Afrika kıtasındaki Batı Sömürgeciliği üzerine kaleme aldığım kitabımın son bölümünü yazıyorum.
Afrika gazete arşivindeki eski bir haberde Amerika’da timsahlara atılan siyahi bebeklerden bahsedilmiş.
1920’lere kadar Amerikalılar siyah bebekleri timsah avında yem olarak kullanmış.
3 Haziran 1908'de Washington Times’da, "Timsahları Pickaninnies ile Yemlemek" başlıklı bir makale var. Pickaninny kelimesinden kastedilen siyahi çocuklar.
Timsahların derisi için avlanıldığı o yıllarda tarlada çalışan siyahi annelerin bebekleri bu yüzden evlerinden çalınıyormuş.
Haberde timsahları sürüngen evinden görebilecekleri bir tanka götürürken hayvanat bahçesi patronlarını eğlendiren aç timsahların siyahi çocukları nasıl kovaladıkları yazılmış.
New York Hayvanat Bahçesi'ndeki timsahların gözleri iki tombul pikaneye dikili hevesle bakıyormuş.
16 Ekim 1919'da çıkan bir haberde siyahi bebeklerin artık Florida’da avcılar tarafından timsah yemi olarak kullanılmasının yasaklanması gerektiği yazıyordu.
Bu gazete haberi siyahi çocukların resmen insandan sayılmadığını belgelemiş oluyor.
Buna rağmen yazının sonunda bebeklere üzülmek yerine “Timsahlar onları yuttuktan sonra hazımsızlık çekip ortadan kayboluyorlardı” gibi ifadeler Amerika’daki beyaz adamın ırkçılığının en açık delili.
Bunlar Türkler Ermenileri öldürdü diyen Beyaz sarayın Kara tarihinden bir kesit!
Feza Tiryaki'nin aylar öncesinde yazdığı yazı bugünkü tartışmalara ışık tutuyor: Büyük tanıtımlarla, övgülerle, TV yayınlarıyla, söyleşilerle, alışılmışın ötesinde milyonluk toplu baskı sayısıyla bir
Abdullah Gül, 27 Kasım 1995'te İngiliz The Guardian gazetesinden Jonathan Rugman'a Refah Partisi yöneticisiyken röportaj vermiş, röportaj 28 Kasım'da Posta gazetesinde 'İşte Refah'ın gerçek niyeti: Ür
Oyuncu Mert Fırat, 2013 yılında verdiği bir röportajla yeniden gündemde. Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Mert Fırat, o zamanki röportajında siyasi mesajlarıyla dikkat çekiyor. 5 yıl önce verdiği cev