AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, sosyal medya hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Canikli "Kendisi dahi ölçüyü fazla kaçırdığını fark etmiş olacak ki 300 milyar doları 5 yılda ve yıllık 60 milyar dolarlık dilimler halinde getireceğini söyledi. Ali Babacan 300 milyar dolarlık doğrudan yatırımı 10 yıl içinde getirebileceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun palavrası o kadar büyük ki düzeltmekte zorlanıyorlar” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Kendisi dahi ölçüyü fazla kaçırdığını fark etmiş olacak ki 300 milyar doları 5 yılda ve yıllık 60 milyar dolarlık dilimler halinde getireceğini söyledi. Ali Babacan 300 milyar dolarlık doğrudan yatırımı 10 yıl içinde getirebileceklerini ifade etti. Kemal Kılıçdaroğlu'nun palavrası o kadar büyük ki düzeltmekte zorlanıyorlar" dedi.
Nurettin Canikli, sosyal medya hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "300 milyar dolar yatırım getireceğim" vaadine ilişkin yaptığı açıklamada, vaadin 'politik palavra' olduğunu ifade ederek, "Kendisi dahi ölçüyü fazla kaçırdığını fark etmiş olacak ki 300 milyar doları 5 yılda ve yıllık 60 milyar dolarlık dilimler halinde getireceğini belirtti. Bu defa yedili masanın genel başkanlarından Ali Babacan topa girdi. 300 milyar dolarlık yatırımın 5 yıl içinde getirilemeyeceğini gördüğü için aynı günün akşamı bir televizyon kanalında 300 milyar dolarlık doğrudan yatırımı 10 yıl içinde getirebileceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun palavrası o kadar büyük ki düzeltmekte zorlanıyorlar. Bu noktada önemli olan Kılıçdaroğlu'nun 300 milyar dolar yabancı sermaye taahhüdünün politik palavra olduğunun Babacan tarafından da kabul edilmiş olmasıdır" açıklamasında bulundu.
"KAVGALAR KARAKOLDA BİTER "
Nurettin Canikli, Millet İttifakı'nın yurt dışın dan gelecek doğrudan yabancı yatırım hedefinde anlaşamadığını açıklayarak şunları ifade etti; "Her kafadan bir ses çıkıyor. Tam bir kakofoni. Hiçbir konuda mutabık olamadan mutabakat metni hazırlamışlar. Yedili masa gelin güvey oluyor ancak Türkiye'ye doğrudan yatırım yapacak şirketlerin bundan haberleri yok. Ekonominin kimin tarafından yönetileceği konusu da yedili masanın taraflarını şimdiden birbirine düşürmüş durumda. İYİ Partili Bilge Yılmaz kendi Hazine Bakanlığını ilan ediyor. Ali Babacan ise bakanların siyasetçi değil teknokrat kökenli olması gerektiğini belirterek, Bilge Yılmaz'ın Hazine Bakanlığına şiddetle karşı çıkıyor. Kılıçdaroğlu da ekonomi yönetiminin CHP'de kalacağının mesajlarını veriyor. İşin içinden çıkın bakalım. Bana göre bu kavgaların hepsi karakolda biter."