"Devletin gizli kalması gereken sırlarını açıklamak" suçundan ceza alarak Silivri Cezaevi'ne gönderilen Nazlı Ilıcak, T24 için kaleme aldığı yazıda günlük yaşamına ilişkin bilgiler paylaştı. "Burası evim oldu; bir çelik dolap, bir demir karyola, duvarlarda bağrımda fırtına koparan eski hayatıma dair fotoğraflar..." diyen Ilıcak'ın ajitasyonuna ise dahil olduğu kumpaslarla yıllarca içeride yatan Veli Küçük'ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük'ten yanıt geldi. Zeynep Küçük sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Babam cezaevine girdiğinde beni uyarmışlardı. Fotoğraf götürme !!! Cezaevinde sadece göğe bakmak gerekirmiş. Tetikçisi olduğunuz FETÖ sayesinde 6 yıl boyunca sadece göğe baktı" ifadelerini kullandı.
Ergenekon ve Balyoz gibi kumpaslarla hapse atılan yurtseverlerin o günkü tavırları da, bugün içeride yatan FETÖ'cülerinkinden çok farklıydı. Kumpas yıllarında Silivri Cezaevi'ni ziyaret eden Nihat Genç, hapisteki yurtseverlerin tavırlarını şu satırlarla anlatmıştı:
"Doğu Perinçek ismi ve kimliğiyle Türkiye’de yazılacak bir hapishane edebiyatının en başlarında yer alacağına kuşku yok. Ben Doğu Perinçek’te ‘politik bir bunalım’ hiç görmedim, içerde de ‘psikolojik bir sarsıntı’ izi hiç. Boğaz’da yalılar bahçeler içinde oturur gibi hapishanede yaşıyor. Böyle bir insan türü olabilir mi? O hücreye çelik kasa koysanız nemlenir pörsür genleşir çürümeye yüz tutar, Doğu Perinçek başka bir şey, yattıkça kendine geliyor. Hiç özenilecek bir şey değil kuşkusuz. Ancak şaşkınlık üstüne şaşkınlık, artık devreye labarotuvar deneyleri yapan bilim adamları girmeli, bizim aklımız almıyor, algıları ışık hızı kadar hızlı, açık seçik şen, hala çiçek açar gibi gülümseme. Kime anlatsak, heykeltıraş, ressam, romancı, böyle bir ‘ruh hali’ olabilir mi? Anladım ki hepimizin gözünü korkutan bu hapishaneler Doğu Perinçekler için değil, Doğu Perinçek türleri için başka bir ‘cezalandırma’ yolunu bulmalı Batılı cezaevi mimarları."