‘Türkiye kendi güvenliği açısından doğru bir karar vermiştir ve bu kararı sonuna kadar uygulamak zorundadır. Aksi takdirde Türkiye inandırıcılığını kaybedeceği gibi hava savunma sistemiyle sağlayacağı güvenceyi de kaybeder’

ZİHNİ ERDEM / ANKARA

Prof. Dr. Sencer İmer, Türkiye’nin, ABD’nin tehditlerine karşın S400’ler konusunda taviz vermemesi, dik durması gerektiğini söyledi. Muhalefetin S400’ler konusundaki tavrını da eleştiren İmer, “Birileri sırtını Washington’a dayayarak iktidara gelmek istiyorsa yanlış yoldadır” dedi

Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Anka Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sencer İmer ABD ile Türkiye arasındaki S400 krizini Aydınlık’a değerlendirdi.

Prof. Dr. İmer, Pentagon Sözcüsü Charles Summers’in “Eğer Türkiye S400’leri alırsa bunun ilişkilerimiz ve askeri ilişkilerimiz açısından ciddi (ağır) sonuçları olur. F35 ve Patriot’ları alamazlar” tehditlerini yorumladı. Türkiye’de, ABD ile uzlaşmasını ve S 400 alımından vazgeçilmesini isteyenlerin bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Sencer İmer, özetle şunları söyledi:

‘ABD İLE UZLAŞILACAK BİR ŞEY YOK’

Uzlaşacak bir şey yok. Türkiye her halükarda yüksek irtifalı hava savunma sistemine kendi güvenliği açısından ihtiyaç duyuyor. Biliyorsunuz, bunu alabilmek için dört tane partner belirlemişti. Birisi Amerikan Patriotları, diğeri Fransa İtalya işbirliği ile yapılan bir sistem, Rusya’nın S400’leri ve bir de Çin’den alınacak olan bir yüksek irtifalı hava sistemi. Türkiye’nin amacı şuydu: Hem kendi güvenliğini temin etmek, hem de bunun üretimini Türkiye’de gerçekleştirmek, böylece yerli yapım payını yükseltmek. Görüşmeleri, Savunma Sanayi Müsteşarlığı yürüttü. Çin ile mutabakat sağlandı. ABD ile Fransa ve İtalya bize sistemlerini vermek istemediler.

‘GÜVEN SARSAN İPTAL’

Çinliler teknoloji vermeyi de kabul ettiler. Türkiye belki uzun menzilli füze yapımında belli bir bilgi seviyesine kavuşmuş olacaktı. Bu Türkiye için çok önemliydi. Çünkü artık kara, hava ve deniz kuvvetleri değil aynı zamanda uzay kuvvetleri de gerekli hale geldi.

Türkiye bu kararı vermiş iken bir baktık, yine ABD’deki Pentagon kanadı bastırdı, Türkiye’yi sıkıştırdı. Savunma bakanını gönderdi, generaller gönderdi. Baskıyla Çin’le anlaşma iptal ettirildi.

‘15 TEMMUZ’DAN SONRA...’

Şimdi Türkiye S400 konusunda Rusya Federasyonu ile anlaştı. S400’nün çok iyi bir savunma sistemi olduğu bütün dünyada bu işle uğraşanlar tarafından kabul ediliyor. Rusya teknolojisini de vermeyi taahhüt etti. Bunların hepsi 15 Temmuz’dan sonra oldu, dikkatinizi çekerim. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye bunu acele bir şekilde çözmeye çalıştı. Çözüm bulundu, ödemesi yapıldı. 2019 yılının zannediyorum sonbaharında S400’ler Türkiye’ye yerleştirilmeye başlanacak. Türkiye hava savunma konusunda önemli bir açığını kapatmış olacak.

‘TÜRKİYE DİK DURMALI’

Tam bu sırada Amerika’nın, Pentagon’un bu derece, aşırı bir şekilde bu konunun üzerine yüklenmesi insanda bir takım şüpheler doğuruyor. Neden bunlar, bundan vazgeçmemiz konusunda bu kadar ısrar ediyor? Efendim, işte bizim uçaklarımızın sırlarını çözecekler... Efendim sistemimize entegre olamayacaklar. Olmasına gerek yok. Zaten Yunanistan’ın var böyle bir sistemi, Kıbrıs Rum Kesimi’nin var. Her şeyden önce eski Doğu Bloku üyesi olan, sonradan NATO içerisine giren bütün ülkelerde S300’ler var. Niye buna sesleri çıkmıyor? S400, S300’lerin biraz daha gelişmiş şekli. Demek ki Türkiye kendi güvenliği açısından doğru bir karar vermiştir ve bu kararı sonuna kadar uygulamak zorundadır, dik durmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde Türkiye inandırıcılığını kaybedeceği gibi hava savunma sistemiyle sağlayacağı güvenceyi de kaybeder.

‘ABD AMPARGOSU ASELSAN VE HEVALSAN’

Türkiye ilk defa ambargo ile karşılaşmıyor. Türkiye 1974 senesinde Kıbrıs harekatı sonrasında, hatta daha önce İsmet Paşa’nın başbakanlığı döneminde ambargolarla karşılaştı. Ambargolar Türkiye’ye zarar değil, fayda verdi. Türkiye eksiklerini tamamlamış oldu. Aselsan da Hevalsan da o ambargolardan sonra kuruldu.

