Öztürk’ün “İnce, inceden inceye çalışıyor” başlıklı yazısının satır başları şöyle:
“İnce’nin partide şimdi bir görevi yok. Ama geniş bir kadroyla memleket meseleleri üzerine çalışmalar yapıyor. Örneğin dış politikadaki gelişmeler oturulup enineboyuna tartışılıyor. Ekonominin durumu uzmanları tarafından anlatılıyor. Sanki, yarın göreve başlayacakmış gibi çalışılıyor, gündemden kopmuyor.
CHP’de, aday olunmaz, delege aday gösterir anlayışı hakimdir. Aday olmayı planlayan kişinin seçime müdahil olması gerekiyor. Muharrem İnce, kongrelere müdahil olmayacağını söylüyor. Ama, kendisine delegelerden önemli destek olacağına da inanıyor. Bu durumda genel başkan adayı olacağını anlatıyor. Dahası, genel başkan olduktan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanacağını belirtiyor. Görüşü, CHP’nin genel başkanının Cumhurbaşkanı adayı olması yönünde. Eğer, genel başkan seçilirse Cumhurbaşkanlığına aday olacak. Muharrem İnce bunları söylüyor ama CHP Genel Merkezi’nde böyle bir hava yok. Daha doğrusu ne genel başkanlık, ne de Cumhurbaşkanlığı adaylığı gündemlerinde değil. Yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Adana, Mersin gibi illerin büyükşehir belediye başkanlığını CHP adaylarının kazanmasıyla, Kemal Kılıçdaroğlu’nun önemli bir güç elde ettiğini herkes kabul ediyor. CHP yönetimi içinde yer alan bazı kişilerin de Muharrem İnce’ye selam bile vermediklerini de parti içinde olanlar biliyor…
Muharrem İnce, genel başkan olamaz, Kemal Kılıçdaroğlu da kendisine parti yönetiminde görev verse acaba bunu İnce kabul eder mi? İnce, bu konuda son derece net, “Kabul etmem” diyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine uzun süre olmasına rağmen, İnce’nin televizyon programlarına çekip adaylık, genel başkanlık konularını konuşmasını CHP yönetimi nasıl karşılıyor? Açıkçası İnce’ye kızıyor ve partiyi tartışmalı hale getirdiğini vurguluyorlar. Bunu sorduğumuzda, İnce, her konunun tartışılmasını, bunların partiye bir zararı olmadığını söylüyor.”
Erdoğan: Cumhuriyetimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'e yaraşır...