26 Eylül'de yapılan Almanya genel seçimleri sonrası 16 yıllık Angela Merkel dönemi bitti. Şimdi Almanya'nın önünde bir koalisyon hükümeti var. Aydınlık'a açıklamalarda bulunan Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, kurulacak koalisyonun kırılganlığına dikkat çekti. Şen, koalisyonda bulunan partilerin arasında çelişkiler olduğunu belirtirken, "Bu koalisyona en fazla 2 sene şans veriyorum." ifadelerini kullandı.

'BİRBİRİNE ZIT İKİ PARTİ'

Şen, koalisyonun zamanına dikkat çekerek, "Daha erken bir süreçte koalisyon hazırlanıyor. Kasım sonu düşünülüyordu. Fakat 12 sayfalık ortak anlaşmadan sonra, 15 Kasım'da Olaf'ın yeni başbakan olacağı üzerinden hareket ediyorum." açıklamasını yaptı. Koalisyonun beklenenden erken kurulmasının nedeniyle ilgili ise, "Yeşiller uzun zamandır iktidara açlar ve bunun nimetlerinden yararlanmak istiyor. Hür Demokratlar'da ise Christian Wolfgang Lindner skandalları ile biliniyor. Lindner, ekonomi bakanı olmak için evet diyor. Yani sosyal demokratlar hiç zorluk çekmeden bu birbirine zıt iki partiyle koalisyon kuruyor." ifadelerini kullandı. Şen, koalisyonun devamlılığının nasıl olacağına dair, "Ben bu koalisyona en fazla 2 sene şans veriyorum. Çünkü Hür Demokratlarla Yeşillerin politik yapıları birbirlerine ters. LDP, tamamıyla sermaye ve orta üstü sınıfı dile getirirken, Yeşiller daha alternatif bir görüşü yansıtıyor." açıklamasını yaptı.

'GELECEKTE BAŞKA BİR KOALİSYON KURULABİLİR'

Gelecekte ise yeni bir koalisyonun oluşabileceğinin sinyalini veren Şen, "Ben, sonunda Alman sosyal demokratların, Hristiyan demokratlarla eskiden olduğu gibi bir koalisyon kuracaklarını tahmin ediyorum. Şu anki koalisyon hükümetinde başbakan, Türkiye'ye ılımlı yaklaşan bir politikacıdır, ama Yeşiller ve LDP, parti olarak Türkiye karşıtıdır. Bunların ilk yapacağı iş, Türkiye'ye askeri malzeme ve silah satışına gem vurmak olacaktır." dedi. Şen, Dışişleri Bakanı ile ilgili de "Tahminim, Yeşillerden bir Dışişleri Bakanı olacaktır." yorumunu yaptı.

'TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE OLACAK'

12 sayfalık anlaşmada "Almanya'yı güçlendirmek için AB'yi güçlendirmek istiyoruz." ve "Avrupa'nın stratejik egemenliğini artırmak istiyoruz." ifadelerine yer verilmişti. Koalisyon ile birlikte AB'nin gelecekte nasıl hareket edeceği ile ilgili Şen, "AB Almanya ile güçlüdür. 34 milyar avroluk yıllık bütçenin yüzde 40'ını Almanya ödüyor. Ödemeye de devam edecek. Fakat tabi ki ABD ve AB arasında transatlantik paktı kurulacak. Burada AB daha etken olacak ama bu, Türkiye'nin aleyhine bir durum oluşturacak. Çünkü biz gümrük birliğinin üyesiyiz ama karar mekanizmasında değiliz. Amerikan mallarının AB'de gümrüksüz dolaşması bizi negatif olarak etkileyecek." açıklamasını yaptı.

'TÜRKİYE'SİZ AVRUPA ORDUSU OLMAZ'

Son dönemde sıkça konuşulan, NATO'dan bağımsız bir Avrupa ordusu ile ilgili yorum yapan Şen, "Uzun zamandır düşünülen bir şey var o da Fransa'nın dillendirdiği Avrupa ordusu. Burada da baktığımızda en güçlü ordular Almanya ve Fransa. Diğer ülkelerin orduları o kadar büyük güçte değil. Fakat Avrupa ordusu kurulacaksa Türkiye'siz kurulmayacağını Avrupa ülkelerinin bilmesi gerekiyor. Olaf, Merkel'in hatalı politikasından dönüp gümrük birliğini Türkiye ile iyileştirmeli. Avrupa, güvenlik ve savunma alanında Türkiye'ye daha aktif bir rol vermeli." ifadelerini kullandı.

'ÇİN'E KARŞI DAHA ILIMLI OLACAKLAR'

Son dönemde Avrupa'da yaşanan enerji krizi ile ilgili gözler Avrupa'nın Rusya ve Çin ile olan ilişkilerine dönerken, Kuzey Akım 2 ile ilgili Şen, keskin bir dönüşün olmayacağını söyleyerek, Çin ile olan ilişkilerin daha ılımlı olacağını belirtti: "Almanya'nın zorunlu olarak Kuzey Akım 2'ye devam edeceğini düşünüyorum. Alman politikası bu konularda kesin dönüşler yapmaz bu yüzden devam edecektir ve Almanya Çin'e karşı daha ılımlı olacaktır."

Aydınlık