MURT İNCE

TSK’nın Kuzey Irak’ta sürdürdüğü operasyon etkisini gösterdi. Son aylarda teslim olan PKK’lıların sayısındaki artış bunun önemli göstergelerinden biri. Türkiye içlerine doğru bazı hamle girişimine kalkışan örgüt, gerekli yanıtı alınca yeniden geri çekildi.

TSK’nın ara vermeksizin sürdürdüğü harekâtta örgüt, silah depolarını, erzak depolarını ve ileriki dönem için hazırladığı konaklama mekânlarını kaybetmesinin yanı sıra çok sayıda eylemcisini de yitirdi.

PKK, son dönemde çatışma alanına sürdüğü eylemcilerin arasında yetkin kadroların çok olması, örgütün geldiği aşamayı göstermesi açısından önemlidir. Çatışma bölgesine çok sayıda kadronuzu sürmüşseniz bu durumunuzun kötü olduğu anlamına gelir.

TESLİM OL BİLDİRİSİ

Türkiye bir yandan operasyonlarını devam ettirirken, diğer yandan PKK’nın militanlarına teslim olmaları için havadan bildiriler atmaya başladı. Bilindiği üzere örgütte güvensizlik, ihbarcılık, eylemlere katılmada gönülsüzlük, kaçmak için fırsat kollama ve dağılma gibi faktörler gün geçtikçe artıyor.

Bir bölücü internet sitesine düşen habere konumuz bağlamında genişçe yer veriyoruz: “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları, Duhok’a bağlı Amedi İlçesi semalarında yazılı bildiri attı. TSK’nın dağıttığı çeşitli sloganlar içeren bildirilerde PKK’ya katılanlara 'ayrılın' denildi. Kürdistan’ın Duhok İlçesi Amedi’ye bağlı Kani Masi Kasabası sakini Salim Muhammed, basına verdiği demecinde, ‘Kani Masi bölgesinde onlarca Türkçe yazılı bildiri bulundu. Bildirilerde gerillaların teslim olmaları isteniyor’ ifadesini kullandı. TSK’ya bağlı uçakların attığı bildirilerde bu yıl içinde toplam 900’e yakın PKK'lının Türkiye güvenlik güçlerine teslim olduğu ve hepsinin yeni bir başlangıç yaptığı ileri sürüldü. Öte yandan PKK üyelerinin teslim olmaları halinde ceza almayacakları ifade edilen bildirilerde, ‘Türk Ceza Kanunu 221’inci maddesi gereği, örgüt üyesinin herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, sadece gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde hakkında cezaya hükmolunmaz’ sözlerine yer verildi.”

PKK, Türkiye sathında eylem yapamaz hale getirildi. Bu olgu örgütü fena halde zorluyor. Türkiye’de eylemsizlik PKK’yı ne yaparsa yapsın iç birliğini koruyamaz duruma getiriyor. Örgütteki çözülmelerin engellenmesi için kamplarda sıkı denetim uygulandığı, zayıflık gösterenlerin işkenceye tabi tutulduğu ya da imha edildiği söyleniyor.

TSK’nın uçaklardan attığı bildirilerin geçmiş dönemle karşılaştırılamayacak kadar etkili olacağını söyleyebiliriz.

PKK KAMPLARI YERİNDE DURUYOR

PKK’nın her türlü eğitim verildiği kamplar onca zayiata rağmen duruyor. Önceleri TSK’nın Kandil’e hem havadan ve hem de karadan harekât yapılacağının duyulmasının ardından, örgütün üst düzey kadroları Kandil dışına çıktılar. Bir kısmı Suriye’nin kuzeyine, bir kısmı Erbil ve Süleymaniye’ye, bir kısmı Lübnan’a ve bir kısmı da Avrupa’ya gitti.

Hala PKK’nın en önemli kampları Kandil’in doğu ve batısında konuşlanmış durumda. T.C. devleti bu kampların bütününü ayrıntılı olarak biliyor ve o nedenle de başarılı operasyonlar düzenliyor. Pek çok yayın organına düşen kamplardan en önemlilerini sıralayacak olursak:

Kurtak Kampı: Yaklaşık 250350 arası militan bulunmakta.

Bole Kampı: Cephanelikler.

Levce Kampı: Sağlık birimi.

