Yakın tarihimizde bölgesel ittifakın en somut başarılarından biri, 25 Eylül 2017'de Kuzey Irak'ta düzenlenen sözde bağımsızlık referandumuyla ortaya çıktı.
İsrail'in desteğiyle bağımsızlığını ilan etmek isteyen Barzani yönetimi, Kerkük ve Diyala gibi petrol zengini bölgelerin de referanduma dahil edileceğini açıkladı.
Referandum öncesi büyük bir propaganda kampanyası da başlatan Barzani yönetimi, kısa süre içinde pek çok Avrupa ülkesini ziyaret ederek destek aradı.
İsrail'in açık, ABD'nin örtülü desteğine rağmen aranan uluslararası destek bulunamadı.
Bölgede İsrail'in uydusu olacak bir vekil devlet istemeyen ülkeler ise Irak'ın çağrısıyla bir araya gelerek referandumu yaptırmama kararı aldı. 25 Eylül öncesi Türk ve Iraklı askerler ortak tatbikatlar düzenledi. Barzani'ye kararından vazgeçme çağrıları yapılırken, somut bir müdahalenin de açık mesajları verildi.
25 Eylül günü ise dünya, ABD'nin 30 yıl boyunca milyarlarca dolar para aktararak eğitip donattığı Peşmerge güçlerinin gözyaşları içinde kaçışına şahit oldu.
25 Eylül 2017.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, İsrail'in desteğiyle sözde bağımsızlık referandumuna gitti.
Türkiye, Irak ve İran ise bir araya gelerek bölünmeye izin vermedi.
İşte alttaki video, Kerkük'ten bir günde süpürülen peşmergenin çaresizliğini gösteriyor.
İbretliktir...
Irak Ordusu Kerkük'e girerek kısa sürede kontrolü sağladı. Peşmerge'yi Erbil'e sürerken, petrol sahalarını yeniden denetimi altına aldı.
Ardından Barzani'ye yönelik başlatılan yaptırımlara Türkiye ve İran da destek verdi. Sınırlar kapatıldı, ticaret durduruldu, uçuşlar yasaklandı...
Mesut Barzani bir süre sonra başkanlığı bırakmak zorunda kaldı.
İşte bölge ülkelerinin bir araya gelerek İsrail kışkırtmalarına verdiği bu tarihi yanıt, hem Irak'ta yeniden bütünleşmenin ilk kıvılcımlarından biri oldu hem de bölgedeki terörün bitirilmesi için işbirliğinin önemini ortaya koydu.
Fakat bu birliktelik, yalnızca Suriye'nin de katılımıyla kesin başarılar elde edebilir.
Aydınlık