Amerikancı Alçı'nın iddiaları şu şekilde:
"Şimdi yeniden eski Türkiye tarzı yasaklara ve baskılara dönmek neden?
Burası çok kültürlü, çok dinli, çok kozmopolit bir şehir değil mi? Her değerin, her yaşam tarzının, her kimliğin kendine yer bulabildiği, Fatih’in fethettiğinde herkesi olduğu gibi bağrına basabildiği muhteşem İstanbul değil mi?
Burada mesele LGBT değil. Eşcinsellerin tercihlerini tasvip etmek durumunda değilsiniz. Hatta onlardan nefret ediyor da olabilirsiniz ama demokrasi tam da herkesin yanlış ya da doğru diye etiketlenmeden istediği tercihi yaşayabildiği sistemin adıdır.
Ayrıca biz görmek istemesek de Türkiye’nin bir LGBT meselesi vardır. Hem laik kesimde hem muhafazakar kesimde LGBT kimliğini saklayarak, yalan söyleyerek yaşamak zorunda kalan binlerce insan var. Hem iş dünyasında hem akademik dünyada hem politika aleminde çok kritik mevkilerde LGBT bireyler var, hepimizin tanıdığı meşhur isimler gizli eşcinsel hayatı yaşıyor ama bu yasaklar yüzünden yalan söyleyerek hayatlarına devam ediyorlar. Kaldı ki bu yürüyüşe izin vermek eşcinselliği özendirmek anlamına gelmez."