Erdoğan konuşurken TRT ekranında çıkan “Oööööööiiiiiillllll” ifadesiyle ilgili "TRT yöneticileri hafife alsalar da FETÖ denen örgütün her türlü alçaklığı gözünü kırpmadan yapar" diyen Türkiye yazarı Fuat Uğur, "Devlet, bürokrasideki ve üniversitelerdeki FETÖ yapılanmasını bitiremezse, Cumhur İttifakı 2023’e zor ulaşır" ifadesini kullandı. TRT'den de Uğur'a yanıt geldi: "Bazı sözde gazetecilerin yalan, itham ve iftiralarla TRT Kurumunu yıpratma çabaları karşısında hukuki haklarımızın saklı olduğunu belirtmek isteriz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması sırasında TRT Haber'in ekran altı yazısında çıkan “Oööööööiiiiiillllll” ifadesi tartışma yaratmış, TRT söz konusu alt yazıyla ilgili soruşturma başlattığını duyurmuştu.
TRT'den yapılan açıklamada şöyle denilmişti:
"TRT Haber kanalımızda yayınlanan Gece Bakışı programında kabulü mümkün olmayan bir şekilde anlamsız harf blokları ekrana yansıtılmıştır.
Yaşanan olayın nedeni, olayda sorumluğu olan personelin tespiti ve gerekli idari cezanın belirlenmesi için hızlıca bir soruşturma başlatılmıştır.
Söz konusu soruşturma ile ilgili tüm gelişmeler kamuoyuyla ayrıca paylaşılacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz."
FETÖ KLASİĞİ Mİ?
İki hafta yaşanan olay, hükümete yakınlığıyla bilinen Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur'un yazısıyla yeniden gündeme taşındı.
Uğur, bugünkü "Öööööllll! TRT’de yeni bir FETÖ klasiği mi?" başlıklı yazısında, "TRT yöneticileri hafife alsalar da FETÖ denen örgütün her türlü alçaklığı gözünü kırpmadan yapacağının unutulmaması gerekir. Üstelik bu kurumda FETÖ temizliği yapılamadı. Oysa çok iyi biliniyor ki 15 Temmuz’a kadar TRT’ye FETÖ kadroları dolduruldu" dedi.
Uğur'un yazısının satır başları şöyle:
"TRT soruşturmasından ne sonuç çıktı bilmiyorum ama ben de soruşturdum bu meseleyi.
Aldığım bilgilere göre olay şöyle gelişiyor:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını içeren o haber VTR’sini (videosu) montajcı kadrosunda olmayan M. isimli bir yayınyapım görevlisi kurguluyor.
Editör Ö. de M. Tarafından yapılan son montajı kontrol ediyor ve yayın sunucusuna atıyor. Ve Gece Bakışı programında haber yayına veriliyor.
TRT’de alt yazılar (KJ) montaj esnasında atılıyorsa olayın faili doğrudan bellidir zaten. Ama yayın esnasında bu KJ atılmışsa sorumlu kişi rejide olmalıdır.
Evet, ekranda Cumhurbaşkanı’nın görüntüsü belirdiği sırada yukarıda da ifade ettiğim gibi siyah bir üst bant açılıyor ve “Öööööllll” yazısı geliyor.
Olay patladıktan sonra garip bir şey oluyor. B. isimli bir başka editör, haberi Yayın Sunucusu’ndan siliyor. Ertesi sabah 07.00’de de VTR ve yayın görüntüsünü silmiş.
Ama tabii Editör’ün unuttuğu bir şey var, görüntünün “log”ları, yani işlem aktivitelerinin tutulduğu alt kayıt dosyaları olduğu gibi duruyor. Editör B. videoyu ve VTR'yi de silmesine rağmen “log”lara müdahale edememiş.
'LOG'LARA SIZMIŞLARDI'
Ancak gelgelelim bu “log”lar o kadar da ulaşılamaz değil. Yetkili teknik elemanlar “log”ların anonim olduğunu belirterek “Biz ‘Anonim log’ların kaldırılarak ‘kişiye özel log’ların kullanılması gerektiğini TRT üst yönetimine bildirdik ama durum değişmedi” diyorlar.
Misal “Ööööllll” rezaletinde kullanılan “anonim log”un adı “İstanbul Montaj”, yakın geçmişteki FETÖ komplosu Karlov suikastında kullanılan “anonim log”un adı da “Ulus”…
Karlov suikastının görüntüleri de TRT’nin “log”larından sızmıştı.
Hatırlayacaksınız Rus Büyükelçi Andrey Karlov'a yönelik suikastın TRT Ana Haber Bülteni'nde yayınlanmasını sağlamaya yönelik çalışma içine girdikleri iddiasıyla, dönemin haber koordinatörü, merkez haberler sorumlusu, 2 muhabir ve 2 montajcı toplam 6 kişi hakkında dava açılmıştı. Savcılık iddianamesinde "Sanıkların Büyükelçi Andrey Karlov'un özellikle kameralar önünde hayatını kaybetmesini planlandıkları belirlenmiştir" denilmekteydi.
KARLOV SUİKASTI OLAYI
Savcının bu sözlerinin bir sebebi vardı:
İlginçtir, Karlov’un konuşmasının 25 dakika öncesinden 3G sistemi açılmış, sergi alanından canlı görüntü alınarak, kuruma intikal ettirilmeye başlanmıştı. Bir büyükelçinin 3G ile izlenmesi, canlı görüntülerinin alınması TRT tarihinde vaki değildi. Hatta savcılık iddianamesine göre suikastın canlı olarak 19.00 ana haber bülteninde yayınlanması bile tasarlanmıştı. Ama FETÖ’cü suikastçı katil Mevlüt Mert Altıntaş erken davranmıştı.
