Muharrem İnce, 'Külliye'ye giden CHP'li skandalıyla başlayan süreçle ilgili yeni bir açıklama yaparak, 'Bana iftira ve kumpas olduğu ortada. CHP yönetimi parti içindeki iftiracıyı bulup cezalandırmalı' dedi. İnce, haberin 'CHP genel merkezindeki bir çete tarafından üretildiğini' söylemişti.

Muharrem İnce, dün yaptığı açıklamada “Külliyeye giden CHP’li” haberinin “CHP genel merkezindeki bir çete tarafından üretildiğini” söylemişti.


 
İnce’den yeni açıklamalar geldi. İnce sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:

“Bu olay sonunda bana iftira atıldığı, kumpas kurulduğu bütün gerçekliğiyle ortadadır. Şimdi CHP yönetiminin yapması gereken partimizin içindeki o iftiracıyı bulup cezalandırmasıdır. O kişiyi bulmazlarsa aynı iftira ile kendileri karşılaştıklarında şaşırmasınlar.

Cumhurbaşkanlığı kampanyasında 107 miting yaptım. Yandaş medyada tek satır haber olmadım. Bugün yandaş medya beni pek sever oldu. Geçmişte beni yazmayarak, bugünse yazarak bana zarar vermeye devam ediyor. Yandaş medya senden gelecek rahmet Allah’tan gelsin.”


Muharrem İNCE
@vekilince
Bu olay sonunda bana iftira atıldığı, kumpas kurulduğu bütün gerçekliğiyle ortadadır. Şimdi CHP yönetiminin yapması gereken partimizin içindeki o iftiracıyı bulup cezalandırmasıdır.

O kişiyi bulmazlarsa aynı iftira ile kendileri karşılaştıklarında şaşırmasınlar.

16,1 B
11:07 25 Kas 2019
Twitter Reklamları'na ilişkin bilgiler ve gizlilik
2.585 kişi bunun hakkında konuşuyor
MUHARREM İNCE NE DEMİŞTİ?
Dün basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İnce özetle şöyle konuşmuştu:

“Bu toplantıyı neden Ankara’da değil de burada yapıyorum? 5 gündür Türkiye ErdoğanTrump görüşmesini, ekonomiyi, terörü bitirdi, hiçbir şey konuşulmuyor. Ben bunun böyle olacağını tahmin ettim. Bu yalan haber çıkınca, tezgah var dedim ve tweet atalım, açıklama yapalım dedim. Komplo tezgah var dedim. Sonra Genel Başkan bir televizyon kanalına çıktı. Sayın Genel Başkan ‘Şaşırmadım’ dedim. Demek ki önceden biliyor, ya yazılacağını ya olayı biliyor. ‘Doğrudur, ismi açıklayamam’ dedi. Ben ‘Eyvah’ dedim. Çarşamba günü saat 11.23’te genel başkana telefon açtım. 14 dakika sonra bana geri dönüş yaptı. 11.37’de aradı. 8 dakika 19 saniye konuştum. Dedim ki, ‘Burada bir yalan var, partimiz yara alacak. Yanınıza geleyim, birlikte görüntü verelim’ dedim. Beni yıpratmak için gizli mahfiller var bu partide, bu ülkede. ‘Sayın Genel Başkanım yanınıza geleyim. Geminin kaptanı sizsiniz. Birlikte açıklama yapalım’ dedi. ‘Sana haber vereceğim’ dedi haber vermedi. Doğrusu 21 Kasım’da birlikte açıklama yapmamızdı. Neden burada yapıyorsun diye hatırlatmak isterim. Ben görevimi yaptım, partimi gözüm gibi sakınırım. Partime zarar gelsin istemem. Yalvardım.

KOMPLOLAR CHP GENEL MERKEZİNDE ÜRETİLDİ
Bu haber yalan, Muharrem İnce gitmedi, hiç kimse de gitmedi. Derdimiz bu değil. Burası kapandı.


 
1. Bir tezgah var, bu tezgahın sorumluları açığa çıkarılmalıdır. CHP yönetiminin 82 milyona borcu vardır. Burası CHP, parti içi meselemiz kimseyi ilgilendirmez demek doğru değil. CHP aile, şirket değildir. Siyasi partidir.

2. Muharrem İnce 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi akşamından bu yana iftira kampanyasında. Bu komplolar CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir. Partideki bir küçük grup üretmiştir. Muharrem İnce’den bu kadar çekinmelerinden gurur duyuyorum ama entrikalardan utanıyorum. Beni yıpratmak için harcadıkları enerjiyi AK Parti’ye karşı harcasalar iktidar olacağız. CHP kendi ayağındaki prangayı kırmadıkça temiz siyaset yolunda ilerleyemeyecek. Temiz siyaset için bu pislik temizlenmelidir. Arınma buradan başlayabilir. Temizlenme, şahlanış buradan başlayabilir. Bu komployu ortaya çıkarır, cezalandırır, partiden atarsak emin olun yeniden şahlanırız.

‘KENDİ PARTİNİN EVLADINA KOMPLO KURUYORSUN’
Bir başka çağrım şudur, Sayın Genel Başkanadır. ‘Şaşırmadım, biliyorum. İsim veremem’ dediniz. Şaşırmadıysanız duydunuz. ‘İsmi veremem’ dediniz açıklamalısınız. ‘Saray komplosu’ deyip işin içinden çıkamazsınız. Sen Erdoğan’ın ağzına malzemeyi kendin veriyorsun. Kendi partinin evladına komplo kurarak malzeme veriyorsun. Kim bu hain? Bugün Muharrem İnce’ye kurulur, yarın Kemal Kılıçdaroğlu’na kurulur. Ben ona barış elini uzattım.”