Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un 7 dairesinin bulunduğu apartman sakinleri büyük bir mağduriyet yaşıyor. İddiaya göre; Pamuk, 18 daireli binayı hukuksuz şekilde yıktırmak ve kendi istediği şekliyle yaptırmak istediği gerekçesiyle belediyeyi de arkasına alarak tahliye kararı çıkarttı. Böylece binada oturan birçok kişi mağduriyete sürüklendi.
İstanbul Beyoğlu'nda bulunan 50 yıllık Taray Apartmanı sakinleri, 'Halkçı belediye' sloganını kullanan Beyoğlu Belediyesi ve yazar Orhan Pamuk'un yarattığı mağduriyete maruz kalıyor.
TEKLİFİ KABUL ETMEDİLER
İddiaya göre yazar Orhan Pamuk, 7'si kendisine ait 18 dairenin bulunduğu Pürtelaş Hasan Efendi Mahallesi, Susam Sokak 30 Numaralı Taray Apartmanı için Kentsel Dönüşüm Yasası'ndan yararlanarak avukatı aracılığıyla diğer maliklere yüzde 51 çoğunluğu elde edip binayı kendi istediği gibi kullanacağını ve satmaya yanaşmayanların mülklerini arsa payı değerinden eline geçireceğini beyan etti. Ancak daire sahipleri teklif edilen bedeli kabul etmedi.
GÜÇLENDİRMEYE UYGUN ÇIKTI
Orhan Pamuk ise daire çoğunluğunun kendisinde olmasını fırsat bilerek özel bir firmadan bina için 'riskli' raporu çıkarttırdı ve yıkım için Beyoğlu Belediyesi'ne başvurdu. Ancak diğer 12 daire sahibi riskin ortadan kaldırılması için güçlendirme yapılması kararı aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden alınan iki ayrı raporda da binanın güçlendirilmesinin yeterli olacağı kaydedildi. Güçlendirme projesi çizildi ve üniversite raporlarıyla birlikte mahkemeye sunularak yürütmeyi durdurma kararı alındı.
TAHLİYEYİ HIZLANDIRMAYA ÇALIŞTI
Mahkeme bilirkişi atayıp binada heyet incelemesi yaptı. Güçlendirmeye uygunluğunun yanında yıkımının önündeki tarihi Cihangir Camii ve bitişiğindeki tescilli yapı için sakıncalı olacağı resmen saptandı. Mahkemenin 7 Kasım 2024 tarihindeki duruşmada kesin karar vermesi beklenirken tedbir kararının süresinin dolmasını fırsat bilen Orhan Pamuk, Beyoğlu Belediyesi ve halen binada oturanları yıldırmak için kendisinin artık yaşamadığı apartmanın tahliyesini hızlandırma girişiminde bulundu.
30 GÜN SÜRE TANINDI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi'nin tebligat tarihinden itibaren yasal olarak 90 gün süre tanıması mümkünken, binada yaşayanlara 30 gün süre tanındı. Bu hafta su, doğalgaz ve elektrik hizmetleri kesilip binada yaşayanlar temel hizmetlerden yoksun bırakılacak.
Binada oturan çoğu yaşlı, tek konutu olan ve kısa sürede yeni bir konut bulması mümkün olmayanların yanında, apartman görevlisi ve ailesi de korkunç bir mağduriyete sürüklendi. Daire sahipleri tahliyenin mahkeme kararına kadar ertelenmesi talebinde bulundu.
"MÜZE HAYALİ VAR"
Sabah'a konuşan apartman sakinlerinden Çetin Taray, "Apartmanımız 1970'te babamın da dahil olduğu müteahhit firması tarafından yapıldı. Orhan Pamuk 7 daire satın aldı. Özel bir şirkete hiçbir kimseye sormadan, danışmadan ve onay almadan karot aldırdı. Özel şirketin raporu doğrultusunda da binamızı yıktırmak istedi. Bu binada yüzde 51'lik çoğunluğa sahip olarak Orhan Kemal gibi Orhan Pamuk Müzesi yapma heves ve hayali olduğunu öğrendik. Orhan Pamuk, avukatları vasıtasıyla hem de Beyoğlu Belediyesi'ni de arkasına alarak daireleri hemen boşalttırmaya ve yıkımı ihtimalinde yeniden yapımı için ek bir para ödeyemeyecek olanlardan dairelerini cüzi bir fiyata almak istemekte" dedi.
Taray, "Binamızda yapılan uzman denetimlerinde, hemen bitişiğimizde bulunan Ermeni Vakfı'na ait 120 yıllık tescilli yapı ile yakındaki tarihi Cihangir Camii'nin zarar göreceği raporlara işlendi. 12 malikin hayatı, durumu, düzeni tamamıyla bozulacak. Biz kentsel dönüşüme saygı gösteriyoruz ama bu kadar kötü niyetli olarak yapılması ve maliklere Orhan Pamuk tarafından bir anlaşma ve bir program çerçevesinde haber vermeden bu işleri yapması fevkalade üzücü." ifadelerini kullandı.
Taray Apartmanı sakinleri ise "Seçimle değişmiş olsa bile yerel yönetim ve fırsatçılar göz göre göre yargı sürecini önemsemiyor. Kentsel Dönüşüm Yasası ve uygulama yöntemlerinin İstanbul'da yaşayan hemen herkesi ilgilendirdiği düşüncesiyle bu deneyimi kamuoyuyla paylaşıyoruz" dedi.