Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, ‘Birinci kural tedbirimizi alalım, ama asla panik olmayalım. Sağlık sistemimiz çok iyi çalışıyor. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun önerilerini uyguluyor. Sağlık Bakanlığı’na güveni sağlayalım’ dedi.
Aydınlık
ÖZLEM KONUR USTA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gece yarısı Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasını kamuoyuna açıkladı. Avrupa ülkelerinden haftalar sonra Türkiye’de de ilk kez koronavirüs görüldü. İlk vakanın yurt dışından geldiği, az kişiyle temasta bulunduğu gelen ilk bilgiler arasında. Sağlık Bakanlığı’nın ocak ayının 6’sında ilk kez toplantıya çağırdığı 26 kişiden oluşan Koronavirüs Bilim Kurulu bugüne kadar virüsün Türkiye’ye gelişini olabildiğince ertelemek üzerine mücadele verdi. Sınırkapıları, havayolları, sağlık personelinin eğitimi, öğrenci ve velilerin bilgilendirilmesi adım adım planlandı. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, vakanın görülmesinin ardından sorularımızı yanıtladı.

VİRÜSÜN GELMESİ KAÇINILMAZDI

  • Türkiye, virüs bu kadar yaygınken nasıl korunabildi?

İki aşamalı değerlendirmek gerek. Türkiye’nin aldığı önlemler çok sıkıydı, bu bizim için avantaj sağladı. Zaman kazandırdı. Öte yandan virüsün gelmesi kaçınılmazdı. Bu hafta ya da gelecek hafta içinde bunu bekliyorduk. Virüs tamamen önlenebilir miydi? Mümkün değil. Avrupa’nın kendi içinde dolaşımı var. İran’dan bilgi akışı yeterli olmadığı için önlem aldık, sınırda 14 günlük bekleme süresi koyduk. İtalya’da da işi sıkı tutmadılar, uçuşları durdurduk. Avrupa’nın diğer ülkelerinden gelenlere “Lütfen 14 gün dikkat edin, evinizden çıkmayın” dedik. Almanya işi sıkı tutuyor. Oradan gelenlere de uyarıda bulunuyoruz.

SAKLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

  •  Bir şüphe var... Sağlık Bakanlığı vakaları saklıyor mu?

Saklamak mümkün değil. Türkiye’ye girmiş olsaydı, acillere çok başvuru olurdu, çok ciddi yoğun bakım yatışı görülürdü. Ve bu hemen anlaşılırdı. Yoğun bakıma yatışlar günlük olarak takip ediliyor. Son 10 senede ocak ayında, şubat ayında yoğun bakıma infulenza belirtileriyle kaç hasta yatmış, bugün kaç hasta yattı. Burada sayısal bir artış olduğunda fark etmemek mümkün değil. Böyle bir artış hiç görmedik. Yoğun bakıma yatan hastalara koronavirüs testi yapıyoruz. İnfulenza bulguları ile yatan yoğun bakım hastalarından örnekler geldi, laboratuvarlarda çalışıldı. 

TANI KİTLERİ DSÖ ONAYLI

  • Tanı kitleri yanlış uygulandı, aktif hale yeni geldi gibi iddialar var...

Böyle bir şey mümkün değil. Bizim tanı kitlerimiz birkaç ülkede uygulanıyor. Bu testleri geliştirip “hadi uyguluyoruz” demiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, düzgün çalıştığını onaylıyor. Ondan sonra kullanıyoruz. Bu, her test için mümkün. Bunun için de testlerin içine üretimde, saklanmasında bir sorun olabilir diye pozitif kontrol dediğimiz örnek konulur. Laboratuvarda onu yakalayıp yakalayamadığı kontrol edilir. Yakalamadıysa test iptal edilir.

AŞILI TOPLUMDA ENFEKSİYON DAHA AZ

  • Ülkemizde aşılama oranı yüksek. Verem aşısı bağışıklılığı artırıyor mu?

Buna kesin olarak hayır diyemeyiz. BCG aşısı yapılan toplumlarda diğer toplumlara göre enfeksiyon daha az görülüyor. Aşı, yalnızca tüberküloza karşı değil genel bir avantaj sağlıyor. Ama koronavirüste koruyucu olduğunu söylemek de bilimsel olmaz.

ÇİN İYİ İZOLASYONLA BAŞARDI

  • Çin’de yayılma hızı düşüşte. Bunu nasıl başardılar?

Çin değil de başka bir ülkede olsaydı dünyada 100 binlerin üstünde ölümden bahserdiyor olurduk. Çin çok iyi izolasyon yaptı. İlk vakayı gördüğünde hastalığı tanımıyordu, nasıl ilerleyeceğini bilmiyordu. Buna rağmen izolasyon uyguladı. Tarayıp erken yakaladı. Şehirleri kapattı ve yayılmayı kesti. 60 milyon nüfuslu bir eyalette vaka sayılarını sınırlı sayıda tutmayı başardı.

