İsmi okulda kendi Roma'da
Düşük yaptığı için bir dizi ameliyat geçirdiğini savunan Başak Demirtaş’ın raporlu 11 yıllık dönemde olduğu dönemde eşiyle birlikte seçim çalışmalarına katıldığı, Roma’ya turistik gezide bulunduğu, Nemrut Dağı’na tırmanarak dağ yürüyüşü yaptığı, Büyükada’da eşiyle birlikte bisiklet keyfi yapıp seçim turlarına katıldığına ilişkin fotoğraflar tek tek gazetelerde yayınlandı.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Polikliniği’nde görevli Op. Dr. Vahhac Alp tarafından Demirtaş’a birçok defa sahte sağlık raporu verildiği belgelendi. Aynı zamanda 13 farklı doktorun Demirtaş için rapor hazırladığı kayıtlara geçti. PKK’lı teröristleri öven paylaşımları da açığa çıkan Alp’in, şiir kitabında teröristleri “gerilla” olarak tanımladığı, ‘Destan Yörük’ kod ismiyle PKK’nın dağ kadrosunda yer alan terörist Ayşe Deniz Karacagil’in fotoğrafını paylaşıp, “Halkımızın gelini kınalamış elini” şeklinde yorumlar yaptığı belirlendi. Vahhac Alp’in hakkında idari soruşturma açılarak cezalandırıldı.
Kamu vicdanı rahatsız
Ancak Demirtaş ise memurluktan atılmadı. Bunun üzerine mahkeme, Demirtaş ile birlikte doktor R.B. hakkında dava açtı. 2018’deki bu davada 3 yıl sonraya neticelendi. Mahkeme, hem Başak Demirtaş’ı hem de sahte sağlık raporu düzenleyen doktor R.B’yi 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak hem bu cezalar hem de Vahhac Alp hakkında yargının henüz cezai işlemde bulunmaması kamuoyunu tatmin etmedi. Hukukçular cezayı az bulurken eğitim, sağlık gibi alanlarda devlete çöreklenen PKK zihniyetli militanların temizlenmesi gerektiğini dile getirdiler.
MEB neden sessiz?
Avukat Kerami Özdemir, şunları dile getirdi: “Ceza kesinleştikten sonra, Milli Eğitim Bakanlığı da devreye girmelidir. Disiplin soruşturmasıyla Demirtaş’ın meslekten ihraç edilmesi gerekir. 2016 yılından bu yana bu ihracın gerçekleşmemesi ilginçtir. Mahkemenin verdiği 2 yıl 6 aylık ceza da hafiftir. Yüzlerce vatansever öğretmen çok sevdiği bu mesleğe atanmak için gün sayarken Başak Demirtaş gibilerinin yüzlerce gün hiç okula gitmeden devletten maaş alması kabul edilebilir değil. Burada kamu kaynaklarının dolandırılması da söz konusudur. Başak Demirtaş’ın bir daha öğretmen olarak öğrencilerin karşısına çıkarılması çok büyük yanlış olur. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı da, Demirtaş’a sahte rapor düzenlediği tescillenen doktorlarla ilgili meslekten ihraç kararı vermelidir.”
PKK’cıların devlette işi ne!
Avukat Ahmet Özcan da, şunları söyledi: “Ben bir imam hatip öğrencisi olarak askeri okul sınavlarına bile giremedim. Benim gibi birçok kişi var. Hal böyle iken bütün örgüt bağlantıları ispatlı olduğu halde üniversiteyi okutup öğretmen yapıp birde üstüne bu kadar yıl maaş ödenmesinde kusur sadece bunlarda değildir. Devletimiz de kusurludur. Başak Demirtaş olayı özelinde, devletimizin muhtelif kademelerinde görev yaptığı halde terörist seviciliğine devam eden bu zümrenin temizlenmesi şarttır. Yasal bir düzenleme ile devletle ilişikleri kesilir ve defolup giderler. Ayrıca terörist bağlantıları olan bir kişinin KPSS sınavlarına girmesini engelleyecek bir düzenlemenin de yapılması elzemdir.”