Diyarbakır’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen 53 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini 36’ncı günde de sürdürdü. Dicle Üniversitesi öğrencisi oğlu Özgür’ün (22), 10 ay önce PKK’lı teröristlerce kaçırıldığı iddiasıyla 10 Eylül’den beri eylemde olan Latife Ödümlü, “Fırsatını bulursan kaç, gel oğlum” dedi.
Hacire Akar, 21 Ağustos’ta kaybolan oğlu Mehmet’in (21) HDP’liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3’üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül’den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Eylem, 36’ncı günde de 53 aile tarafından sürdürüldü.
‘OĞLUMU ZORLA GÖTÜRDÜLER’
Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür’ün, 10 ay önce PKK’lı teröristlerce Irak’ın kuzeyine kaçırıldığını belirterek, 10 Eylül’de oturma eylemine başlayan Siirtli Latife Ödümlü, şunları söyledi:
“Çocukları PKK tarafından götürülen annelerin hepsi gelmiyor, korkuyorlar. Korkmayın, gelin, destek verin, burada oturun. Allah razı olsun, insanlar gelip, destek ziyaretleri yapıyor. Oğlum beni duyuyorsan neredeysen kaç, gel. Bir fırsatını bulsan kaçıp, gel. Ben buradan kalkmayacağım. Sen gelinceye kadar ben burada oturuyorum. Kimseden korkmuyorum. Benim oğlumu zorla kaçırıp, götürdüler, parayla sattılar. Kış geliyor, kar geliyor, yağmur geliyor; ama yine burada oturacağım.”
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin partinin il binası önünde sürdürdüğü oturma eylemine bir anne daha dahil oldu.
Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinden 4 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Cafer Ceylan için gelen anne Hatice Ceylan da oturma eylemine katıldı.
Anne Ceylan, yaptığı açıklamada, oğlunun hafızlık eğitimi görürken kaçırıldığını, o günden sonra adeta hayatlarının karardığını söyledi.
Yaklaşık 1,5 yıl önce oğlunun kendisini telefonla aradığını anlatan Ceylan, “Oğlum ‘Suriye’deyim fakat nerede olduğumu söyleyemem.’ dedi. Konuşurken yanında başkaları da vardı.” ifadelerini kullandı.
Tek isteğinin oğluna kavuşmak olduğunu belirten Ceylan, şunları kaydetti:
“Partinin önüne ilk defa geldim. HDP oğlumuzu bıraksın. Oğlumuzu, çocuklarımızı sahiplenmesinler. Çocuklarımız onların değil ki sahiplenmişler. Bunlar oğlumuzu esir gibi kullanıyor. Oğlumuz onların kölesi değil ki. Çocuklarımızı bıraksınlar, kendi çocuklarını götürsünler bu kadar seviyorlarsa. Oğlum bizi izliyor, duyuyorsa kapımız ona açık. O bizim her şeyimiz. Gecemiz, gündüzümüz belli değil. Allah ciğerimi yakanların ciğerini yaksın.”