Moskova zirvesi birçok aktör açısından sonucu merakla beklenen bir buluşma olacaktır.
- ABD gerginliğin devam etmesini isteyecektir. Ve bu gerginlikte özellikle Rejim ve İranlı milislerin güç kaybına uğrayacak olmaları İsrail ve PKK/PYG terör örgütünün güvenliği açısından rahatlama sağlayabilecektir. ABD, terör örgütünü bir devlet haline getirme girişimlerine daha fazla ağırlık verebilecek ve dikkatini daha fazla Irak ve İran’a çevirebilecektir. Mültecilerin serbest bırakılmasını ABD’nin memnuniyetle izlediğini düşünüyorum. AB’nin içine düştüğü bu çıkmazı ve kendi başına hareket etme güçlüğünü bir kez daha ortaya çıkardığı için. Ve ABD olmadan AB’nin hiçbir güç yansımasında bulunamayacağını, gücünü hiç kimseye kabul ettiremeyeceğini gösterdiği için.
- AB, olumlu bir sonucun, kendilerinin de ellerini taşın altına koyarak ve Türkiye’yi bir şekilde ikna ederek mültecilerin hareketlerini engelleyebileceklerini veya en azından akın hızını kesebilecekleri açısından katkı sağlayabileceğini bekleyeceklerdir.
- NATO, sadece bayrak gösteren, ancak Türkiye denildiğinde hiçbir maddesini hareket geçirmeyen anlamsız bir örgüt hüviyetinde olduğu için görüşmeyi sadece takip edecek, sonuç ne olursa olsun müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız gibi içi boş söylemde bulunmaya devam edecektir.
- AB’den ayrılan, geçen hafta içinde PKK terör örgütünün bazı yan kuruluşlarının terör örgütü ilan eden, Dışişleri Bakanı’nı Türkiye’ye gönderen İngiltere nasıl arabuluculuk yaparak iki ülke ile, bu bölgede işbirliğine gidebilirim düşüncesi içinde görüşmeleri takip edecektir.
- İran, anlaşmazlığın kontrol edilebilir düzeyde tutulmasını isteyecektir. Aksi halde Fırat’ın batısında ki varlığı tehlikeye girebilecek ve gelişmeler Türkiyeİran arasında ciddi bir gerginliğe neden olabilecektir. Bu bölgedeki güçlerini güneye indirmesi halinde İsrail tepkisi ile karşılaşmaya devam edeceği için hareket sahası kısıtlanmış olacaktır. Güneye inmesi halinde Lübnan’da bulunan Hizbullah militanlarına sadece İsrail değil bu kez ABD’nin de yakın desteği ile düzenlenebilecek bir harekat ile Hizbullah ve milis güçlerinin etkisiz hale getirilebilme riski ile karşı karşıya kalabilecektir.Bu hamle sonrası sıranın kendisine gelebileceğini düşünecektir. Bu hamle ABD ve İsrail’le Yüzyılın anlaşmasını uygulama imkanı da verebilecektir.
- Suriye rejimi açısından bu görüşme, Esad ile tamam veya devam deme açısından önemli gelişmelere neden olabilecektir. İdlip sorununun temel kaynağı olarak Esad’ın gösterilmesi ve görevden uzaklaştırılmasının bölgede büyük bir rahatlamaya neden olunacağı düşüncesi görüşmenin ana konularından birini oluşturabilecektir.Rejim güçleri içinde son günlerde artan Esad karşıtlığı da dikkate alınarak belirlenecek bir süre içinde Esad görevden uzaklaştırılabilecektir.Bunun karşılığında özellikle Rusya’nın Esad’dan aldığı tavizlerin devam etmesi yolunda garanti istemesi söz konusu olabilecektir. Bu garantinin ABD tarafından verilmesi tercih edilebilecektir.
- Rusya, bugüne kadar bu bölgeye müdahale için belirlediği konseptinde değişikliğe gitmeden mevcut varlığını sürdürecek,elde ettiği kazanımları koruyacak,varlığına yönelik tehditleri uzaklaştıracak politika uygulamalarına devam edecektir.Terörle mücadele anlayışında Türkiye ile olan anlayış farklılığını azaltma istemi görüşmede önceliği oluşturacaktır.
- Türkiye açısından siyasi hedef olarak belirlenen Soçi Mutabakatı ile bölgede oluşan duruma geri dönülmesi önceliği oluşturacaktır.
Görüşmede üzerinde mutabakat sağlanacak konuların kısa vadeli çözümler üzerinde olacağını, Rusların önceliğinin sorunun Rusya ile Türkiye arasında çözümlenmesi gerektiği, ABD, NATO ve AB'nin soruna katılmasının çözümü zorlaştıracağı üzerinde olacağı, Türkiye’yi özellikle terörle mücadele konusunda anlayış birliğine getirebilmek için çaba harcayacağı, bununla birlikte, M4 karayolu kuzeyinde Türkiye’nin kontrolünde hava sahası kontrolünü kapsamayan bir güvenli bölge tesisine, sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıların durdurulmasına ve ateşkes ilanı konusuna olumlu yaklaşacaklarını değerlendiriyorum.