Ama yine de Karlov suikastının son derece kanlı ve korkunç görüntüleri, TRT’nin yayın ilkelerine aykırı olarak montajlanıp haber hâline getirilmiş ve haber VTR’si kurum içinde yüzlerce kişinin ulaşabildiği denetimsiz bir ortam olan ve İSOFT adı verilen anonim loglara yayınlanmaya hazır, anlaşılır başlıklarla, kolayca bulunacak şekilde yüklenmişti.
FETÖ böylesi eylemlerle “Ben buradayım” mesajı verir ve kadrolarını tahkim eder. Bunun için çeşitli mecraları kullanır. Sözcü gazetesinin 1 Ocak 2016 tarihli manşetinde, ‘2016 falınız’ başlıklı bir haberini hatırlayın. Bulmaca tablosunun üstünde “Tabloda gördüğünüz ilk 3 isim bu yıl da hayatınızda olacak” denmişti. Bulmacada bol bol “Recep”, “Tayyip” ve “Erdoğan” isimleri vardı ama Recep’lerden birinin önünde ÖL yazmaktaydı. Yani ÖLRECEP diye bir sonuç çıkmıştı. Savcılık bu konuda soruşturma açmış, Sözcü gazetesi de iki gün sonra şu akıllara ziyan açıklamayı yapmıştı:
“Böyle bir niyetimiz olsa, ‘Tayyip’ ve ‘Erdoğan’ adları varken niye ‘Recep’ adını kullanalım?”
TRT YÖNETİCİLERİ HAFİFE ALSALAR DA...
Son olaya dönelim. Öööööllll yazısının “teknik hata” ve TRT açıklamasındaki gibi “anlamsız harf blokları” olması ihtimali küçük de olsa vardır tabii. Ama ben bu kanaatte değilim. TRT yöneticileri hafife alsalar da FETÖ denen örgütün her türlü alçaklığı gözünü kırpmadan yapacağının unutulmaması gerekir. Üstelik bu kurumda FETÖ temizliği yapılamadı. Oysa çok iyi biliniyor ki 15 Temmuz’a kadar TRT’ye FETÖ kadroları dolduruldu.
TRT yöneticileri herhâlde bunun için de Külliye’den doğrudan bir talimat beklentisi içinde.
Benim ve bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki kişinin söylemekten dilinde tüy, yazmaktan kaleminde mürekkep bitti. Devlet, bürokrasideki ve üniversitelerdeki FETÖ yapılanmasını bitiremezse, Cumhur İttifakı 2023’e zor ulaşır."
TRT'DEN YANIT GELDİ
TRT'den Fuat Uğur'a çok sert yanıt geldi. Açıklamada şöyle denildi:
"Türkiye Gazetesi’nde 31.10.2020 tarihinde yayımlanan “TRT’de yeni bir FETÖ klasiği mi?” başlıklı sözde köşe yazısı iftiralardan oluşmaktadır.
15 Temmuz hain darbe girişiminin engellenmesinin hemen ardından TRT Kurumu; 1725 Aralık’tan itibaren Kurumdaki ilgili yöneticiler tarafından verilmiş olan kararlı mücadelenin sonucunda oluşmuş bilgiler doğrultusunda terör örgütü ile ilişkili personele dönük inceleme süreçlerini titizlikle yürütmüş ve FETÖ ile kararlılıkla mücadele etmiştir.
FETÖ’nün personel yapılanmasına ilişkin tüm deliller TRT tarafından anında ilgili makamlara intikal ettirilmiş ve idari olarak da gereği geciktirilmeden yapılmıştır.
Bugüne kadar FETÖ ile iltisaklı olduğu değerlendirilen 622 personel hakkında soruşturma açılmış, bunlardan 470’si TRT’den ihraç edilmiştir. Ayrıca, terör örgüt ile ilişkileri nedeniyle farklı şehir ve ülkelerden yaklaşık 800 kaşeli muhabirin de kurumla irtibatı kesilmiştir.
TRT, tüm TV ve radyo kanallarındaki yayınlarıyla FETÖ ile etkin bir şekilde mücadele etmiştir ve etmektedir. TRT, FETÖ’nün kirli yüzünü ortaya koyan özenle hazırlanmış ve tek tek yazılamayacak kadar çok haber, belgesel ve programla hem Türkiye hem de dünyada bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirmiştir.
TRT World’ün FETÖ yapılanmasını anlatan The Network isimli belgeseli 9 farklı dilde yaklaşık 30 ülkede gösterime sokulmuş, yazarlar ve siyasetçiler TRT organizasyonlarında FETÖ tehlikesini dünyaya anlatmıştır.
TRT Haber kanalında ekrana yansıyan “Oöööööööööiiiillllllllllllllllllllll” harflerine ilişkin üst seviyeden soruşturma başlatılmıştır. Bitmek üzere olan tahkikat, devletin ilgili birimleri ile iş birliği yapılarak yürütülmektedir.
Şunu tekraren vurgulamak isteriz ki; TRT’nin terör örgütü FETÖ ile mücadelede hep kararlı bir duruşu olmuştur ve bu kararlılığı güçlü bir şekilde devam etmektedir.
Bütün bu gerçeklere rağmen, bazı sözde gazetecilerin yalan, itham ve iftiralarla TRT Kurumunu yıpratma çabaları karşısında hukuki haklarımızın saklı olduğunu belirtmek isteriz.
TRT, FETÖ ile mücadelede devletin ilgili organları ile iş birliği içinde üzerine düşeni büyük bir kararlılıkla yapmıştır ve her zaman yapacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz."