Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hazırlıkları süren yeni İnsan Hakları Eylem Planı'nın hak ve özgürlüklere ilişkin standartları yükseltmek için önemli bir yol haritası olduğunu söyledi.
Gül, Türkiye Adalet Akademisi'nde düzenlenen 24. Dönem Hakim ve Savcı Adayları Eğitim Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, iyi işleyen bir yargı sisteminin varlığının hukuk devletinin temel şartı olduğunu belirtti.
Sosyal ve ekonomik kalkınmanın, öngörülebilir bir hukuk sistemine ve etkili işleyen bir yargı mekanizmasına bağlılığına dikkati çeken Gül, bireyin hukuka aykırı müdahaleler karşısında korunmasının, yasalar önünde herkesin eşit olmasının, haklara saygının, demokratik hukuk devletinin en önde gelen niteliği arasında bulunduğunu vurguladı.
Hukukun üstünlüğünün kurumsal güvencesinin de etkin işleyen yargı sistemi olduğuna işaret eden Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin önemli bir taahhüt olduğunu, bu süreçte "Güven veren ve erişilebilir adalet sistemi" vizyonunun belirlendiğini dile getirdi.
Gül, belgenin hazırlığında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları, Avrupa Konseyi belgeleri, Avrupa Birliği (AB) müktesebatı ile diğer ulusal ve uluslararası belgelerin dikkate alındığını bildirdi.
İfade özgürlüğü ve kişi hürriyetiyle ilgili ceza hukuku güvencelerini geliştiren birinci paketin, infaz sisteminde yapısal yenilikler getiren ikinci paket ve hukuk yargılamalarının usulünde sadeleştirme sağlayan, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını da yaygınlaştıran üçüncü paketin TBMM'de yasalaştığını hatırlatan Gül, yeni yasama yılında da önemli düzenlemelerin kanunlaşacağını belirtti.
İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI ÇALIŞMALARI
Yeni İnsan Hakları Eylem Planı üzerinde de çalışmaların sürdüğünü anlatan Gül, "Eylem Planı, hak ve özgürlüklere ilişkin standartları daha da yükseltmek için önemli yeni yol haritası olacaktır." dedi.
Türkiye'nin, Avrupa Konseyinin kurucu üyeleri arasında bulunduğunu anımsatan Gül, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) taraf olan Türkiye'nin AİHM'e bireysel başvuru hakkını da tanıdığını aktardı.
AİHM'in etkili bir şekilde işleyişine katkı verildiğini ifade eden Bakan Gül, Avrupa Konseyinin çalışmalarıyla da uyumlu faaliyetler sürdürüldüğünü, yeni iç hukuk yolları oluşturularak uyuşmazlıkların AİHM'e gitmeden çözülmesi konusunda da önemli adımlar atıldığına dikkati çekti.
Adalet Bakanı Gül, adalet terazisinin kuyumcu hassasiyetiyle tartmasını sağlayanın iyi yetişmiş hukukçular olduğunu, en iyi yasaların iyi uygulayıcıların elinde anlam bulacağına işaret etti.
Hukukçuların eğitiminin, sadece hukuk profesyonellerin yaptığı bir entelektüel çaba olmadığını, aynı zamanda adalet mücadelesinin önemli parçasını oluşturduğunun altını çizen Gül, insan hakları odaklı olmayan bir hukuk eğitiminin ise özünü kaybedeceğini söyledi.
"ACİL BİR ZORUNLULUKTUR"
Gül, "Bireylerin hak ve özgürlükleri üzerinde etki doğuran kararlar verme yetkisine sahip olanların liyakati, kanunların iyi olmasından daha acil bir zorunluluktur." diye konuştu.
Türkiye Adalet Akademisinin eğitim alanında önemli başarı kazandığına değinen Gül, bunun artarak devam edeceğini dile getirdi.
Gül, Avrupa Konseyinin Hukuk Uygulayıcıları İçin İnsan Hakları Eğitimi Programını 733 hakim ve savcı adayının başarıyla tamamladığını bildirdi.
Adalet hizmetlerinin kalitesinin belirleyenin insan unsuru olduğuna işaret eden Gül, adaletin yegane tecelligahının da yargı mensuplarının temiz vicdanı olduğunu belirtti.
Gül, hukuki bir karar hakkında, "Kim olsa aynı kararı verirdi" denilebildiği ölçüde, yargısal kararların toplumda güven oluşturduğunu, uygulama istikrarına yön verdiğini söyledi.
"FRANSA'DA BİR DERGİNİN ÇİRKİN PROVOKASYONU SAHNEYE KONULMAYA HAZIRLANILMAKTADIR"
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 70. yılına erişmek üzere olunduğunun altını çizen Abdulhamit Gül, şunları kaydetti:
"Üzülerek ifade etmeliyim ki sözleşmenin 70'inci yılında bu buluşmayı Avrupa'da yükselen ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve nefret suçlarının gölgesinde gerçekleştiriyoruz. İsveç ve Norveç'te kutsal kitabımız Kur'anı Kerim'e yapılan saldırıların hemen ardından bu defa Fransa'da bir derginin çirkin provokasyonu sahneye konulmaya hazırlanılmaktadır. Oysa daha geçen hafta Yeni Zelanda'daki katliamın yargılamasında maktul yakınlarının söylediği sözler halen kulaklarımızda yankılanmaktadır. İnsan olmanın onurunda, insan haklarının eşit temelinde buluşarak nefretin, ırkçılığın, ayrımcılığın üstesinden gelebiliriz."
Törene, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Robert Spano, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve davetliler katıldı.