Memleket Hareketi, attığı her adımda, Türkiye siyasetinde taşların yeniden dağıtılacağının habercisi olmaya devam ediyor. 

Süreç hızlandıkça ve değişimin ayak sesleri duyuldukça birilerinin uykularının kaçtığı da açıkça görülüyor.

Özellikle Muharrem İnce ve 3 değerli vekilin CHP’den istifasının ardından ortaya çıkan telaş dikkatlerden kaçmıyor.

İnce’nin istifasını takiben birçok üyenin aynı şekilde CHP’den ayrılması, bu telaşı daha da büyüttü.

Şimdilerde hem de sıklıkla, CHP’nin üye sayısına ilişkin bilgileri, resmi ağızlardan paylaşma modası başladı.

Oysa kimsenin üye sayısını, öleni ya da partiye kimin gelip gittiğini sorduğu yok ki.

Muharrem İnce, Memleket Hareketi’ni başlatana kadar belki de yılda bir kez paylaştıkları üye sayısına ilişkin verileri, sıklıkla açıklama derdine düşmeleri, ‘gittigidiyornoktacom’ durumunda olduklarının kanıtıdır.

CHP Genel Merkezi’nin koridorlarını, memleketin kaliteli ve donanımlı evlatlarını daha siyasete giremeden yok ettikleri kıyma makinesine dönüştüren guruların telaşı aslında çok daha önceden başlamıştı.

CHP örgütlerinde Muharrem İnce hareketliliği belirince “En delikanlı vekil benim” havalarında çıkılan 12. kattan, “İnce’yi başta İzmir olmak üzere Ege'den silmek” için icazet istenmesi, karşılığında da "Silinmesi vaciptir" yanıtının alınması, nasıl bir telaştır diye sormaya gerek var mı?

Genel Başkan’ın, hemşeri ve çakma kirve kontenjanından belediye başkanı yapılan feodallerin, Muharrem İnce’yi kimlerin ziyaret ettiğini çöpçü kıyafetindeki adamlarına izleterek, çetele tutmaları da yağcılığın ötesinde nasıl bir telaşın ürünüdür diye sormaya gerek var mı?

Parti örgütlerinde kimlerin Muharrem İnce’ye sempati duyduğunu belirlemek, yakın takibe almak ve ikna odalarına çekmek için aralarında kendini Mata Hari zannedenlerin de bulunduğu vekiller ile PM üyelerinden oluşan ‘İzleme Komisyonu’ kurulması da telaşın daniskası değil midir?

Çarpık zekasını, her türlü hinliğe yönlendirmekle tanınan, bununla da övünen bir MYK üyesinin, Muharrem İnce’nin sosyal medya paylaşımlarına ve katıldığı televizyon programlarına olumsuz görüş ve hakaret yağdıracak troller grubu kurması da herhalde sadece psikopatça bir davranış biçimi değildir.

Bizzat İstanbul’a giden 12. kat aracılarının, kendini Dilma Rousseff zanneden parlatılmış bacıdan, Atatürk’e ilişkin şimdilik paylaşım yapmamasını, sözde komutanlara selam göndermemesini rica etmesi de telaşsız zamanlara has bir durum değildir herhalde.

Memleket Hareketi’nin adı duyulmaya başlandığı andan itibaren, “Muharrem İnce parti kursa oy verir misiniz?” sorusuyla birçok anket yapıldı. En düşük rakamın yüzde 12, en yüksek oranın ise şimdilik yüzde 18 çıktığı bu kamuoyu araştırmalarından rahatsızlık duyan 12. Kat müdavimleri, çakma anketçilerini hareket geçirdiler.

“Biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz” durumuna uygun olarak tanıdığımız bu şahıslar, Muharrem İnce’nin kuracağı partiye verilecek oy oranını yüzde 1,5 göstererek, herkesin bunu yutacağını sandılar.

Memleket Hareketi’ni daha işin başında bitmiş göstermek için uyduruk anket sonuçları açıklama çabaları, gizleyemedikleri bir telaşın ta kendisi değil midir?    

Bu işlere harcadıkları enerji ve zamanı, AKP İktidarına karşı mücadeleye ayırsalardı, hiç olmazsa “Bir arpa boyundan” azıcık daha fazla yol alırlardı.  

Saray’a giden adam dediler tutmadı. Saray’dan para alan dediler hiç tutmadı. “Oyları bölecek” dediler kimse inanmadı.

Anlaşılan o ki, Memleket Hareketi büyüdükçe, özellikle de partileşince, yeni Bizans oyunları sahneye sürülecek.

Çıkış felsefesinde hem iktidara hem de muhalefetçilik oynayanlara alternatif olma hedefini barındıran, halka “çaresiz değilsiniz” diyen Memleket Hareketi daha çok saldırılara, iftiralara uğrayacak, engellerle karşılaşacaktır.

Engeller sadece yurt içinden değil yurt dışından da gelmeye başlamıştır.

Canan Bacıları, Amcaoğlu Ekremleri parlatmaya çalışan Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı çevreler, Atatürk diyen, başta Doğu Akdeniz ve Kıbrıs olmak üzere birçok konuda Türkiye’nin çıkarları önce gelir diyen, bölücü terörle mücadele diyen, üniter devlet yapısını savunan Memleket Hareketi’nin lideri Muharrem İnce’den büyük rahatsızlık duymaktadır.
Ama biliyoruz ki onların rahatsızlık duyduğuna millet sahip çıkacaktır.

ABD ve AB’nin hesaplarını da ayrıca yazacağız.


Gürbüz Evren/veryansıntv