Amerika 2018 yılında hazırlanan kara para aklama iddianamesinden 3 yıl sonra harekete geçti. SBK Holding’in patronu Sezgin Baran Korkmaz hakkında yakalama kararı çıkardı. Korkmaz’ın da Rıza Sarraf gibi ABD ile anlaşarak yurt dışına çıktığı öne sürülürken, Korkmaz’ın vereceği ifadelerle Türkiye’nin ve bazı siyasilerin ABD’nin istekleri doğrultusunda Türkiye’nin sıkıştırılmasında sopa olarak kullanılması hedeflendiği öğrenildi. Şu anda ABD’nin elinde Türkiye’ye karşı kullanılan üç isim olduğunu kaydeden kaynaklar, bunların Rıza Sarraf, Sedat Peker ve Sezgin Baran Korkmaz olduğunu söylediler.

Türkiye ABD ile sorunlar yaşarken, ABD’nin daha önce bilgisi dahilinde gerçekleşen işlemleri Türkiye aleyhine koz olarak kullanmayı sürdürüyor. İran’a yönelik ambargoyu delmekle suçlanan Rıza Sarraf’la aylar önce temasa geçen FBI, ABD’nin kullandığı İstanbul Tarabya’daki “güvenli ev”de yapılan pazarlıklar sonucunda Sarraf’ı ikna ederek Amerika’ya kaçırılmasını sağladı. Bir plan dahilinde soruşturma ve yargılamayı sürdüren ABD Sarraf’ı itirafçı yaptı ve gerekli bilgileri aldıktan sonra Sarraf’ı serbest bıraktı. Verdiği bilgiler doğrultusunda Türkiye’nin devlet bankası Halkbank hakkında soruşturma başlatarak dava açtı. Bu arada Sarraf’ın rüşvet verdiğini iddia ettiği kişilere yönelik de çalışmalarını sürdürdü. Halen gizlilik bulunan çok sayıda konu ile ilgili çalışmalar devam ederken Sarraf’ın verdiği bilgiler ve Halkbank davası Türkiye’ye karşı sopa olarak kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor.

AYNI YÖNTEM

Amerika şimdi benzer bir çalışma daha yürütüyor. ABD Adalet Bakanlığı 24 Ağustos 2018 tarihli mühürlü bir iddianameyi kamuoyuna açıkladı. İddianameyi hazırlayan Utah Federal Savcılığıydı. Suçlama ABD yasalarına göre adam öldürmekten de ağır cezası bulunan kara para aklamaydı. Miktar 511 milyon dolardı. İddianamede suçlanan isimler, Jacob Kingston ve Isaiah Kingston adlı iki kardeş ve iş ortakları Lev Aslan Dermen’dı.

Kingston kardeşlere operasyon yapıldı. Operasyon sırasında Kingston kardeşlerin Türkiye’ye kaçacağı belirlendi. Yapılan soruşturmada, Kingston kardeşlerin Türkiye bağlantısının Sezgin Baran Korkmaz’ın sahibi olduğu SBK Holding olduğu ortaya çıktı. Kingston kardeşler ifadelerinde paranın bir kısmını Türkiye'de SBK Holding bağlantılı şirketlere gönderdiklerini belirttiler.

Kingston kardeşlerin sahibi oldukları Washakie Enerji ile onların Ermeni kökenli ortağının sahibi olduğu Noil Enerji şirketleri ile SBK arasında ilişki tespit edildi. İddianamede bu konu gündeme getirilirken, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yatırım Ajansı'nın 9 Eylül 2016 tarihli bilgi notunda yer alan “ABD merkezli Washakie Renewable Energy, Noil Energy Group ve bu grupların fonlarının Türkiye'deki yöneticisi ve partneri SBK Holding A.Ş.'nin Türkiye'ye yatırım için hazırladığı” ve toplam 950 milyon dolarlık yatırım fonu oluşturdukları duyurusuna vurgu yapıldı.

Sezgin Baran Korkmaz, özel yetkili Savcı Robert Mueller tarafından ifade vermesi için resmen çağrılmış olmasına rağmen ifade vermedi. Tutuklanma korkusundan Amerika’ya da gitmedi.

BİDEN SONRASI

Amerika’da dava devam ederken ABD herhangi bir işlem yapmadı. Ama soruşturma derinleştirildi. İşlenen suçlar tek tek tespit edildi ve uygun ortam beklendi. Biden’ın yönetime gelmesi ve Türkiye üzerine operasyonları yoğunlaşması sonrası Rıza Sarraf’ın itirafları sonrası hazırlanan Halkbank davası yeniden hareketlenirken Sezgin Baran Dosyası da öne çıkarıldı. NATO zirvesi ve ErdoğanBiden görüşmesi öncesinde pazarlık konularından biri olarak masaya kondu.

