Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy cinayetlerini karartan ve son olarak Türk Ordusuna iftira atan PKK Tabibine Atatürkçü Düşünce Derneği neden sessiz? CHP'den siyasi ikbal bekliyor olabilirsiniz (Eski Akplilerden ve HDPlilerden size CHP listelerinde vekillik sırası gelmez boşa beklemeyin) ama biraz tavır koyun Hüsnü Bozkurt
Aşağıdaki bilgiler Uğur Mumcu'nun ağabeyi Av. Ceyhan Mumcu ile yapılan söyleşiden
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, terör örgütü PKK'nın 'TSK kimyasal silah kullanıyor' iftirasını dillendirdi. Şebnem Korur Fincancı portresi çizer misiniz?
Bu olay bana Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy suikastları davasını anımsattı. Umut Operasyonu davasındaki sanıklar “Bu cinayetleri kimin, hangi örgütün, kimlere nasıl azmettirdiğini mahkemede açıklayacağız.” dediler. Muammer Aksoy’u öldüren silah çıktı onlardan. “Muammer Aksoy’a vur emrini kimin verdiğini mahkemede açıklayacağız.” dediler.
Uğur Mumcu ile ilgili bomba bilgileri doğru çıktı. Bombanın çizimini yaptılar. Uğur Mumcu ile ilgili takip bilgileri doğru çıktı. Ahmet Taner Kışlalı ile ilgili açıklamaları da doğru çıktı. O sırada bunlar savcılığa başvurdular. Dediler ki; “Biz emniyette suçlarımızı kabul ettik ama etkin pişmanlık kanunundan yararlanmak istiyoruz. Bize talimat verenleri açıklayacağız. Bu hakkımızı saklı tutun”
FİNCANCI'NIN RAPORU
İlk duruşma oldu “Avukat istiyoruz” dediler ve duruşma ertelendi. İkinci duruşmada avukat geldi elinde de Şebnem Korur Fincancı’nın raporu. “Bu sanıklar suçlarını kabul ediyorlar. Etkin pişmanlık kanundan yararlanmak istiyorlar ama bunlara işkence yapılmıştır. İşkence yapıldığı için bunların ifadeleri geçersizdir. Siz bunları benim bulunduğum Cerrahpaşa’ya gönderin. 1 yıl tedavi olsunlar. Daha sonra ifade versinler.” diye her sanık için, ismi ‘adli rapor’ olan bir rapor verdiler.
MUAYENE ETMEDEN 'İŞKENCE' DEDİ
Onun üzerine biz dedik ki “Bu sanıkları gördün mü, muayene ettin mi?” Cevabı; “Ona gerek yok. Avukatı açıkladı bana.” Bir hastayı görmeden, muayene etmeden rapor verme işini ilk defa Şebnem Korur Fincancı’da gördüm. “Sen hastayı görmeden nasıl bu raporu hazırladın” diye sorulunca “Bu alternatif yorum raporudur” diyor. Ama “Alternatif yorum raporudur” diye yazmıyor. ‘Adli rapor’ diye yazıyor. Bütün tabiplere soruyorum; Bir hastayı görmeden rapor verilir mi?
TÜRK TOPLUMUNA HİZMETİ FAİLİ MEÇHUL BIRAKMAK
O zaman ben, ‘Bu rapor sahtedir, geçerli değil’ deyince bana görevli memura hakaretten ceza ve tazminat davası açtı. İstanbul’a gittim geldim yargılandım. Böylece Türk toplumu Şebnem Korur Fincancı’yı tanımış oldu. O zamana kadar kimse tanımıyordu. Onun sayesinde Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı'yı kim niye öldürttü, emri kim verdi, ebediyen öğrenememiş olduk. Türk toplumuna hizmeti de budur. Onu tarihe ve kamuoyuna havale ediyorum.
İŞİN İÇİNDE GERGERLİOĞLU DA VARDI
Fincancı o zaman İstanbul Üniversitesi Adlı Tıp Ana Bilim Başkanıydı. Dediler ki; “Bakın, koca üniversite profesöründen kapı gibi rapor aldık. Sizi kurtaracağız. Etkin pişmanlık da olsa bir ceza yiyeceksiniz sonra beraat edersiniz.” O işin içinde Gergerlioğlu filan da vardı. Birbirlerine kolluyorlardı. Sonra bu rapor çıktığı zaman MAZLUMDER (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği) Şebnem Korur Fincancı’ya ödül verdi. O davadan sonra Şebnem Korur Fincancı işkenceye karşı çıkan bir kahraman ilan edildi. O zamanlar rapora karşı çıktım diye çok yalnız kaldım.
AB İLE ANLAŞMA
Fincancı hatta Avrupa Birliği ile de anlaşma yapmış. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Başkanıyken Avrupa Birliği ile İstanbul Üniversitesi adına bir anlaşma yapmış. Mahkeme kararlarına yansımış işkence raporları çıkarsa onu yazmakla yükümlü proje sorumlusu. Mahkemeye de yansımış. Mahkemede sonuç veren rapor verdiği takdirde Avrupa Birliği'nden para yardımı, ödül alıyordu. Daha evvel ‘Manisalı Gençler’ diye bir dava vardı. O davada benzeri rapor hazırlamış. O rapora göre sanıklar beraat etti. Oradan bir ödül aldı. Almanya’da Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) burada bir toplantıyı idare etmiş. Toplantı sonunda ATİK kararları diye bildiri yazıyor. Bildiride şöyle diyor; “Faşist Kemalist kızıl elmacı Doğu Perinçek Ermeni Soykırımının olmadığını belgelerle ispat etmeye çalışmaktadır.” O zamanlarda Avrupa İnsan Hakları davaları vardı. Şebnem hanım adli tıpçı ya açıklamış “Soykırım suçu evrakta sahtecilik değildir ki belgesi olsun. Madem ki bizim babaannelerimiz, teyzelerimiz kara matem esbaplarını ölünceye kadar üstlerinden çıkarmadılar bundan daha iyi kanıt mı gerekir. Onların matemleri delildir. Türklerin de Ermeni Soykırımını yaptığı sabittir.”
ERGENEKON'A MÜDAHİL
“Kahrolsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti” diye biten bir bildiri... ATİK kararları da deniliyor bu arada onun divan başkanı. Ergenekon Davasına da müdahildir. Ergenekon'da FETÖ’cü savcıların dostuydu. Ergenekon davasında Zekeriya Öz’ün açtığı iddianamelere göre “Ben suçtan zarar gördüm” diye müdahil oldu. Bende ATİK kararları dediğimi buradan okudum.
Ceyhan Mumcu
AYDINLIK