Milletvekilliği düşürülen ve TBMM çatısı altında eyleme başlayan Ömer Faruk Gergerlioğlu, PKK ve FETÖ’nün kesişim kümesindedir. Her ağzını açtığında ya terör örgütlerinin kargaşa çıkarmak maksadıyla ürettikleri yalanlarını dile getirmektedir ya da Türkiye’ye, Cumhuriyete ve ordumuza hakaret etmektedir.

13 yıl öncesinden başlayalım. FETÖ’nün Zaman Gazetesi'nden bir haber. Gergerlioğlu o dönem İslamcıKürtçü sözde insan hakları örgütü olan MazlumDer’in Genel Başkanı. MazlumDer 2008 yılı “İnsan Hakları Raporu” hazırlamış. Ergenekon Davası'nın merkeze alındığı raporu Gergerlioğlu açıklıyor:

"Yakın tarihimizin birçok karanlık ilişkilerini, faili meçhul olayları ve ölümünü aydınlatması muhtemel olan davanın Türkiye demokrasisinin istikbali hakkında önemli sonuçlar doğurabileceğini düşünüyoruz."

Gergerlioğlu, duruşmaların başlayacağı Ekim 2008’de Yeni Şafak’a şu demeci veriyor:

"Ergenekon ismi verilen suç örgütü, makam, rütbe ve görevleri ne olursa olsun bürokrasi ve siyaset içine kadar işlemiş, ülkeyi içten içe eriten, kirli emellerini gerçekleştirmek için her şeyi feda edebilen…"

FETÖ YAYIN ORGANLARINA SİPER OLDU

Ergenekon ve Balyoz tertiplerini en önde savunan Gergerlioğlu’nun MazlumDer’i, ZamanSamanyolu gibi tetikçi yayın organlarına da sahip çıktı. 2015’de Samanyolu TV uydudan çıkarılınca MazlumDer, ayetlerle FETÖ yayınlarına sahip çıktı:

"Bu kamu hizmeti imtiyazı; kitabımızda göklerin, yerlerin ve insanın yaratılması, Kur'anı Kerim'in bizzat Rahman tarafından öğretilmesi ile birlikte zikredilen ve yine bizzat Rahman tarafından insana öğretildiği belirtilen beyan yeteneği ile ilgilidir.

Göklerin ve yerin yaratılması ile Dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O'nun ayetlerindendir.(K.Kerim: 30/22)

Hiç düşünmez misiniz, hiç akletmez misiniz? (K.Kerim :2/44 )"

ATATÜRK’E ‘SUÇLU’ VE ‘ZALİM' DEDİ

Gergerlioğlu, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığını da hiçbir zaman elden bırakmadı. 20 Kasım 2014’te T24 haber sitesinde bir yazı kaleme alır. Konu Dersim Harekâtı’dır. Gergerlioğlu şunları yazıyor:

"Hakikaten o veya bu parti değil bu suçu işleyenler devlet adına ve devlet imkanlarını kullanarak bu suçları işledi. Bu kişiler şu anda bu dünyada değil, gerçek hesabın görüleceği alemdedir. Ancak biz fani insanlara düşen, bu dünyada haklarını soracak kimse bile kalmasa mazlumiyeti yaşamış olanların haklarını zalimlerden gerçek anlamda sormaktır."

Gergerlioğlu, 1937’de harekâtın emrini bizzat veren Atatürk’ü “suçlu” ve “zalim” ilan ediyor.

'BARIŞ PINARI DEĞİL KAN PINARI'

Gergerlioğlu ilerleyen zamanda “insan hakları savunucusu” kimliğiyle PKK’nın partisi HDP içerisinde siyaset yapmaya başladı. Böylece FETÖ iltisakının yanına PKK da eklenmiş oldu. 2019’da Türkiye’nin PKKPYD’ye karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili olarak, "Kan Pınarı" olacak tehdidini savurdu.

FETÖ TOPLANTILARININ MÜDAVİMİ

ABD’de kaçak bulunan FETÖ’cülerin kurduğu “Advocates of Silenced Turkey” (Susturulmuş Türkiye’nin Savunucuları) isimli sözde insan hakları örgütünün düzenlediği etkinlikte konuşma yaptı. Bütün konuşmacılar kaçak FETÖ’cülerdi. Bu örgüt, geçtiğimiz günlerde New York reklam panolarını “Stop Erdoğan” sloganlarıyla doldurmuştu.

'TECAVÜZCÜ MİTÇİLER' YALANI

Gergerlioğlu, Kaçak FETÖ’cü Emre Uslu ile birlikte “Batman’da bir MİT’çinin Ayşe Arslanoğlu isimli kadına tecavüz ettiği, kadının mektup bırakarak intihar ettiği” iddiasını yayar. Mektup ve fotoğrafı da yayınlar. Fakat Batman Valiliği Batman’da bu isimde biri olmadığı gibi, böyle bir intihar vakasının da yaşanmadığını açıklar.

