekme kararı aldı ve Polonya’ya yerleştirdi.
ABD BM Büyükelçisi Linda ThomasGreenfield, BM Güvenlik Konseyi’nde “Lugansk ve Donetsk'in tanınması kararı, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmek için bahane yaratma hedefinin bir parçasıdır.” dedi.
NATO
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“Ukrayna’nın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne tam saygımızı yeniden teyit ediyoruz. Donetsk ve Lugansk, Ukrayna’nın bir parçasıdır. Moskova, ayrılıkçılara mali ve askeri destek sağlayarak doğu Ukrayna’daki çatışmayı körüklemeye devam ediyor. Ayrıca Ukrayna’yı bir kez daha işgal etmek için bahane üretmeye çalışıyor. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz.”
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa Birliği, Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasına dair kararnameyi imzalamasını en güçlü şekilde kınadı, yaptırım tehdidinde bulundu.
ALMANYA
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rus gazını Almanya'ya taşıyacak olan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının sertifikasyon sürecinin durdurulması talimatını verdi.
Bu tür eylemlerin sonuçsuz kalmaması gerektiğini vurgulayan Scholz, AB'nin gün içerisinde ilk "yaptırımlar dizisine" karar vereceğini belirterek "Bu aynı zamanda Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı için de geçerlidir. Almanya'nın enerji piyasası düzenleyici kurumuna, RusAlman Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının onay sürecinin bir sonraki değerlendirmeye kadar durdurulması talimatını verdim." diye konuştu.
İNGİLTERE
İngiltere, Putin’in Donetsk ve Lugansk bölgelerinin bağımsızlığını tanımasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirterek kararı kınadı.
Başbakan Boris Johnson, İngiltere’nin Rusya’ya yaptırım uygulamaya hazırlandığını belirtti.
Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada ‘‘Başbakan Ukrayna hükümetinin talebi üzerine ülkeye daha fazla savunma desteği göndermeyi değerlendireceğini söyledi" denildi.
İngiliz Dışişleri Bakanı Liz Truss da “Rusya uluslararası hukuku çiğniyor. Karşılıksız kalmasına izin veremeyiz.” şeklinde konuştu.
NİKARAGUA
Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Rusya'nın Donetsk ve Luganks cumhuriyetlerini bağımsız olarak tanımakta haklı olduğunu söyledi. Managua'da yaptığı bir konuşmada Ortega, "Eminim Kırım'da yapılana benzer bir referandum yaparlarsa, insanlar toprakları Rusya'ya ilhak etmek için oy kullanacaklardır." dedi.
SURİYE
Suriye, Lugansk ve Donetsk cumhuriyetlerini tanıdı. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, Rusya Devlet Başkanı Putin’in görevlendirdiği bir Rus parlamento heyetinin Şam ziyareti sırasında Suriye'nin Donetsk Cumhuriyeti'ni tanımaya hazır olduğunu ve Suriye ile ilişkilerin kurulmasına başlanması konusunda mutabakata varıldığını açıkladı.
ÇİN
Putin’in Lugansk ve Donetsk cumhuriyetlerini resmi olarak tanıma açıklamasından birkaç saat sonra Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken telefon görüşmesi yaptı. Wang, son yaşanan gelişmeleri, Minsk mutabakatının gecikmeli uygulanmasına bağladı.
Çin'in Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Zhang Jun ise BM Güvenlik Konseyi'nin acil toplantısında yaptığı kısa açıklamada, Pekin'in diplomatik bir çözüm için her türlü çabayı memnuniyetle karşıladığını, teşvik ettiğini ve tüm endişelerin eşitlik temelinde ele alınması gerektiğini söyledi.