Yapişletdevret süresi bitince Esenler’deki otogar İBB’ye devredildi. Buradaki işletmeciler ise sorunlarının çözülmesini ve İmamoğlu ile masaya oturmayı istiyor: 2 bin 24 işyerinin yaklaşık 100 milyon doları burada yatıyor.

ERCAN KÜÇÜK

İstanbul’u Türkiye’ye ve dünyaya bağlayan noktaların başında Büyük İstanbul Otogarı geliyor. Bilet kesen yüzlerce firma ve her gün milyona yakın yolcu kapasitesi de bunun göstergesi. 1994’te ‘YapİşletDevret’ modeliyle açıldığı günden bu yana sorunlarla anılır oldu.

25 yıllık işletme hakkının dolmasıyla otogar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne devredildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu otogarı ziyaretinde “Buradaki bütün işletmelerin ecrimisil (işgal tazminatı) usulüyle ücretlerini İBB’ye ödemeleri gerekiyor. Yani bütün kiracıların, buradaki ödemelerin muhatabı İBB’dir” dedi.

İmamoğlu’nun açıklaması esnafın tepkisini çekti. İstanbul Otogarı Esnaflar Derneği Başkanı Şahap Önal, binlerce işyeri sahibinin mağdur olacağını, sorunun otogardaki hak sahipleri olan esnafla, otobüsçülerle müzakere edilerek çözülmesi gerektiğini söyledi. Şahap Önal, İmamoğlu’yla görüşmek istediklerini ancak randevu alamadıklarını söyledi.

Şahap Önal, alt katları suçla anılan, merdivenlerinde alkol kutularını görebileceğiniz, tabelaları yıkık, duvarları kirlenmiş, bakımsız ve geçen yıllarda gettolaşan, bugünkü ismiyle ‘İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’nın sorunlarını ve çözüm önerilerini Aydınlık’a anlattı.

‘NURETTİN SÖZEN BİLE GÖRÜŞEMİYOR’

“1987 yılında Topkapı’dan taşınması kararlaştırılan otogar için burası gösterildi ve iş, dönemin İBB Başkanı Bedrettin Dalan tarafından, ‘YapİşletDevret’ modeliyle Uluslararası Trakya ve Anadolu Otobüsçüler Derneği (UOTOD)’ne verildi. Temel atılırken geçici temel atma ruhsatı verildi. Çünkü bu arazinin nazım imar planı yok. İnşaat devam ederken derneği mevcut projenin dışına çıkıyorlar. Otobüsçüler kaçak yapı içerisine binlerce kaçak dükkan inşa edip, pazarlama şirketleriyle birlikte 9293 yılları arasında İBB güvencesiyle sattı. Bize kat irtifakı hakkı satışı yaptılar. Tapu tahsisi verdiler. Biz 25 yıllığına bu dükkanların işletme hakkına sahip olduk.

“Dönemin İBB Başkanı Nurettin Sözen burayı açmıyor, müdahale ediyor. Bir yazıyla İBB’den alıp Ulaştırma Bakanlığı sorumluluğuna veriyorlar. İBB müdahale edemiyor, karışamıyor. Daha sonra 1994’te açılışı yapıldı. 25 yıldır kaçak işletildi. Bir süre dernek statüsünde çalıştırıldı.

“Daha sonra Dernek, Avrasya Terminal İşletmeleri A.Ş (Avter) diye bir şirket kurdu. O şirket buranın tüm gelirini topladı. Buraya beş kuruş yatırım yapmadığı gibi İBB de bu şirkete göz yumdu. Alt katlarda atıl durumda bulunan işyeri sahipleri tek kuruş elde edemedikleri gibi dükkanlarını açamadılar, ruhsat alamadılar. Altyapı yatırımları yapılmadığı için içeriye girmeye bile korktular. Bunların hepsi İBB’nin teftiş raporlarında, CHP’nin raporlarında, emniyet raporlarında mevcut.

“Sesimizi duyurabilmek için Cumhurbaşkanı’na kadar ulaştık. Belediye başkanlarıyla, valilerle görüştük. En son İstanbul Valisi, İBB’nin devir tesliminden iki gün önce bizlere randevu verdi. Bizlerin sorunlarını dinledi ve yardımcı olacağını, Sayın İmamoğlu’na bunu bizzat anlatacağını, destek vereceğini söyledi. Sayın Vali’yle görüşüyoruz ama İBB Başkanımızla görüşemiyoruz.”

‘KİTLELER HALİNDE İBB’YE GİDERİZ’

“İBB ile Genel sekreter, emlak istimlak daire başkanı ve grup başkanı düzeyinde görüşmelerimiz oldu.

