Rusya'nın başkenti Moskova'da meydana gelen terör eyleminin ardından soruşturma devam ediyor. Moskova'da bulunan Crocus City Hall'e düzenlenen terör saldırısının ardından ABD, eylemin DEAŞ bağlantılı teröristler tarafından yapıldığını iddia etmişti. DEAŞ da Telegram hesabı üzerinden saldırıyı üstlenmişti. Rusya'daki güvenlik makamlarının yaptığı açıklamalarda, terör eylemini gerçekleştiren zanlıların Ukrayna sınırına doğru kaçarken yakalandıkları ortaya çıkmıştı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da saldırının sorumlusu olarak DEAŞ'a işaret eden ABD'ye yanıt verdi. Zaharova, Komsomolskaya Pravda'da kaleme aldığı yazıda ABD'de politikacıların, terör saldırısını DEAŞ'ın Horasan kolunun gerçekleştirdiğine ilişkin "hikayelerle kendilerini köşeye sıkıştırdığını" savundu. Zaharova, Beyaz Saray'ın, kendisinin ve Ukrayna'nın eylemlerini DEAŞ'la örtbas etmeye çalıştığını kaydetti.

Peki Moskova saldırısının arkasında kim var? İşte Ukrayna ve DEAŞ arasındaki bağlantılar.

UKRAYNA DEAŞ'E KUCAK AÇIYOR

Suriye'de El Kaide saflarında savaşan Çeçen radikal İslamcı saha komutanı artık Ukrayna vatandaşı ve Uluslararası Lejyon'un Çeçen birliğinin başında. Sputnik'in haberine göre, hem Suriye'deki İslamcılarla hem de Batı'da bulunan Çeçen ayrılıkçılarla bağlarını sürdürüyor.

AbdulHakim Şişani olarak da bilinen Rustam Azhiev, Ekim 2022'de Rus birliklerine karşı savaşmak için Ukrayna'ya getirildi. Azhiev'in Ukrayna'ya gelmesinin ardından kendisine jet hızıyla Ukrayna vatandaşlığı tahsis edildi.

Suriye'deki cihatçı terör örgütlerinden Ejnad AlKavkaz'ın lideri olan AbdulHakim Şişani, 2009 yılında yaralanmasının ardından Türkiye’ye gelmişti. 2011 yılında, sözde "Kafkasya Emirliği "nden diğer teröristlerle birlikte Ecnadu'l Kavkaz'ı yönetmişti.

Şişani, İçkerya yanlısı medyaya verdiği bir röportajda, Suriye'deki amacının hem Esad güçleriyle hem de Rus askeri varlığıyla mücadele etmek olduğunu defalarca dile getirmişti.

AbdulHakim Şişani'nin grubu Lazkiye, Halep, İdlib ve Hama dahil olmak üzere Suriye'nin çeşitli vilayetlerinde çatışmalara karıştı. DEAŞ ve El Kaide ile irtibatlı Nusra Cephesi adlı terörist grupla işbirliği yaparak İdlib'i işgal eden Şişani'nin örgütü, Suriye ordusunun Halep'i kurtarma çabalarına direnmeye çalıştılar. Şişani'nin sözde önderliğindeki Ecnadu'l Kavkaz cihatçıları 2019'dan beri Suriye'deki durum istikrara kavuştukça İdlib'de kalmaya devam etti.

2022 sonbaharında Ukrayna'ya giden AbdulHakim Şişani, Ukrayna Devlet İstihbarat Müdürlüğü'ne bağlı olarak faaliyet gösteren Uluslararası Lejyon bünyesindeki yeni birimine savaşçı toplamak için birçok kez İdlib'e seyahat etti. Şişani şu anda Uluslararası Lejyon bünyesindeki tanınmayan İçkerya Savunma Bakanlığı'nın Ayrı Özel Amaçlı Taburuna komuta ediyor.

Ayrılıkçı İçkerya lideri Akhmed Zakayev tarafından desteklenen bu birlik, Rus güçlerine karşı koymak üzere kuruldu. Zakayev 2003 yılından beri İngiltere'de sığınmacı olarak bulunmasına rağmen, Rus askeri operasyonunun başlamasından bu yana birçok kez Ukrayna'yı ziyaret ederek Çeçen militanlara yardım sağladı ve onlarla toplantılar düzenledi.

Nisan 2023'te Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İçkerya "Ulusun Onuru" madalyası ve Dzhokhar Dudayev Nişanı ile Zakayev'e temsilen Ukrayna Ana İstihbarat Müdürlüğü Başkanı Kirill Budanov'u ödüllendirdi.

Aşağıdaki videoda ise İngiliz The Sun gazetesi tarafından paylaşılmıştı. Ukrayna'nın konumu net olarak verilmeyen bir bölgesinde çekilen videoda Ukrayna 241. Bölge Savunma Tugayı askerleri yer almaktaydı. Ukraynalı olarak ifade edilen askerlerin omuzlarındaki armalar ise DEAŞ logosunun birebir aynısıydı.

TÜRKİYE ŞÜPHESİ

Sputnik Arapça'nın yaptığı habere göre En az 87 eski DEAŞ üyesinin, Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) adlı silahlı grubun lideri Ebu Muhammed elCevlani'nin doğrudan gözetiminde 26 Mart 2022'de SuriyeTürkiye sınırına nakledildiği iddia ediliyor.

