Ülkem için çok endişeleniyorum ama şekerim sen de PKK diyorsun başka bir şey demiyorsun. Neymiş efendim; ABD, PKK’ya tırlar dolusu silah vermişmiş. Böyle muhabbetlerden hoşlanmıyorum açıkçası. HDP yasal partidir. Bir tutturdunuz: “Diyarbakır anneleri… “ Duyunca sinirlerim bozuluyor zaten. Hem neden HDP’nin kapısında oturuyorlar, gidip başka yerde otursalar ya!
Netflix’deki çocuk istismar olayları tarikatlardakinden başka, onlarınki modernite; batıdan ne gelirse iyi gelir…
Ekonomiye çözümümüz yokmuş, tabii ki var; başkalarına parayı nerden buluyorlarsa bize de oradan bulsunlar… O kadar basit!
Bir dilinize dolamışsınız; emperyalizm, neoliberalizm… Bu kelimeler çok canımı sıkıyor, duyduğum andan itibaren tüylerim dikeliyor.
Mavi Vatanmış; vatanın rengi mi olurmuş ayol! Gerçi devrimler renklenince hoş olmuştu. Mesela ben turuncu devrim fikrine bayılmıştım! Toplantılara giderken turuncu fular takıyorum artık… Aslında yüzmeyi de severim, mavi vatan fikri de fena değil sanki, turkuaz mavisi her daim şıktır...
Elbette eşit yurttaşlık, ne varmış bunda; yurttaşlık eşit işte, adı üstünde, siz bizi ne sandınız?
Hayır Nutuk’u okumadım ama bir seferinde elime alıp fotoğraf çektirdim ve profil resmi yaptım. En fazla beğeni alan fotoğrafımdı… Atam çok yakışıklı ve karizmatik zaten… Her tarafı Atamın fotoğrafları ile donattım.
“Ben ezelden beri hür doğdum, hür yaşarım… “ Çok severdim bu dizeyi… Ama şimdi bilinçlendik artık: Tam hürriyet diye bir şey yoktur, dünya globalleşti!
Bayrağımızın rengini ve tasarımını çok beğeniyorum; bayrağımızın rengindeki kıyafetlerimle çekilen fotolar da çok beğendi alıyor…
Çok bilenlerden duydum; altı okun modası geçmiş: Devletçilik günümüzde geçerli değilmiş (!) Muhakkak Atam çok biliyordu ama zaman da değişti hani! Yani devletçiliğin modası geçti, Kavramlara takılıp kalmayın şekercim!
Mutluluğun sırrı da hemen hemen bulundu zaten: Arayanı arayacaksın, soranı soracaksın, diğerlerini boş vereceksin. Geçmişe ve geleceğe takılmayıp sadece anı yaşayacaksın. Osmanlıdaki gibi kadınların lokantaya, kafeye gitmesi de yasak değil, biz cumhuriyetin şık giyinen, laik kadınlarıyız; yiyip içip selfi çekeriz. Bireysel olmaktan korkmayacaksın: Zaten baksana herkes kendi hikayesine ekleme yapıyor, sistem de ona müsaade ediyor. “
Feza Tiryaki'nin aylar öncesinde yazdığı yazı bugünkü tartışmalara ışık tutuyor: Büyük tanıtımlarla, övgülerle, TV yayınlarıyla, söyleşilerle, alışılmışın ötesinde milyonluk toplu baskı sayısıyla bir
Abdullah Gül, 27 Kasım 1995'te İngiliz The Guardian gazetesinden Jonathan Rugman'a Refah Partisi yöneticisiyken röportaj vermiş, röportaj 28 Kasım'da Posta gazetesinde 'İşte Refah'ın gerçek niyeti: Ür
Oyuncu Mert Fırat, 2013 yılında verdiği bir röportajla yeniden gündemde. Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Mert Fırat, o zamanki röportajında siyasi mesajlarıyla dikkat çekiyor. 5 yıl önce verdiği cev
This website requests your consent to use your personal data to
PurposesSelect All
+
Marketing
Cookies that track user behavior for personalized ads and ad performance. (3 vendors)
+
Uncategorized
Cookies that have not yet been classified and may serve various functions. (1 vendors)
+
Allow the sale, sharing or use of my personal information
We will not sell or share your personal information with third parties for targeted advertising on this device if you choose to disable this toggle.
Special Features
We and our partners use cookies and similar technologies to process data such as browsing behavior or unique IDs on this site. This helps us personalize content, improve user experience, and provide targeted ads.
By clicking "Accept All", you consent to the collection and use of your personal data as described in our Privacy Policy. If you wish to opt out of the sale or sharing of your personal information, switch off "Allow the sale, sharing or use of personal data" toggle.
You may also manage your preferences at any time later on.