Şehit Rüstem Kampı: Askeri eğitim kampı.

Zergele Kampı: Eğitim kampı sorumlusu Avareş kod adlı Mustafa Karasu idi. Güvenlik nedeniyle sürekli kalmıyor.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Surede Kampı: Örgütün üst düzey yöneticileri barınıyordu. Şu an az sayıda kadro bulunuyor.

Belekati Kampı: Lojistik ağırlıklı kampta uzun süre Cemil Bayık kaldı. Güvenlik nedeniyle kamptan ayrıldı.

Şehit Harun Kampı: Kadın yapılanması, cephanelik ve mezarlık bulunuyor.

Berda Kaşu Kampı: Telsiz istasyonu.

Şehit Ayhan Kampı: Yaklaşık 150200 arası militan eğitim görüyor.

Dolekoge Kampı: Takriben 250 civarında militan bulunuyor.

Asus Kampı: İran’a girişçıkışın yapıldığı yer.

Kalatukan Kampı: Lojistik tesisler bulunuyor.

Yukarıda adı sıralanan kamplardaki militan sayıları değişkenlik gösterir. Döneme, örgütün eylemlerindeki artış ya da düşüşüne bağlı olarak değişir.

Kamp adlarını sıralamamızın bir nedeni de hiç kuşkusuz bazı kesimlerin bilerek ya da bilmeyerek, TSK’nın Kuzey Irak’ta gösteriş yaptığı, dağı taşı bombaladığı yönündeki sefil görüşlere yanıt oluşturmasıdır. ABD’nin kara gücü PKK’nın çelik çomak oynamadığı ve sürekli destek alarak yığınak yaptığı ve bu yığınakların tahrip edilmesinin önemli olduğunu söylemeye gerek var mı? Dağların mağaralarına tonlarca patlayıcı depolamak, yaşam malzemelerini yığmak ve barınaklar inşa etmek eğlenmek için değil, Türkiye’ye saldırılar içindir. Bir yönüyle de o mağaraların yerle bir edilmesi neticesinde PKK geriletilmiş ve eylem yapamaz duruma getirilmiştir.

TSK vatan savunmasının ana unsurudur. Sol çocukluk hastalıklarından kurtulamayanlar bunu anlamakta zorluk çekerler.

ABD’NİN İPİNE SARILMAYACAKSIN

Vatan Partisi başta halkımız olmak üzere her kesimi, Amerikancı PKK konusunda yıllardır uyarıyor. AK Parti’yi uyarıyor, CHP’yi uyarıyor, diğer siyasal partileri uyarıyor ve hatta PKK’nın legal kolu HDP saflarındaki vatandaşlarımızı da uyarıyor. ABD/İsrail zayıf düşmüş bir Türkiye için bu örgütü kullanmakta. Türk/Kürt düşmanlığı üzerinden parçalanma planlarını hayata geçirmek isteyen ABD emperyalizmine karşı yekvücut olmamız hayat memat meselesidir.

CHP’yi bir yana bırakalım, onlar ne kadar Amerikancı olduklarını ABD’ye göstermek için çırpınıp duruyorlar. Zira CHP’nin S 400’ler, NATO, bölgesel gelişmeler, bölücülük üzerine açıkladıkları görüşler ortada ve ispata gerek yok. Ancak, Antiemperyalizmi dillerine pelesenk yapan TKP, ÖDP, EMEP gibi oluşumlar hiç mi dönüp hem Türkiye’mizin ve hem de sosyalist solun tarihine bakmıyorlar? Dünyada ilk antiemperyalist direnişin başarıyla sonuçlandığı ülkemizde, ABD askerlerinin yerine ölen PKK/PYD’yi desteklemeleri ne yaman bir çelişki!

PKK nefes dahi alamaz duruma geliyor. Yıllardır PKK’nın ektiği bölücülük tohumlarının çürüdüğünü gören PKK’lılar ya teslim oluyor, ya bir yolunu bulup Avrupa’lara kaçıyor. Kaçamayanların bir kısmı ise örgüt içi infazlarda, dağlarda imha oluyorlar.

PKK çıkmazında tükenip gitmek yerine Türkiye’ye gelerek teslim olmak ve ülkemizin birlik ve bütünlüğü için el ele vermek en doğru çözüm yoludur.