Pentagon'un psikolojik savaş elemanı Rubin: Doğu Akdeniz'e yığınak yapalım

TEVFİK KADAN

Pentagon'un psikolojik savaş elemanı Michael Rubin, Biden yönetimiyle birlikte yeniden sahneye çıktı. Yunan Kathimerini Gazetesi için bir yazı kaleme alan Rubin, yeni başkan Joe Biden'ın önündeki dış meseleleri ele aldı. Rubin, şunları söyledi:

"Amerikalılar Çin, Rusya, Kuzey Kore ve İran'ı en büyük dış zorluklar olarak tanımlayabilir; ancak Biden'ın büyük olasılıkla yüzleşmek zorunda kalacağı ilk test, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuk, güvenlik ve istikrara karşı oluşturduğu zorluktur. Trump ve Merkel'in hoşgörüsü, Erdoğan'ı, düşmanlarını zayıf görmeye, aşırı pozisyonlar belirlemeye ve bölgedeki saldırganlığı artırmaya teşvik etti.

ABD'NİN GÖZÜNDEN TÜRKİYE

"Dört yıl önce, Türkiye Kuzey Kıbrıs'ı işgal etti. Erdoğan ve Egemen Bağış gibi yardımcıları, gaz rezervlerini kullanmaya çalışan Kıbrıs Hükümeti'ni tehdit ettiler. Şimdilerde Türk donanma gemileri Kıbrıs sularında uluslararası taşımacılığı düzenli olarak taciz ediyor, Türk sismik arama gemileri Kıbrıs ve Yunan sularını ihlal ediyor ve Türkler, onlarca yıl önce Rum sahiplerini sürdükleri Maraş'a yerleşiyor.

"Bunlar buzdağının yalnızca görünen kısmı. Türk savaş uçakları ve gemileri Meis'i tehdit ediyor ve Türkiye artık Girit'in sularında hak iddia ediyor. Türkiye ve desteklediği kuvvetler Suriye'nin Afrin bölgesini işgal ettiler, etnik olarak temizlediler ve Suriye'nin kuzeyindeki diğer kasabalara yerleştiler. Irak'ta Türk savaş uçakları, Sincar'daki Yezidi köylerini bombalıyor. El Kaide ve İslam Devleti ile bağlantılı olan Suriyeli paralı askerleri Libya ve Azerbaycan'a gönderdiler, Dağlık Karabağ'daki Ermenilerle savaşmak için kendi özel kuvvetlerini kullandılar. Erdoğan, Lozan Antlaşması'nın meşruiyetini açıkça sorguluyor. Basitçe ifade etmek gerekirse; Erdoğan'ın komşularının egemenliğine ve II. Dünya Savaşı sonrası kurulan liberal düzene yönelik düşmanlığı, onu herhangi bir Avrupalı demokratik liderden çok Vladimir Putin ve Slobodan Miloseviç'in yanına koyuyor.

"İşte Biden'ı Doğu Akdeniz'e doğrudan odaklanmaya zorlayacak olan da bu dinamiktir. Yunanistan ve Kıbrıs ile stratejik diyalog Biden yönetiminde devam edecek. Pompeo’nun Kıbrıs’a yönelik askeri ambargoyu kısmen kaldırması manşetlere taşındı ancak pratikte gerçekleşmedi. Fakat Biden bu konuya önem verebilir ve Kıbrıs'ın kendini savunması için ihtiyaç duyduğu ekipman ve teknolojiyi sağlayabilir. Önümüzdeki dönem Suda Körfezi'nin Amerikalılar için Ramstein Hava Üssü veya Okinawa kadar tanınan bir isim olmasını umalım."

YAPTIRIMLAR GELECEK

"Trump’ın Erdoğan’a olan hoşgörüsü, Türk liderin eylemlerinin sorumluluğundan kaçmasına izin verdi. Erdoğan, Kongre ve ABD yargısının önemli olmadığına inanıyordu. Yaptırımları engellemesi için Trump'a güvendi. Biden’ın ekibinin bu tür eylemlere tahammülü olmayacak. Türk kurumları, Erdoğan’ın Rusya ile anlaşması ve Türk bankalarının mali düzensizlikleri nedeniyle yaptırımlarla karşılaşacak. Erdoğan'ın şikayetlerini ise artık azalan sayıda kongre üyesi dinleyecek. Yirmi yıl önce, Türk Büyükelçiliği neredeyse Almanya veya Fransa kadar etkiliydi; bugün Malawi veya Moritanya'nınki kadar etkili.

"Diplomatik ve ekonomik bir çatışma yaklaşıyor. Erdoğan, Doğu Akdeniz'de Biden'ı test edecek. Biden'ı yaşlı ve parlak günleri geride kalmış bir lider olarak görebilir, ancak yeni başkanın ve geniş ekibinin dik durma kararlılığını küçümsememelidir. Keşke Trump veya Obama benzer şekilde davranmış olsaydı, Doğu Akdeniz'deki tehlike asla bu kadar şiddetlenmemiş olabilirdi."

ÖRNEK VERDİĞİ ÜSLER DÜNYANIN EN BÜYÜKLERİ

Rubin'in Girit için örnek gösterdiği Ramstein ve Okinawa'daki üsler, ABD'nin dünyadaki en büyük üsleri konumunda. Ramstein Hava Üssü, Amerika Birleşik Devletleri tarafından II. Dünya Savaşı sonrasında Almanya'nın RheinlandPfalz eyaletinde kuruldu. ABD'nin Avrupa'daki hava gücünün merkezi olan üs, aynı zamanda NATO'nun en büyük lojistik tesislerini barındırıyor. Geçen yıl 9 bin 500'ünü geri çekme kararı alan ABD'nin, bölgede 30 binden fazla askeri bulunuyor.