İDO'nun iç hatları kapatma kararı çok sayıda vatandaşı mağdur etti. Yaşanan bu mağduriyet ulaşım gibi önemli sektörlerde yapılan özelleştirmeleri tekrar tartışmaya açtı. Çünkü özel sektöre satılan işletmelere devlet müdahale edemiyor. Mağdur olan vatandaşların mağduriyetlerinin nasıl giderileceği merak konusu. Tüketiciyi Koruma Derneği'nden yapılan açıklamada da "Tüketiciye ulaşım, kolay ulaşılabilir, kaliteli ve ucuz kamu hizmeti olarak verilmelidir" dedi. Vatandaş merak ediyor, TCDD özelleşirse Ankaraİstanbul arası hızlı tren seferleri kaldırılırsa ne olacak? Yine olan halka olacak. İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) 1 Aralık 2018 tarihinden itibaren iç hat seferlerini durdurma kararı aldı. Şirket, iç hat seferlerini durdurup daha çok dış hatlara odaklanacak. İDO’nun BostancıBakırköy, BostancıKabataş/Beşiktaş ve Adalar’dan oluşan iç hat seferleri 1 Aralık tarihinden itibaren artık yapılmayacak. Alınan kararda gemi bakım maliyetlerinin etkili olduğu bildirildi.

İDO’nun 2011 yılında satıldığı 861 milyon dolarlık bedelle TepeAkfenSouterSera ortak girişim grubu tarafından alınan bu karar tartışmalara neden oldu. Çünkü İstanbul’da yaşayan çok sayıda vatandaş karardan olumsuz etkilenecek. Örneğin Bakırköy’den tek vesaitle Kadıköy’e ulaşan bir vatandaş 1 Aralık’tan sonra bunu yapamayacak.

Vatandaşların yaşadığı bu mağduriyet ulaşım gibi önemli bir sektörde faaliyet gösteren şirketlerin özelleştirilmesi konusunu yeniden gündeme getirdi. Çünkü açılan ihaleyi satın alan şirket kâr yapmadığı takdirde söz konusu hattı kapatabilir. Bu durumda İDO örneğinde olduğu gibi bir çok vatandaş yine mağdur olabilir. Ve şirketin aldığı bu karara devlet müdahale edemez.

TCDD ÖZELLEŞİRSE NE OLACAK?

TCDD’nin özelleştirilme programında yer alması yıllardır konuşuluyor. Dönemin TCDD Yük Daire Başkan Yardımcısı Ertekin Aslan 2013 yılında yaptığı açıklamada TCDD’nin de özelleşebileceğini belirtmişti. Yine 2013’te TCDD’ye anonim bir sıfat kazandırmak için, TCDD Taşımacılık Anonim Şirketi kurulması kararı alınmıştı. TCDD’nin özelleştirildiği varsayımından yola çıkarak ‘ihaleyi kazanan şirket para kazanamadığı takdirde istediği hattı iptal edebilecek mi?’ sorusu gündeme geliyor. Örneğin İstanbul’da yapılması planlanan metro hatları için yap işlet devret modelinin uygulanması gündemde. Vatandaşların aklına İDO örneğinden yola çıkarak metro hattını yapıp işleten bir özel şirket, ‘bu hatta yeterli yolcu sayısı yok, zarar ediyorum’ diyerek hattı kapatırsa ne olacak?’ sorusu geliyor.

“TEMEL İHTİYAÇLARDA KÂR ÖN PLANDA OLAMAZ”

Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Genel Başkanı Aziz Koçal da konu hakkında bir açıklama yaptı. Koçal yaptığı açıklamada, “İDO'nun özelleştirmesi aşamasında da yaptığımız açıklamalarda, bu özelleştirmenin hatalı olduğunu, ulaşım gibi önemli kamu hizmetlerinin özelleştirilmesinin, rant kapısını açacağını, kamu yararı olarak vatandaşlarımıza verilmesi gereken hizmetin rant yararına dönüşeceğini ifade ederek karşı çıkmıştık. İDO'nun almış olduğu bu kararda da görüldüğü üzere endişelerimizde haklı olduğumuz ortaya çıkmıştır. “Ulaşımda gereken yeni yatırımların özel teşebbüs tarafından gerçekleştirilmesinin sağlanması” ve “kamu menfaatlerinin temini ve genel kamu yararının tesisi için özelleştirmenin uygun olacağı” gibi süslü sözler ile özelleştirmenin gerekçesini oluşturma anlayışını dibe vurmuştur.” dedi.

Koçal sözlerini şöyle noktaladı:

Ulaşım tüketicilerin temel haklarından biri olduğu, Türkiye'nin de taraf olduğu evrensel tüketici haklarından biridir. Bu nedenle, tüketiciye ulaşım; kolay ulaşılabilir, kaliteli ve ucuz kamu hizmeti olarak verilmelidir.

Dolayısı ile temel ihtiyaçlarda, kâr ön planda olamaz, hizmet ve tüketicinin temel ihtiyacının karışlanması ön plandadır. Özelleştirilen ulaşım hizmetlerinde rant yolunun açık olması, hizmet kalitesini öldürürken, tüketicinin en temel haklarından olan ulaşım hakkının da pahalı olmasına sebep olmaktadır.

15kasimfabrikagraf