Biz Türkiye’de bir vaka yakaladık ve o virüsü kapalı bir kutunun içine koyduk. Erken dönemde yakaladık. Yurtdışından gelmiş ve evine gitmiş. Bu açıdan da şanslıyız. İlk bulgular görüldüğü sırada tespit edildi. Temas ettiği herkes kontrol altında. Çin’in nasıl başardığını neler yaptığını biliyoruz.

HER BASAMAĞA GÖRE SENARYOMUZ VAR

  • Türkiye’nin bir risk modeli var mı? 

Her basamağa göre senaryomuz var. İlk senaryomuz bu hastalık nerden, nasıl girebilir, bunun üzerineydi. Karayolları, havayolları ile ilgili olasılıklar üzerine planlamalar yaptık. Çin’de başladığında, Vuhan’dan uçak ne zaman geliyor, nereye geliyor... Vuhan’dan gelenler ayrı kapıdan alındı ve “Hastaneye gittiniz mi?”, “Her hangi bir şikayetiniz var mı?” diye sorgulandılar. Çin’de yayılmaya başladığında biz de buna yönelik önlemleri aldık, sonra buna Kore, Japonya da eklendi. Başka bir ülkede böyle bir uygulama yokken, temas sayısını en aza indirmek için biz yurtdışından gelenlere dediki, “14 gün evinizde kalın. İdari izinli sayarız, rapor da alabilirsiniz”.

Yakaladığımız vakanın temas sayısı çok az, bulaşma riski az. Böyle olmasaydı, yakalayamasaydık, kasabasına gitmiş, markete girmiş, gezmiş dolaşmış olsaydı. Bulaştırma riski yüksekti. Vaka sayısı 4’e, 5’e çıksaydı kasabada karantina uygulanabilirdi. Bu önlemler, okulların kapatılmasına kadar gider.

MECBUR DEĞİLSENİZ YURTDIŞINA ÇIKMAYIN

  • Bilim Kurulu, Kültür ve Turizm Bakanı, Ticaret Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı ile toplandı. Bu alanlarda önlemler de planlanacak mı?

Türkiye’ye turizm için Avrupa’dan çok kişi geliyor. İtalya’yı almıyoruz ama çevresindeki ülkelerde de vakalar var. Bu konuda riski nasıl en aza indirebiliriz? Türkiye’ye kaç kişi geliyor, ne kadar kalıyor? Yurtdışına gideceklere de “Mecbur değilseniz gitmeyin” diyoruz.

HASTA DEĞİLSENİZ MASKE TAKMAYIN

“KORONAVİRÜS salgınınında hasta kişinin maske takması bilincini toplumda oluştarabilirsek bu bir başarı. Hasta kişi başkalarını düşünerek maske takmalı. Ancak hasta değilseniz lütfen maske kullanmayın, sonraki bir dönemde daha fazla ihtiyacı olabilecek kişiler olabilir. Çok fazla vaka görülmeye başladğında, toplu alanlarda maske kullanımını öneririz. Dezenfektan, el hijyenini sağlamak amacıyla kullanılabilir.”

BAKANLIK ŞEFFAF

“Birinci kural tedbirimizi alalım, ama asla panik olmayalım. Sağlık sistemimiz çok iyi çalışıyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda çok iyi gidiyor. Bilim Kurulu’nun önerileri uygulanıyor. Sağlık Bakanlığı’na güveni sağlayalım. Bakanlık çok şefaf. Doğru bilgi Sağlık Bakanlığı’nın sayfasında var.

“El yıkamaya özen gösterelim. Yurt dışından dönüşlerde 14 gün evde kalalım, dışarıya çıkmayalım.

“Virüs çocuklarda hastalığa neden olmuyor, ölüme kesinlikle neden olmuyor. Gençlerde genelde hastaneye yatmaya ihtiyaç olmuyor. Ancak yaşlılarda ve diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, akciğer gibi altta yatan sorunu olan kişiler yoğun bakımda yatıyor. Bu kişiler az kişiyle temas etmeliler.”

VİRÜS BULAŞAN KİŞİ SAYISI 119 BİNİ GEÇTİ
Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün (Kovid19) dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 119 bini geçti. Kovid19 görülen ülkelerdeki yeni vakalara ilişkin güncel verilerin derlendiği “Worldometer” internet sitesi, dünya genelinde yeni tip koronavirüs vaka sayısını 119 bin 248 olarak güncelledi. Sitede, Kovid19 nedeniyle toplam 4 bin 300 kişinin öldüğü, 66 bin 581 kişinin iyileştiği belirtildi. Çin anakarasında 3 bin 158, Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde 3, İtalya’da 631, İran’da 291, Güney Kore’de 61, İspanya’da 36, Fransa’da 33, ABD’de 31, Japonya’da 19, Irak’ta 7, İngiltere’de 6, Hollanda’da 4, Avustralya’da 3, İsviçre’de 3, Almanya’da 2, San Marino’da 2, Kanada, Lübnan, Panama, Fas, Endonezya, Mısır, Tayland, Tayvan, Filipinler ve Arjantin’de birer kişi Kovid19 nedeniyle hayatını kaybetti.