Reklamdan sonra devam ediyor 

“Dernek olarak Otogarın bütün alt yapılarını biz taşıdık. Kamuoyu oluşturduk sürekli. Valiyle görüştük, ortak çalıştık. İmamoğlu’yla da görüşmek, çalışmak istiyoruz. Bir şey talep ettiğimiz de yok. O müzakereleri kurabilmemiz için verdiği sözün arkasında durması, bizi dikkate alması gerekir. Yoksa işin altından kalkamaz.

“Karar aldık. Bu konu çözülmezse kitleler halinde İBB’ye gideceğiz. Hak arıyoruz.

“YapİşletDevret sözleşmesi bitti. İBB’ye geçti. Biz de zaten İBB’ye geçmesi için mücadele ettik. Çünkü Avter buraya yatırım yapmıyordu, suç duyurularında bulunduk. İBB geldi.

“İBB söz vermiş olduğu gibi bizlerin mağduriyetini dikkate alır dedik. Otogarın devletin denetiminde daha ucuz, daha temiz bir hizmet vereceğini düşündük. ‘Süre dolmuş, bana ne, ben sizleri tanımam. Geçmiş geçmişte kalmıştır, ben istediğim gibi kullanabilirim’ deme hakkına sahip değil.

“Burada çok büyük bir gelir, çok büyük bir rant var. Devletin ilgili birimleri, bunu bildikleri halde, buranın bu hale gelmesine göz yumdu. Yeni bir rant alanına biz dernek olarak izin vermeyeceğiz. Bu CHP de olsa, İmamoğlu da olsa. Burası bizim paralarımızla yapıldı. 2 bin 24 işyerinin yaklaşık 100 milyon doları burada yatıyor. Bu paralar bizim paralarımız. Belediyenin burada beş kuruş yatırımı yok, denetimi yok. Şimdi bize ‘kalkın buradan gidin’ diyemez. İBB Başkanının verdiği sözlerin arkasında durması, muhatapların bir an önce bir araya gelmesi lazım.”

‘YENİKAPI’DAKİ OTOGAR TASFİYE EDİLSİN’

“Yenikapı’daki kaçak otogarların buraya gelmesi gerekiyor. Oradaki çirkin görünümlü kaçak işyerleriyle mücadele edilmesi gerekiyor. Orada çok ciddi gelir var. Her bir otobüs çıkışta 100 dolar para veriyor. Biz İBB Başkanımıza bu konuda brifing verebiliriz. Bizi dikkate almıyorsa Nurettin Sözen’i, Kadir Topbaş’ı dikkate alacak. Ama Sözen de İmamoğlu’yla görüşemiyor şuanda. Kadir Bey’in de bu konuda çalışmaları var, hatta şirkete iki yıl önce ‘Derhal burayı terk edin. Siz kaçak işletiyorsunuz. Suç işliyorsunuz. Ben de suç işliyorum’ dedi, noterden taahhütname çekti. Ama birileri müdahale etti durdurdular.

‘HEM VALİLİK HEM İBB SUÇ İŞLİYOR’

"Burada hem Valilik hem İBB suç işliyor. Bir kere otogarın projesi yok. Otogar kaçak. Projenin yapılması lazım. Biz işyerlerimizi açmaya çalışıyoruz, zabıta geliyor kapatıyor; ruhsat yok, iskan yok. Hem ‘aç’ diyorsun, hem açanlara ‘açma’ diyorsun. Açmak isteyenlerin altyapısı yapılmamış. İnsanlar malına mülküne sahip çıkmaya korktu. Bir sürü insan dövüldü…”

"Alter'in elemanları vardı ama yetersizdi. Bakım, yatırım yapılmıyordu. Ama şirketi denetlemesi gereken İBB ve valilik. Defalarca suç duyurusunda bulunduk. Devlete yardımcı olduk biz. Devlet gelip buraya sahip çıkmadı. Buranın bu hale gelmesine Ekrem İmamoğlu'ndan önceki İBB yönetimleri göz yummuştur ve suç işlemiştir. Bunlardan dolayı da derneğimizin davaları var.

“Bize en büyük desteği 2007'de CHP verdi. Komisyon kurdular, araştırma yapıldı. Buna rağmen İBB gelip hiçbir şey yapmadı

“Şimdi Ekrem İmamoğlu'nun gelip ‘ben buradaki geçmişe dönük hakları tanımıyorum, olanları bilmiyorum. Burası artık bizimdir’ şeklinde açıklama yapması buradaki insanları mağdur etti. Oysa biz sorunları birlikte çözeceğiz diye bekliyorduk.”

ESNAF DERNEĞİ'NİN ÇÖZÜM ÖRNEKLERİ

“İBB yeni otogar yapılacağını söyledi. Otogar şuanda İstanbul'a yeterli. Yönetim güvenlik sorunları, işletme sorunları var. Bunlar yeniden ele alınır yeniden revize edilirse İstanbul halkına hizmet verebilir.

