Latin Amerika'nın 3. büyük ülkesi Peru'da halkçı Devlet Başkanı Castillo, sendikaları ve üretici kesimleri yanına çekerek protesto dalgasını aşmaya çalışıyor
Latin Amerika’nın üçüncü büyük ülkesi Peru’da öğretmen ve sendika kökenli Cumhurbaşkanı Pedro Castillo, ABD’nin desteklediği sokak hareketlerine çözüm üretmeye çalışıyor. Son 24 yılın en yüksek enflasyonunun yaşandığı ülkede akaryakıt zammı ve geçiş ücretlerinin artırılmasıyla birlikte nakliye firmaları yolları kapatarak greve başlamıştı. 30 Mart’tan bu yana Castillo’nun istifası talebiyle başlayan gösteriler, zamanla hükümet karşıtı şiddet olaylarına dönüşerek, ülke geneline yayıldı. Olaylar sonucunda 6 kişi hayatını kaybetti, 20 protestocu ve 25 polis yaralandı.
Devlet Başkanı Castillo, Peruluların hayat pahalılığıyla mücadelesine yardımcı olmak için akaryakıt vergilerini düşürmesine ve asgari ücreti yüzde 10 arttırdı. Ancak sokağa çıkan insanlar çoğu sabit maaşsız kayıt dışı işlerde çalışanların işine yaramadığı ifade ediliyor. Hükûmet, 4 Nisan'da otobüs şoförlerinin greve giderek otoyolları kapatması üzerine orduyu görevlendirdi ve 5 Nisan’da sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Ertesi gün sokağa çıkma yasağını kaldıran Castillo, Kongre'de yaptığı konuşmada, "Kongrenin sahip olduğu her komisyonla her alanda konuşalım, niyetimiz hiçbir şekilde insanlara karşı olmak değil, daha çok yurttaşların sağlığını ve hayatını korumaktır." ifadesini kullanmıştı. Pedro Castillo, tarım ve eğitimde yaşanan sorunların doğası gereği yapısal olduğunu, bunları çözmek için tüm kesimlerin milli bir seferberliğine ihtiyaç olduğunu dile getiriyor.
The Washington Post’da 7 Nisan’da Castillo’nun protestolara karşı aldığı önlemleri “otoriterleşme hamlesi” diye yaftalayan bir makale kaleme aldı.
Şiddet olaylarına dönüşen protestoların başını çeken sağcı partiler ve gruplar, sendika kökenli başkanı sosyalizm karşıtı slogan ve pankartlarla hedef alıyor. Muhalefet partileri antikomünist gelenekle birlikte ABD’yle işbirliğini ve kamulaştırmalara karşı serbest piyasa ekonomisini savunuyorlar. Mart’ta Peru Meclisi’nde "kalıcı ahlaki yetersizlik" nedeniyle Castillo’nun görevinden azledilmesini talep eden oylama 55 lehte, 54 aleyhte ve 19 çekimser oyla reddedilmişti. Castillo’nun istifasını talep eden gösteriler de bunun üzerine başlamıştı.
SENDİKALAR İKTİDARI DESTEKLEDİ
Dün Peru'nun başkenti Lima'da, farklı işçi sendikaları üyeleri Peru Devlet Başkanı Pedro Castillo'ya destek gösterisi düzenledi. CGTP (Peru İşçileri Genel Konfederasyonu), SUTEP (Peru Eğitim Birleşik İşçi Sendikası) ve diğer işçi sendikaları üyeleri, Abancay Caddesi boyunca kongre binasına doğru ilerleyerek kongrenin kapatılması ve Anayasa’da köklü bir reform yapılması çağrısında bulundu. Yürüyüşü organize eden sendika temsilcileri Castillo’nun sokaklardaki meşru talebe kulak verip sömürücü güçlere ve ülkeyi halkçı rotadan çıkarmaya çalışan sağcı gruplara prim vermeden kararlı durmasını savunan konuşmalar yaptılar.
BAŞKAN CASTİLLO KİMDİR?
Pedro Castillo 28 Temmuz 2021’de yapılan başkanlık seçimlerinin ikinci turunda sürpriz bir şekilde seçimleri kazanarak Devlet Başkanlığına geldi. 19902000 arası ülkeyi yöneten eski diktatör Fujimori’nin kızı etrafında birleşen Amerikancı sağ adaylara karşı yarışan Castillo, eski bir öğretmen ve sendika lideri. Halkçı ve milliyetçi siyasetler ve kamulaştırma vaatleriyle halkın desteğini kazandı. Ancak yıllardır ABD’nin tesis ettiği müesses nizam, askeri, medyası ve sermayesiyle göreve geldiğinden beri Castillo’nun ayağını kaydırmaya çalışıyor.
Devlet Başkanı Castillo, ise ilk iş olarak Latin Amerika’da Amerikan hegemonyasına direnen ülkelerle iyi ilişkiler kurdu ve Çin gibi Avrasya ülkeleriyle işbirliğine yöneldi.
Göreve başlar başlamaz ABD’nin Başkan ilan ettiği Juan Guaido'nun Venezuela'nın Lima büyükelçisi olarak atadığı temsilciyi artık tanımayacağını duyurdu. Yalnızca Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümeti tarafından atanan büyükelçiyi Venezuela'nın resmi temsilcisi olarak tanıma kararı aldı. Castillo, “Çin, ticaret ve yatırım açısından Peru için stratejik bir ortaktır. Ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirmeye devam etme konusundaki istekliliğimizi ifade ediyoruz.” dedi.
İlk kez katıldığı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Cajamarca bölgesine ait geleneksel şapkasını taktı. Konuşmasında terörizmi kınayarak başladı ve sosyal eşitsizlikteki boşlukları büyük ölçüde kapatmaya odaklanan açıklamalarda bulundu.