Aydınlık'ın haberine göre, Neoconların önemli isimlerinden Michael Rubin, Amerikan Girişim Enstitüsünde (The American Enterprise Institute) Türkiye'yi hedef alan bir yazı kaleme aldı. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki yeni İHA/SİHA üssünü değerlendiren Rubin, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye 1974 yılında Ada'yı işgal etti ve 10 yıldan kısa bir süre sonra işgal altındaki bölgede bir kukla devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kurdu. Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) yarım asırdan uzun süredir Ada'da görev yaparken, ne BM ne de çeşitli Batılı girişimler bu kilit sorunu çözemedi: Türkiye işgali devam ediyor!

GEÇİTKALE'DEKİ TÜRK İHA'LARI

“Erdoğan daha çok yaygara koparmaya eğilimli olsa da, Kıbrıs konusunda şu anki hamleleri farklı. 16 Aralık 2019'da Türkiye Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türkiye'nin ilk insansız hava araçlarını Türkiye'nin batısındaki Muğla ilinden Lefkoniko Havalimanı'na (veya Türkiye’nin adlandırmasıyla Geçitkale Hava Üssü'ne) gönderdiklerini duyurdu. Türkiye, Lefkoniko'yu bir drone üssüne dönüştürmeye devam ediyor. Erdoğan'ın açıkladığı gibi; 'Kıbrıs'ta şu anda iki havalimanı var, biri Türkiye'deki vatandaşlarımızın bildiği Ercan, diğeri daha önce orada olan ama şimdi insansız hava araçlarımızı transfer ettiğimiz Geçitkale.'

“Başlangıçta Türkiye, sismik araştırma gemileri Kıbrıs sularında petrol ve gaz ararken gözetleme yapmak için Kuzey Kıbrıs'taki insansız hava üssünü kullanıyordu, ancak burayı genişlettikçe Bayraktar TB2 gibi birçok saldırı İHA'sını da üsse taşıdı. Türkiye daha önce Bayraktar TB2'yi Irak'taki Kürt hedeflerine ve Libya'daki Müslüman Kardeşler karşıtı gücün başkanı General Halife Hafter'a sadık güçlere karşı kullanmıştı.

“Drone'un önceki versiyonları sadece 100 millik bir erişime sahip olsa da, gözetleme ve operasyonel sistemlere yapılan yükseltmeler, özellikle 27 saatlik dayanıklılığı göz önüne alındığında, droneların menzilini büyük ölçüde genişletiyor. Erdoğan uzun zamandır İsrail ve Mısır'a karşı demediğini bırakmadı. Şu anda Lübnan ve Gazze'ye giriş yapmaya çalışırken işgal altındaki Kıbrıs'ta oluşturulan yeni İHA üssünün bu menzillere erişebileceği unutulmamalı. Türkiye, adalarda hak iddia ederek ve sadece Kıbrıs'ın değil, Yunanistan ve İsrail'in de Münhasır Ekonomik Bölgesi'nin sularını ihlal ederek bölgesel güvenliği çoktan altüst etti. ABD, Avrupa Birliği, İsrail ve ılımlı Arap bloğu, Türk saldırganlığının ve ihlallerinin yakında çok daha kötü hale gelmesini beklemelidir.

BIDEN YANLIŞ YOLDA

“ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, 28 Mayıs 2021'de Ankara'yı ziyaret etti. Hürriyet'e verdiği röportajda 'Türkiye ile ilişkiler ABD için çok kritiktir, Türkiye bir NATO ortağıdır, stratejik bir müttefiktir, dünyada bir güçtür...' dedi. Belki de Başkan Joe Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Sherman bu tür söylemlerin Erdoğan'ı ikna edeceğine inanıyorlar, ancak yanlış yolu tercih ediyorlar. Bu tür bir övgüler Erdoğan'ı ABD'nin zayıf olduğuna ve daha fazla saldırganlığa boyun eğeceğine ikna ediyor.

SAVUNMA SANAYİSİNE AMBARGO

“Amerika Birleşik Devletleri bir hayır kurumu değildir. Sekiz yıldan fazla bir süre önce, Obama yönetimi Amerikan insansız hava araçlarını Türkiye'ye transfer ettiği sırada, Türkiye'nin kendi silah ihracat endüstrisini yeniden başlatmaya çalıştığı konusunda uyarmıştım. Pek çok Türk İHA'sı büyük olasılıkla Bayraktar TB2 dahil ya Amerikan İHA'larından tersine mühendislikle yapılmış ya da ithal Amerikan bileşenlerini içeriyor. Kongre, herhangi bir Amerikan askeri bileşeninin Türkiye'ye daha fazla satışını veya transferini önlemek için harekete geçmelidir. Türkiye'nin İHA eylemlerinin etkisi, NATO için Rus S400'ü kullanması kadar tehlikelidir.

KIBRIS'I SİLAHLANDIRIN ÇAĞRISI

“Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, kurşun geçirmez yelekler gibi, öldürücü olmayan ve savunma amaçlı olan ürünlerin satışını sağlamak için Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu gevşetti. Türkiye'nin işgal altındaki Kıbrıs topraklarında bir insansız hava aracı üssü kurması, ambargonun geri kalanının kaldırılmasına yol açmalı. Kıbrıs'ın hava kuvveti yok ve bu nedenle Erdoğan'ın Kıbrıs'ın doğal kaynaklarını çalmaya niyetli göründüğü bir zamanda, Türk insansız hava araçları bölgedeyken benzersiz bir şekilde savunmasızlar. Biden, Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin, Kıbrıslılara topraklarını korumak için derhal Patriot füzelerini transfer etmeli ve ayrıca Lefkoniko'dan kaldırılan herhangi bir insansız hava aracını düşürmese bile engellemek için Kıbrıs'a kesici (jammer) teknolojisi sağlamalıdır. Basitçe söylemek gerekirse, Kıbrıs kendini savunma hakkını hak ediyor.

“Nazik sözler Doğu Akdeniz'e barış getirmeyecek. Bölgede işe yarayacak tek strateji, Erdoğan'a kazanacağından çok daha fazlasını kaybedeceğini göstermektir.”