"İBB'nin buradaki tapu tahsis belgesi sahiplerini dikkate alması gerekiyor. Her şeyini satmış buraya yatırım yapmış ve buradan gelir elde edememiş yüzlerce, binlerce mağdur hak sahibi var. Şuanda yazıhane sahipleri de mağdur.

“Bu raporlar Ekrem İmamoğlu'nun elinde var. ‘Otogar sorununu üçlü ve güçlü model muhatapları ile çözeceğiz’ demişti. Biz hazırız. Bir an önce tapu tahsis sahipleriyle oturup, müzakere halinde, haklarını nasıl koruyabiliriz projesini geliştirmesi gerekiyor. Ecrimisil mi yapılacak, kiraya mı verilecek, kamulaştırılacak mı bunu bir an önce çözmemiz gerekiyor.

“Üçüncü olarak, İspark buranın sadece gelirlerini toplar, ama hizmet veremez. Çünkü buraya ciddi bir personel lazım. Üç vardiya personel çalışılması lazım. Burada eğitim almaları, otogarı çok iyi bilmeleri lazım. İBB'nin şirket kurup burayı ihale etmesi gerekiyor. Biz dernek olarak İBB'nin de yönetiminde olduğu esnaftan, otobüsçülerden oluşan güçlü bir yönetimle, denetimi de İBB'de olan bir yönetim atanmasını istiyoruz. Bu yönetim buradaki sorunları yerinde yönetip yerinde çözebilir.

“Dördüncü olarak alt katlarda bulunan, proje dışı yapılmış binlerce işyerinin sahiplerinin mağduriyetinin giderilmesi konusunda önerilerimiz var. İster kamulaştırılabilir, ister İBB buraları yıkıp otobüsçülere kiraya verebilir. Bizi bir çatı altında toplayabilir. Buralardan elde edilen cüzi kiralarla bu insanların mağuduriyeti biraz olsun giderilebilir. Ve buralardaki kaba ve pis görüntüler ortadan kalkar. Otobüsçüler yolcusunu bırakacak, park alanına gidecek. Temizliğini bakımını orada yapacak.”

‘HAK İBB'NİN AMA TAPU SAHİBİ VAR’

"Mülk sahibi bile olsanız ‘seni beğenmedim bir başkası gelecek’ diyemiyorsunuz. Tapu sahibi ‘belediyenin bana vermiş olduğu kiralamayı kabul etmiyorum’ derse, İBB başkasına kiraya verebilir. Evet otogar şuanda İBB'nindir. Hak onlarındır. Ecrimisil yapabilir, kiraya verebilir. Ama mevcut tapu sahibi varken bir başkasına kiraya veremez, vermemeli de. Önce onları muhatap alacak. Sorun da buradan çıktı. Gelecek, kira tespit komisyonu kuracak. Yazıhane sahibi senin kiran bu kadardır, tutuyor musun tutmuyor musun? Belediyede bir kanun var: Dükkanda işletmeci kimse, ben onu dikkate alırım. Bir tane yazıhanede 10 tane firma var. Hangisiyle konuşacaksın? Ama hak sahibi olan, tapu tahsis sahibi. 5 bin liraya kiralar, kendisi 7 bin liraya kiraya verir. Böyle bir model var. Kuyumcular çarşısında da böyledir. Biz bunları ancak belediyenin ilgili daireleriyle beraber çözebiliriz. Yeter ki iyi niyet olsun.”

ALT KATLARDA NELER OLUYOR?

"Burada 2 bin 24 işyeri var. 300400 tanesi üst katlarda, işlek vaziyette ve çoğu da kaçak çalışıyor. Maliyesi, vergisi vb. hiçbir şeyi yok. Diğer dükkanlar atıl vaziyette duruyor: sahiplerinin çoğu yurtdışında, kimisi öldü. Dükkanların çoğu perişan durumda.

“İki kat aşağıdaki katta otobüslerin park ettiği alanlar var. Otobüsçüler derneğine yakın isimler oraları bir şekilde işgal etmişler. Şirkete kira ödüyorlardı… İşte burası kimsesizlerin madde bağımlılarının meskeni haline geldi. Yasak olan 10 numara yağ satanların meskeni haline geldi. Uyuşturucudan tutun fuhuşa kadar her türlü şey döndü. Çünkü denetim yok. Emniyetin raporlarında da var. Sayıştay'a da yazı yazıldı. Arabalar yakılıyordu, soyuluyordu. Şuan dilenciler, ayakçılar var. Kaçak işler yapanlar var. Bir ara kaçak göçmenlerin meskeni oldu.”


Aydınlık