'DEVLET ÖLDÜRDÜ' YALANI

Gergerlioğlu, PKK’nın alıkoyduğu asker ve polislerimizin propaganda amacıyla çektiği videolarını yayınlar. Hüda Kaya ile birlikte Gara Operasyonu'nda şehit düşen güvenlik görevlilerimizi PKK tarafından değil, devletin hava harekâtı sonucu öldürdüğünü iddia eder. Ancak naaşların incelenmesinde beden bütünlüklerinin bozulmadığı ense bölgelerinde kurşun deliği olduğu ortaya çıkar.

'KHK’LI ŞEHİT POLİS' YALANI

Kaçak FETÖ’cüler Adem Yavuz Aslan ve Said Sefa ile birlikte, Gara’da şehit edilen polis memuru Vedat Kaya’nın daha önce KHK ile ihraç edildiğini iddia eder. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü şehidin KHK ile ihraç edilmediğini belgeleriyle kanıtlar ve iddiayı çürütür. Aile de iddiaları yalanlar. Böylece bir şehidimiz üzerinden kamudan çıkartılan FETÖ’cüleri savunma ahlaksızlığı boşa çıkartılır.

'KAYIP KHK’LILAR' YALANI

Gergerlioğlu uzun süre “Dört KHK’lı kayboldu” propagandası yapar. Öyle ki ortağı Sezgin Tanrıkulu ile birlikte bu kişilerin ailelerini Cumartesi Anneleri eylemlerine götürür. Ancak kayıp denilen bu kişilerin FETÖ’nün MİT imamı ve yardımcıları olduğu, uzun süre saklandıkları sonra yakalanarak yargılandıkları ve büyük cezalar aldıkları ortaya çıkar. İtirafçı da olan bu isimler, önemli ilişkileri deşifre ettikleri gibi, FETÖ’nün sözde mağdur ailelerini kamuoyu yaratmak için Gergerlioğlu ve Tanrıkulu’na yönlendirdiğini itiraf ederler. Hakikaten Ömer Faruk Gergerlioğlu ÖFG TV, Mustafa Sezgin Tanrıklu da MST TV isimli Youtube kanalları açarak sözde FETÖ mağdurlarının propagandalarını yaparlar. FETÖ’nün örgütlediği KHK platformları da her fırsatta bu iki isme sosyal medyada destek kampanyaları örgütlerler.

'ÇIPLAK ARAMA' YALANI

Gergerlioğlu Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde “Çıplak arama yapıldı” iddiasında bulunur. 31 Mart 2019’da Uşak merkezli olarak FETÖ operasyonu yapılır. Hedef abla örgütlenmesidir. 28 kişi gözaltına alınır. Gergerlioğlu tam bir yıl sonra Uşak’ta çıplak arama yapıldığını iddia eder. Uşak Valisi Funda Kocabıyık bir açıklama yaparak aradan geçen bir yılda ne avukat görüşmelerinde böyle bir iddianın dile getirildiğini ne de bugüne kadar bir şikâyet olduğunu söyler ve iddiayı yalanlar. Ardından müdürlüğün o günlere ait güvenlik kamerası kayıtları paylaşılır. Uşak’tan sonuç alamayan Gergerlioğlu bu kez İzmir’deki Boğaziçi protestolarında gözaltına alınanlara çıplak arama yapıldığını iddia eder. Ancak bu iddia da İzmir Valiliği tarafından kanıtlarıyla yalanlanır.

YALAN BİTMEZ…

Çocuğu kuvözde olan lohusa kadının gözaltına alındığını söyler yalan çıkar, “Kürtçe türkü söylediği için öldürüldü” der yalan çıkar, “Cezaevindeki koronalı” der yalan çıkar, “155’i arayıp polisi şikâyet eden vatandaş ters kelepçe ile gözaltına alındı” der yalan çıkar. Çıkar da çıkar. Aktardıklarımız küçük bir kısmı. Üstelik tamamı resmi kaynaklardan belgeleriyle çürütülen yalanlar.

Türk Yargısı, PKK ve FETÖ’nün yani ABD’nin psikolojik savaş elemanının sesini kısmaya karar vermiştir. En azından bu yalanlar artık TBMM çatısı altında dile getirilemeyecektir. Bir yalan imparatoru olan Ömer Faruk Gergerlioğlu ile “dayanışma” içinde olan, vekilliği düşünce HDP’yi arayarak destek sunan Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Ekrem İmamoğlu, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve bunların medya uzantıları ile Gergerlioğlu aleyhine bir tek kelime söyleyemeyen Meral Akşener yine aynı yerde, Türkiye karşıtlığında buluşmuş oldular.


Utku Reyhan

Aydınlık / 21 Mart 2021