Reklamdan sonra devam ediyor 

‘KENDİLERİ ZARARLI ÇIKAR

Eğer ABD ve Pentagon, Türkiye’yi F35’leri vermemekle tehdit ederse, ben de o zaman onlara derim ki, siz esas kaybeden olursunuz. Çünkü sizin uçaklarınızın yüz tanesini almayı Türkiye taahhüt etti. Yüz tanesinin bedeli, tanesi 120 milyon dolardan 12 milyar dolar kaybedersiniz. Bunun ötesinde, Türkiye ile savunma sanayi alanında işbirliğini bozduğunuz takdirde Türkiye başka tedarikçiler arar. Bu uçağa tekabül eden başka uçaklar var. Avrupa’da var, Rusya’da, Çin’de var. Ve gerekirse Türkiye işbirliği yaparak bunları kendisi de yapabilir. Kendiniz kaybedersiniz. Siz Amerika olarak Türkiye’yi kaybettiğiniz zaman Ortadoğu’da hakimiyetinizi, etkinizi nasıl sürdüreceksiniz? İsrail’le, Suudi Arabistan ile mi? Bu mümkün değildir. Amerika Türkiye’yi kaybetme lüksünü göze alamaz. Dolayısıyla Amerika’nın bu tehditleri bir noktadan sonra ortada kalmaya mahkumdur, sonuç da getirmez.

‘MUHALEFETİN DURUMU ÜZÜNTÜ VERİCİ’

Muhalefetin durumu üzüntü vericidir. Bu milli bir meseledir. Böyle milli meselelerde iktidar muhalefet çatışması olmaz. Bu, seçim meselesi hiç değildir. Muhalefetin ve iktidarın güvenlik konularında, dış politika konularında birlikte hareket etme mecburiyeti vardır. Birileri, sırtını Washington’a dayayarak iktidara gelmek istiyorlarsa, yanlış yoldadırlar. Dışarıya sırtını dayayarak bir yere gelinmez. Türkiye’nin çıkarlarına dayanarak bir yere gelinir. Bu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmadığı gibi onun muhalefet partilerine de yakışmaz.

‘ABD’NİN GÜVENİRLİĞİ SIFIRIN ALTINA DÜŞER’

Bir kere, F35’ler konusunda bir sonuç yok. Efendim Patriotları vermeyecekmiş. Vermezse vermesin, ben de S400, S500’lerle ihtiyacımı görürüm. Onlar kaybeder. Bitti. Her iki argüman da çöktü. ‘F16’ların, şu ana kadar sahip olduğun helikopterlerin yedek parçalarını vermeyeceğim.’ Biraz pahalı olur belki ama biz bunu başka türlü de tedarik ederiz. Yalnız Amerika’nın Türkiye nezdinde güvenirliği sıfırın altına iner. Eğer böyle bir şey olursa Türkiye bundan sonra artık Amerika ile müttefik ve dost olamaz. Bunu yapacaklarını da zannetmem. Washington’un o kadar akılsız olduğunu düşünmüyorum.

'NATO ÇATIRDIYOR'

“NATO nedir? Bir müttefik savunma teşkilatıdır, nükleer silah saldırısı birine yapıldığında diğerine de yapılmış sayılacağına dayalı... Zaten Bay Trump ‘NATO’nun işi bitmiştir. Artık dünyada ikili anlaşmalar yapılması gerekir’ demedi mi? Ve buna göre davranmıyor mu? “Öte yandan Alman Dışişleri Bakanı ‘Biz güvenliğimizi, (nükleer güvenliği kast ediyor) artık bay Trump’a emanet edemeyiz. Bu Trump meselesi değil, stratejik bir mesele olmuştur. Biz yılanın önünde titreyen tavşan olmak istemiyoruz’ dedi. Yılan kim? Nükleer silaha sahip olan herkes... Bir NATO müttefiki Almanya bunu söylüyorsa, buradan NATO’nun çatırdadığı, artık amaçlarına hizmet etmediği sonucu ortaya çıkıyor.

“Türkiye kendi güvenliğini kendisi temin etmek mecburiyetindedir. NATO’ya güvenebileceği şeyler sınırlıdır. Ne Suriye ne Irak konusunda ne de Türkiye’yi tehdit eden konularda Türkiye NATO’dan gerekli desteği almıştır. Doğu Akdeniz’de olan olaylar ortada. Demek ki Türkiye kendi göbeğini kendisi kesmek zorundadır. Dünyada genel olarak bu büyük ittifaklar tekrar yeniden sorgulanmaktadır. NATO’yu değerlendirirken bu hususları dikkate almak gerekir.”

'ALMANLAR F35 ALMAKTAN VAZGEÇTİ'

“Size başka bir bilgi vermek istiyorum. Bu bilgi çok önemli ve açık enformasyondur.

“Almanlar da bizim gibi 100 tane F35 alacaklardı. DeutscheWelle’de yapılan yayında, Alman Hava Kuvvetleri’nin yaptığı çalışmanın şöyle bir sonuç verdiği söyleniyor: Bir, F35’ler uçmaları gereken zamanın dörtte birini ancak uçabiliyorlar, dörtte üçünü uçamıyorlar. İki, attıklarını vuramıyorlar. Alman Hava Kuvvetleri, bu nedenle F35 yerine, ellerinde bulundurdukları Tornado ve F16 uçaklarını kullanmaya devam etmek istiyor.

“Eğer bu doğruysa 1 trilyon dolar tutan F35 projesi çökmüştür. Bu nasıl bir çöküştür, nasıl bir skandaldır, tam bir rezalet! Bay Trump’un bunu yapanlardan hesabını sorması gerekir.

“O zaman Türkiye F35’leri almamakla kendini kurtarmış oluyor... Buyursunlar bunu yalanlasınlar. Şu anada kadar bunun yanlış olduğunu söyleyen bir açıklama görmedim. Bu Amerikan Hava Kuvvetleri için de bir skandaldır. Çünkü 2 bin tane almaya taahhüt etmiş olan Amerikan Hava Kuvveleri, dünyada geriye düşecektir.”


Aydınlık