CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu geçen yıl, TSK'nın SİHA operasyonlarında sivillerin öldürüldüğünü iddia etmiş ve SİHA faaliyetlerinin durudurlmasını istemişti. Terörle mücadeleye karşı Tanrıkulu'nun bu açıklamaları büyük tepki çekmişti. PKK'lı teröristin itirafları SİHA'ların terör örgütü üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. 30 Ocak'ta teslim olan “Garzan” kod adlı M.D, İHA ve SİHA'ların terör örgütünü psikolojik olarak perişan ettiğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yurt içi ve yurt dışındaki operasyonlarıyla PKK'lı teröristlere göz açtırılmıyor. Kararlılıkla yürütülen operasyonlarla PKK'ya büyük darbe vurulurken, örgütten kopmalarda yaşanan artış da dikkati çekiyor.
Sadece Şırnak'ta son 9 ayda 12'si sözde sorumlu 137 terörist etkisiz hale getirildi, biri mavi, ikisi gri kategoride aranan, 32'si de sözde sorumlu düzeyde 231 terörist teslim oldu.
En son Gabar Dağı'nda konuşlu 6. Komando Tugay Komutanlığına bağlı üst bölgesine 30 Ocak’ta bir terörist teslim oldu. “Garzan” kod adlı M.D, jandarmadaki ifadesinde örgütte yaşadıklarını ve şahit olduklarını anlattı.
Teröristler tarafından 2015 yılında kandırılıp dağa çıkartıldığını aktaran M.D, "Bana ‘sen devlete başkaldırdın artık devlet seni rahat bırakmaz, en az 13 yıl yatarsın’ yalanını uydurdular, ben de buna inanıp terör örgütüne katıldım." dedi.
PKK'lı teröristlerin dağa götürülen gençlere devleti kötülemek, onları kandırmak adına her türlü yalanı uydurduğunu belirten M.D, şunları kaydetti:
"Devamlı 'katledildik, öldürüldü, zindana atıldık’ yalanını ortaya atıyorlardı. Ailemden ne öldürülen ne katledilen vardı ne de zindana atılan. Hiçbir şeyim yoktu. Bunların yaptığı çok alenen yalan söylemekti, beyin yıkama diyeceğim yıkamak temizliktir, bunların yaptığı beyin karartma işlemiydi. Bu şekilde beni kendi yanlarına çektiler. Ben de korktum, zindana atacaklar korkusundan gittim bunlara katıldım. Beni Kuzey Irak'a gönderdiler, orada temel eğitimlerden geçtim."
'SÜREKLİ BİR PANİK İÇİNDEYDİLER'
"Eğitimlerde havandan, tank atışından nasıl korunulur, İHA ve SİHA'lardan nasıl saklanılır gibi bilgiler verdiler." diyen M.D, arazide SİHA ve İHA’ların korkusuyla en fazla 4 kişinin bir araya gelebildiği söyledi. M.D, "O 4 kişi de bir ağacın altında ‘oturun, aman hareket etmeyin, kıpırdamayın. Sigara içmeyin. Sesiz olun da dinleyelim arazide olabilirler zaten İHA geziyor’ diye sürekli bir panik içindeydiler" ifadelerini kullandı.
'KAYIPLARINDAN SÖZ EDİLMİYOR'
PKK'lı teröristlerin sürekli kendi kanallarını dinlemeleri konusunda baskı yaptığına dikkati çeken M.D, kanallarında sürekli yalan yanlış bilgiler aktardıklarına şahit olduğunu söyledi.
