Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adını anmadan “Elinizde ihraç edebileceğiniz FETÖ mensubu subaylar vardı. Askeri istihbarat da vardı, niye çıkarmadınız? Niye bunları halletmediniz? Kimi aldatıyorsunuz? Şimdi o istihbaratçı Korgeneral TV’leri dolaşıyor” ifadesiyle eleştirdiği eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'nda konuştu.
Canlı yayında açıklamalarda bulunan Pekin, göreve geldiğinde FETÖ’cülerin tespiti için Genelkurmay bünyesinde özel bir istihbarat birimi kurulmasını teklif ettiğini anlattı:
“FETÖ’cülerle ilgili çok bilgimiz yoktu. Biz bu adamlarla ilgili bilgileri MİT ve Emniyet'ten alıyorduk. 2009 ya da 2010’dan sonra FETÖ’cülerle ilgili doğru dürüst bilgi gelmedi. Önce Emniyet’ten kesildi, sonra MİT’ten kesildi. Ben 20072011 arasında tutuklanana kadar İstihbarat Başkanı’ydım. Bu arada Askeri Şuralarda son dönemde buraya kimseyi çıkartmamız istendi. Çünkü şerh konuluyordu. Başbakan belki İlker Paşa’dan rica etmiş olabilir. Ben göreve gelince İlker Paşa’ya ‘Bizim elimizdeki sistemle bunları kontrol etmemiz mümkün değil. Kim nedir ne değildir bulmamız mümkün değil. Yapmamız gereken şey böyle bir teşkilatı kendimiz kuralım. Başka ordularda ABD’de, Almanya’da var’ dedim. Ama bunlar için eleman lazım. Çünkü hem içerideki hem dışarıdaki hareketlerini kontrol etmeniz gerekiyor. Böyle bir teşkilat maalesef kuramadık. İlker Paşa sayın başbakana söyledi. O zamanki MİT müsteşarı Emre Taner bana dedi ki, 'İsmail Paşam başınıza iş açmayın. Biz yaparız' dedi ve o iş öyle kaldı.”
'FETÖ sunumuna Erdoğan kızdı'
Korgeneral Pekin, Askeri Şura’da kendisinin yaptığı bir FETÖ sunumu üzerine Erdoğan’ın tepki gösterdiğini de şu sözlerle dile getirdi:
“Genelde TSK, kimin eşinin başıörtülü falan onlara bakıyordu. Ama bunun dışında okullarda ne oluyor bunlara bakılırdı. 2007 Kasım ve Aralık şurasında bu konu gündeme geldi. Böyle bir takdim hazırlayın dendi bana. 2006’da böyle bir şey hazırlanmış. Ama sayın Cumhurbaşkanı demiş ki, o zaman başbakandı, ‘Bunları buraya getirmeyin, bunları burada konuşmayalım bunları MGK’da konuşuruz’ demiş. Üzerine alınmış. Biz de yine ertesi yıl rapor hazırlayınca kızdı haklı olarak ‘Ben size daha önce söyledim. Neden bunu gündeme getiriyorsunuz. Bana dönüp bu işleri sen yapıyorsun demeye getiriyorsunuz’ dedi. Çok büyük bir alınganlık oldu. Ortam da sertleşti. Biz çıktık dışarı sadece orgeneraller içeride kaldı.”
'Soruların çalınmasında ben dahil bizim de suçumuz var'
Pekin, Atilla Güner’in “15 Temmuz’u önleyecek hamleler yapılamaz mıydı?” sorusu üzerine ise şu yanıtı verdi:
“Silahlı Kuvvetlerin eğer iyi bir sistemi olsaydı, TSK kendi içiyle daha iyi ilgilenseydi farklı olurdu ama bunun için de bir teşkilata ihtiyacımız vardı. 2012’lerde yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. 2015’te bile TSK içindeki boyutu tam olarak bilinmiyordu. Adamlar öyle hazırlanmışlar ki, herkes disiplinli, doktora yapmışlar, lisan öğreniyorlar, komutanların istediği adamlar olmuşlar, TSK’yı çok iyi tanımışlar. Personel ve istihbarata sızmış olmaları çok önemli. Soruların çalınmasında ben dahil bizim de suçumuz var.
Bu konularla hepimizin daha çok ilgilenmesi gerekiyordu. Daha detaylı ve sistemli bir şekilde yapmamız gerekiyordu. 15 Temmuz’u önleyecek hamleler yapılabilirdi tabi ki. 2014’te o zamanki G.Kurmay Başkanı Necdet Özel Paşa’ya gittim. O konuşma esansında bu konu gündeme geldi. MİT ve Emniyet’in 1200 kişilik liste gönderdiğini karşılarında sadece Fethullah Gülen Cemaatine ait olduklarının yazdığını, ancak bilgi belge olmadığını söyledi. Ama daha önce Kuleli’de, Maltepe lisesinde buna dair olaylar vardı. Işık evlerine gidenler vardı. Bir kısmı atılmış bir kısmı kalmıştı. Bir ara bir liste geldi. Teğmen olmuşlar üsteğmen olmuşlar. Takip gerekirdi. Ama TSK’nın aklına hiç böyle bir şey gelmemiş. Silahlı Kuvvetler hiç böyle olacağını tahmin etmemiş…”