SARRAF GİBİ ANLAŞARAK KAÇTI

Sezgin Baran Korkmaz hakkında yakalama kararı çıkmadan hemen önce yurt dışına gitti. Aydınlık’ın ulaştığı kaynaklar Korkmaz’ın aynı Rıza Sarraf gibi ABD ile anlaşarak Türkiye’den kaçtığı, kaçırıldığı görüşünde. ABD’nin 3 yıl sonra birdenbire harekete geçmesine ve Korkmaz’ın yurtdışından yaptığı açıklamalara da dikkat çeken kaynaklar, “Korkmaz da aynı Sedat Peker gibi bir plan dahilinde konuşuyor, televizyonlara bağlanıyor. Bir televizyona yaptığı bağlantıda suçlama ona gibi yapılıyor gözükse de asıl İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hedef alınıyor. Bu Sedat Peker gibi Korkmaz’ın da aynı merkezler tarafından konuşturulduğunun göstergesi” dediler.

HEDEF TÜRKİYE

Rıza Sarraf davasını yakından takip eden bir yetkili Aydınlık’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Rıza Sarraf davasında birkaç koldan Türkiye’ye saldırıldı. İşin ekonomik boyutu Halkbank davası. Tehdit sürüyor. Büyük bir ceza gelebilir. İşin siyasi boyutu şu anda gizli. Davada gizlilik kararı verilen çok sayıda konu var. Buralarda Sarraf’ın rüşvet verdiği isimler, onlarla ilgili ayrıntılar, para hareketleri her şey olabilir. ABD ile yapılan her görüşmede bu konu Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallanıyor. Arkasından Sedat Peker olayı çıktı. Sedat Peker Balkanlar’dan Fas’a, oradan Birleşik Arap Emirlikleri’ne kaçırıldı. Orada bir plan dahilinde kullanılıyor. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan videolarında ısrarla Türkiye’den El Nusra’ya silah yardımı yapıldığını dillendirdi. Bu işlerin içinde Amerika vardı. Şimdi dünyanın başka yerlerinde yaptığı gibi elini Türkiye ile yıkayıp, Türkiye’yi terör örgütlerine silah yardımı yapmakla suçlamaya çalışıyor. Bu işlerin yapıldığı iddia edilen dönem Davutoğlu dönemi. İşin ilginci o da Peker’e destek veriyor. Şimdi de Sezgin Baran Korkmaz. Çok açık ki o da Amerika ile çoktan anlaşmış. Ona da Sarraf’a verilen sözler verilmiş. Türkiye’deki bazı isimler hakkında ifade verdirilmiş. Muhtemelen ABD hazinesini zarara uğratmaktan dava açılacak. Arkasından da itirafları Türkiye’ye tehdit ve şantaj için kullanılacak. Korkmaz ABD için 2. Rıza Sarraf.”

ERKEN SEÇİM AYARLI

Biden’in koltuğa oturması sonrası erken seçim için düğmeye basıldığına dikkat çeken kaynaklar yaşananları şöyle yorumladılar:

“Biden koltuğa oturana kadar muhalefet hiç erken seçimden söz etmedi. Hatta karşı çıktı. Biden göreve başlar başlamaz erken seçim için harekete geçildi. Bütün muhalefet partileri ‘erken seçim, hemen seçim’ der oldu. Kampanya adım adım büyütüldü. Eş zamanlı olarak Sedat Peker’in videoları devreye sokuldu. Üzerinde iyi çalışıldığı kesin. Şimdi de Sezgin Baran Korkmaz olayı. Bütün bunların arkasında uluslararası istihbarat örgütlerinin olduğu, hepsinde iktidarın zaafları üzerinden Türkiye’nin hedef alındığı, erken seçim ayarlı çalışma yapıldığı çok açık. Bu önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak. Siyasi cinayetler de bu operasyonun parçası.”

TÜRKİYE İADE SÜRECİNİ BAŞLATTI

SBK Holding ve 6 şirketine yönelik kara para aklama soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz, ABD’nin talebiyle Avusturya’da gözaltına alındı.

Gözaltı kararının ardından açıklama yapan Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, Sezgin Baran Korkmaz’ın gözaltına alınması ile ilgili bugün yaptığı açıklamada “İade işlemleri için süreci 19 Haziran tarihiyle başlatmış durumdayız” dedi.

Aydınlık