Örgütün radyolarında sürekli kara propaganda yaptığını vurgulayan M.D, ifadesinde şunları anlattı:
"Diyorlar işte ‘Bizim gerilla güçlerimiz falanca yerde bu kadar asker öldürdü. Falanca yerde bu kadar eylem yaptı, falan araziyi kurtardı’ halbuki öyle bir şey yoktu, ben kendim görüyordum. Hava saldırısı oluyordu yanımızda 34 kişi ölüyordu. Onların kaynaklarında herhangi bir kayıptan söz edilmiyordu. Olması gereken doğru olanı paylaşmaktı fakat kendi tabanlarına ve destekçilerine karşı her şeyin normal olduğunu göstermekti amaçları. Bunların hayalleri hepsi hikaye. Bunlar böyle bir şey zaten beceremezler. Bunun önüne geçebilmek için bunların hepsini saklıyorlar. Şunu diyebiliriz ki devletin yaptığı yurt içi yurt dışı operasyonlar ve İHA ve SİHA'lar, örgütü psikolojik olarak perişan etti."
'DOMUZLARI VURUP YİYORLAR'
Örgütteki paniğin zaman zaman telsizlere de yansıdığını ifade eden M.D, kısa zaman içerisinde tanıklık ettiği olayı şöyle aktardı:
"Teslim olmadan önce son TSK’nın Fırat’ın doğusuna operasyon yapacağı bilgisi üzerine bir tepeyi tutmamız istendi. Telsizlere sürekli ‘tepeyi sakın bırakmayın’ uyarısı üzerine onlar da ‘uçaklardan kafamı kaldıramıyoruz’ diye cevap verdiler ve uçaklardan gelen ilk ateşte bütün ağır silahçılar mevzilerini bırakıp kaçmıştı. Bu panikten dolayı savaşma güçleri de kalmamış zaten bırakın savaşma güçlerini karınlarını doyuracak bile bulamıyorlar, gidip domuzları vurup vurup yiyorlar, bize de zorla yedirttiler"
Son zamanlarda terörden arananlar listesinde yer alan 2025 yıllık sözde komutan düzeyindeki örgüt mensupların güvenlik güçlerine teslim olmalarının örgütte büyük bir tedirginlik yaşattığına dikkati çeken M.D, TSK'nın son yıllardaki kararlı tutumu sayesinde örgütte ciddi anlamda kırılma ve çözülmelerin oluştuğunu vurguladı.
'GELİN SİZ DE REZİL HAYATTAN KURTULUN'
M.D, 4 ay önce Habur Sınır Kapısı'nda teslim olan bir örgüt mensubunun radyodan "Güvenlik güçleri hiçbir şekilde bana kötü davranmadı. Pişman olduğumu söyledim beni desteklediler. Topluma kazandırılmam için bana yardımcı oldular. Artık bu toplamda özgür bir şekilde yaşamımı sürdürebilirim’' sözlerinden etkilenerek teslim olduğunu söyledi.
Örgütteki çarpık ilişkilere şahit olduğunu dile getiren M.D, kendi bölük komutanlarının Ağrı'da bir köy kızına tecavüz ettiğini duyduklarını, bu olayın kendisini örgütten tamamen koparttığını söyledi.
M.D, "Erkek erkeğe ilişki, tecavüz her türlü çarpık ilişkileri bulmak mümkün ve bunlar sadece duyum değil, kendi gözlerimle gördüğüm olaylardır. Aşk hayatı sadece üst komutanlarda var, normal bir asker aşk hayatı yaşayamaz, bir kadını sevemez. Eğer bir sevgi olursa bu komutana ait bir durum oluyor sadece onlar yapınca mübah asker yapınca yasak.” ifadelerini kullandı.
"Gelin siz de tövbe edin, yanlışınızdan vazgeçin, rezil hayattan kurtulun, o küçücük mağaralarda dar yerlerde yaşıyorken arka tarafta çadırlarda sizden nemalanan keyif çatan insanlardan vazgeçin, onların baskılarından kurtulun.” diyen M.D, güvenlik güçlerinin kendisine çok iyi davrandığını, ailesine ve topluma yararlı bir birey olmak için bundan sonra mücadele vereceğini sözlerine ekledi.