Sahafin Ali'nin özel haberi:
Cumhuriyet Halk Partisi, bu hafta
kurultaya gidiyor. Normal dönemde, heyecan dozajı yüksek geçen CHP kurultayı,
bu dönemde oldukça düşük geçeceğe benziyor…
Neden mi?
Her fırsatta, iç siyasette demokrasi
vurgusu yapan, ancak iş kendi kapılarının önüne gelince, bir anda demokrasiyi
unutanlar yüzünden.
Her zaman diyoruz ya, ‘bu ülkede
iktidarın da muhalefetin de korkmadan eleştirilmeye ihtiyacı var’
Tarih sanki, akılcı, sağduyulu ve makul
insanları doğrulamak istercesine, gerçeklerini her fırsatta ortaya çıkarmaktan
geri durmuyor.
*
AYTUĞ ATICI
Şimdi gelelim CHP’deki duruma. İlk fişeği
Aytuğ Atıcı attı, Genel Başkanlığa talip olduğunu söyledi. Atıcı’nın CHP Genel
Başkanlığı yapacak seviyede, düzeyde ve siyasi duruşta olmadığını söyledik de
söyledik. Ancak farklı bir renk olarak, yarışa girmesinin önemine de değindik.
Üstelik imza toplamasının, yani en azından
yardım almadan imza toplamasının imkânsız olduğunu da belirttik.
*
HALUK PEKŞEN
Muharrem İnce ile Grup Başkanvekilliği
yüzünden kavga ettiğinden beri CHP Genel Başkanlığı’nı düşünen Haluk Pekşen de
kurultayın yapılma koşullarını gerekçe göstererek, yarışa girmeyeceğini iddia
etti.
Bu da ikinci fiyaskoydu. Pekşen de imza
toplayamayacağını biliyordu, asıl çekilme nedeni buydu. Ancak o, Aytuğ Atıcı
kadar cesur davranamadı. Ya da bu eyleme başka bir sıfat kullanılıyor ama biz
şimdi burada kullanmayalım.
Böylelikle bir sözde rakip daha yok olmuş
oldu.
*
UMUT ORAN
Uzun yıllardan bu yana adı Genel Başkanlık
ile anılan Umut Oran da kurultayda aday olmayacağını söyledi. Hayır, bu sefer
mesele imza meselesi değildi.
Umut Oran, belki imza toplamaya kalksa,
diğer adaylardan daha fazla imza toplayabilirdi ama o da şu an için CHP Genel
Başkanlığı’na hazır olmadığının farkında. Bu nedenle, Umut Oran da geri
çekildi.
*
İlhan Cihaner’in de adaylığını açıklayacağı
söyleniyor. Cihaner’in imza toplama konusunda Aytuğ Atıcı’ya göre şansı daha
yüksek. En azından yanında Orhan Sarıbal, Selin Sayek Böke ve Ali Şeker gibi,
Atıcı’nın ekibine nazaran daha güçlü simalar var.
Fakat İlhan Cihaner de yetersiz. Hasbelkader
imza toplasa bile, kurultayda genel başkan seçilecek oyu alması imkânsız.
MUHARREM İNCE MESELESİ
İşte asıl mesele burada. Kemal
Kılıçdaroğlu sandığınız kadar siyasetten anlamayan bir isim değil. Uzun
yıllardır parti içi siyasetin nasıl işlediğini gördü. Önder Sav’a çekilen
operasyon ile başlayan furya, Muharrem İnce’nin partiden uzaklaştırılması ile
son buldu.
*
Böylelikle CHP’de bir kanadın resmen
kırılışını izledik. Üstelik Muharrem İnce de bunun farkındaydı, ancak o dönemde
elinde olanlar, gelecekte kazanabileceklerinden daha tatlı geldi.
Bu da zaten lider olmadığını ve
olamayacağını hepimize gösterdi. Şimdi, aday olabilecek cesareti bile yok.
*
Geldik, asıl meseleye. CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile kurmayları tarafından, Aytuğ Atıcı’ya bir teklif
götürüldüğü söyleniyor.
Söz konusu kulis bilgisine göre,
Kılıçdaroğlu’nun Atıcı’ya imza konusunda yardımcı olabileceğini söylediği
belirtiliyor.
İşin aslı ne kadardır onu bilemeyeceğim,
benim kulağıma gelen bilgi bu yönde. Ancak Atıcı’nın imza konusunda kolaylık
istemediği ve kendi çalışmalarını yürütmeye devam etmeyi tercih ettiği
söyleniyor.
*
Benim şimdilik gördüğüm tablo şu, eğer
Aytuğ Atıcı teklifi son ana kadar kabul etmezse ki, Atıcı için CHP Genel
Başkanlığı’na adaylık bile önemli bir olay.
Kılıçdaroğlu, tek başına aday olduğu
kurultayı, tek başına kazanır. Kurultay günü de CHP tarihine hiç de güzel
olmayan bir şekilde yazılmış olur.
Ancak, CHP Genel Merkezi’nin, CHP tarihini
çok da dert ettiğini söyleyemeyeceğim.