Rus istihbaratı tarafından düzenlenen raporda savaşçıların çoğunun Irak, Çeçen, Tunus ve Fransız uyruklu olduğu belirtiliyor. 8 Mart 2022'de 450 HTŞ militanı Rus ordusuna karşı mücadeleye katılmak üzere Ukrayna'ya ulaşmış, Militanların aile üyelerine göre üst düzey HTŞ liderleri, aşırılık yanlılarının İdlib'den Türkiye'ye ve oradan da Ukrayna'ya geçişini kolaylaştırmak için Türkistan İslam Partisi, Ensar el Tevhid ve Hurras alDin gruplarının üst düzey liderleriyle koordinasyon kurmuştu.

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR RF) o tarihlerde defalarca, ABD ve NATO'nun Suriye'deki DEAŞ savaşçılarını ABD ordusunun Suriye'deki AlTanf askeri üssünde özel eğitim verdiğine ve ardından onları Ukrayna'ya gönderdiğine dair uyarılarda bulundu.

Rusya Dış İstihbarat Servisi, ortaya çıkardıkları gizli raporda şunları kaydetmişti: "2021 yılının sonunda ABD, aralarında Rusya ve BDT ülkelerinin vatandaşlarının da bulunduğu birkaç düzine DAEŞ teröristini cezaevinden serbest bıraktı. Bu kişiler ABD kontrolündeki AlTanf üssüne gönderildi ve burada Donbass bölgesine odaklanarak yıkıcı ve terörist savaş yöntemleri konusunda özel eğitim aldılar."

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kremlin'in özel askeri operasyonunun ardından küresel yardım talebinde bulunurken, dünyanın dört bir yanından gelen yabancı paralı askerler Ukrayna'nın yanında yer aldı.

Amerikan tanksavar füzesi BGM71 TOW'u kullanmadaki becerisi nedeniyle Ebu TOW lakabıyla anılan İdlib'in ünlü teröristlerinden Suhail Hamoude Ukrayna'ya yardım teklifinde bulunmuş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Güçlü bir irade var, şu anda İdlib'deyim ve Ukrayna ordusunu desteklemeye gitmeye hazırım. Birilerine yardım etmek istiyorum" demişti.

Abu Maria alQahtani olarak da bilinen Iraklı terörist lider Maysara bin Ali de 2022 yılında Telegram'da yaptığı açıklamada Ukrayna'da bir Müslüman'ın Ruslarla savaşıp onları yenmesi halinde cennetle ödüllendirileceğini, öldürülmesi halinde ise kutsal bir savaşta öldüğü için şehit olacağını söylemişti.

TÜRKİSTAN İSLAM PARTİSİ GERÇEKLERİ

• Türkistan İslam Partisi, 20132015 döneminde Urumçi ve Kaşgar başta olmak üzere Sinciang Uygur Özerk Bölgesinde çok sayıda terör saldırısı düzenledi. Sivil kalabalıklara kamyonla dalmak, bomba yüklü kamyonları kalabalıklarda patlatmak, canlı bomba saldırıları düzenlemek, kılıçlarla insanları doğramak, kafa kesmek… Uyguladıkları terör yöntemleri bunlar. Bu saldırılarda çok sayıda Uygur hayatını kaybetti. Yani sözde Uygur hareketi, en çok Uygurları katletti.

• Çin’in bastırdığı bu teröristler ABD’nin yönlendirmesiyle Suriye’yi parçalamak üzere Suriye’nin kuzeyinde İdlib’den Cerablus’a kadar olan bölgeye yerleştirildi. DEAŞ’ın çatısı altına girdi.

• Türkistan İslam Partisi, Türkiye’deki sahte milliyetçilerin iddia ettiği gibi Uygurcu ya da Türkçü bir örgüt değil. ElKaide ve DEAŞ çizgisinde. Milliyet diye bir dertleri yok. Amaçları Türkiye dâhil bütün “kafir” devletleri yıkmak ve kendi sapkın sözde İslami rejimlerini kurmak.

• Türkiye’nin 2016’da gerçekleştirdiği ve asıl amacı PKK koridorunu yarmak olan Fırat Kalkanı harekâtında Türkistan İslam Partisi, DEAŞ saflarında Türkiye’ye karşı savaştı. Mehmetçiğe kurşun sıktı. Türk askerlerini şehit etti.

• 2018’de İdlib’de yaşanan gerginliğin ardından Türkiye ve Rusya Soçi’de İdlib anlaşması imzaladı. Türkistan İslam Partisi, TürkiyeRusya anlaşmasını tanımadığını ilan etti.

• Türkistan İslam Partisi, İdlib anlaşması gereği M4 karayolunda yapılan TürkRus ortak askeri devriyelerine sık sık saldırı düzenledi.

• Türkistan İslam Partisi, 27 Mayıs 2020’de M4 karayolundaki Türk askeri konvoyuna saldırdı ve bir askerimizi daha şehit etti.

• Türkistan İslam Partisi yalnızca Türkiye ve Çin’in değil, Kazakistan’ın, Kırgızistan’ın, Rusya’nın ve Suriye’nin de terör listesinde. Daha önemlisi Birleşmiş Milletler’in terör listesinde.