Akar, "NATO, Türkiye ile daha güçlü ve daha anlamlıdır. Türkiye'nin sorgulanması anlamsızdır." dedi.

Akar, "NATO ortamında ülkemizin hak ve menfaatlerine ilişkin birtakım iddialar ortaya koyduğumuzda bu, NATO'ya karşı bir tavır olarak algılanmamalı." ifadelerini kullandı.

"GÜNEY SINIRLARIMIZ NATO'NUN DA GÜNEY SINIRLARI DEMEKTİR"
Türkiye'nin güney sınırlarının NATO'nun da güney sınırları demek olduğunu belirten Akar, "Dolayısıyla güney sınırlarımızı korurken bu NATO ve Avrupa'nın da güvenliği içindir." diye konuştu.

"YPG TERÖRİSTTİR BÜTÜN DÜNYA BUNU BÖYLE BİLECEK"
Akar, "YPG'nin PKK'dan hiçbir farkı yoktur. Bundan vazgeçmemiz söz konusu değildir. YPG teröristtir, bütün dünya bunu böyle bilecek." dedi.

"BİR ACİZLİK, ZAFİYET OLDUĞUNU DEĞERLENDİRİYORUZ"
Libya'nın Atina Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesine değinen Bakan Akar, "Bir acizlik, zafiyet olduğunu değerlendiriyoruz. Sonucu etkilemeyecek. Bu konuda sükunet, sabır, akıl ve mantıkla olaylara yaklaşmayı, uluslararası hukuka uygunluğu tavsiye ediyoruz. Bu mutabakatın tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum." ifadesini kullandı.

"İSTEKLERİMİZ MİLLİ MENFAATLERİMİZLE İLGİLİ ŞEYLER"
Akar, "(NATO'daki) İsteklerimiz, milli menfaatlerimizle ilgili şeyler. Bu aşırı olmayan, makul isteklerimizden geri dönmek söz konusu değil." şeklinde konuştu.

"LİBYA VE TÜRKİYE'NİN HAK VE MENFAATLERİNİN KOLLANMASI İÇİN YAPILMIŞTIR"
Bakan Akar, Libya Mutabakatı'na ilişkin, "Hiçbir komşumuza karşı değil, iki egemen ülke Libya ve Türkiye'nin hak ve menfaatlerinin kollanması için yapılmıştır." dedi.

"HERHANGİ BİR ŞEKİLDE OLDUBİTTİYE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Akar, şöyle devam etti: "Ne Türkiye'nin kendi hak ve hukukunun ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine müsaade edeceğiz. Herhangi bir şekilde oldubittiye göz yummayacağız, izin vermeyeceğiz ve Türkiye'nin içinde olmadığı çözüm yollarının da hiçbir şekilde geçerli olmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz."

"MEŞRU MÜDAFAA HAKLARIMIZI KULLANDIK"
Barış Pınarı Harekatı ile ilgili, hem doğu hem batı cephesindeki tacizlere karşı meşru müdafaa haklarının kullanıldığını ve tacizlerin azaldığını belirten Akar, "Harekatta şu anda, 145 kilometre genişliğinde, 30 kilometre derinliğinde bir alanın tamamına yakını bizim kontrolümüz altında." diye konuştu.

"RAKKA VE HASEKE'DE YEREL HALKIN YÜZDE 57'Sİ HAREKATI DESTEKLİYOR"
Akar, Gallup'un verilerine göre, Rakka ve Haseke'de yerel halkın Barış Pınarı Harekatını destekleme oranının yüzde 57 olduğunu belirtti.

Bakan Akar, "SMO terörist değil, bizimle omuz omuza bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek, topraklarını terörist işgalinden kurtarmak için çalışıyor." dedi.

"BİZDE KESİNLİKLE KİMYASAL SİLAH YOK, ETNİK, DİNİ AYRIMCILIK YOK"
Akar, şunları kaydetti:

"Sahada yenilenler çaresizlik içinde. Yalanla, iftirayla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Mehmetçiğin başarısı altında ezildiler. Bizde kesinlikle kimyasal silah yok, etnik, dini ayrımcılık yok. Tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi, mesleki değerlere sahip bir orduyuz. Bize kimyasal silah verseniz eğitimimiz, hazırlığımız, atma vasıtamız yok. Dolayısıyla insanlık suçu bu hususla uzaktan yakından ilgimiz yok."

"YAPMAMIZ GEREKEN NE VARSA ONLAR YAPTIK"
Milli Savunma Bakanı Akar, Pençe harekatlarıyla ilgili, teröristlerin kış tertiplenmesine geçmemeleri için yapmaları gereken ne varsa onları yaptıklarını söyledi.

Akar, "MİT ile Silahlı Kuvvetler koordineli bir şekilde, nokta hedeflere yönelmek suretiyle çok ciddi sonuçlar alan operasyonlar yapmaktadır." dedi.

"F35'İN ORTAĞIYIZ, MÜŞTERİSİ DEĞİLİZ"
Milli Savunma Bakanı Akar, "F35'in ortağıyız, müşterisi değiliz ve ortak olarak bütün sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmiş durumdayız." diye konuştu.

"BURADA GİZLİ SAKLI BİR ŞEY YOK"
Kılıçdaroğlu'nun tank palet fabrikasıyla ilgili iddialarına değinen Akar, "Gerekirse bilgi sunabiliriz. Burada gizli saklı bir şey yok. Her şey açık." ifadelerini kullandı.

S400'LER ŞU AN KURULUYOR
Akar, S400'lerin şu an kurulduğunu, personel eğitiminin devam ettiğini ve normal faaliyetlerin planlandığı şekilde gerçekleşeceğini sözlerine ekledi

TÜRKİYE TEZLERİNDEN VAZGEÇTİ İDDİALARI

Kesinlikle böyle bir şey yok. YPG teröristtir PKK’nın Suriye koludur. Bundan vazgeçmemiz değiştirmemiz asla söz konusu değildir. Bütün dünya bunu böyle bilecek.

LİBYA MUTABAKATI

Bu olaylar bir günde olan olaylar değil. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması meselesi görüşülen bir konuydu. Daha sonra bu işler 2018’den itibaren yine gündeme geldi.

BM tarafından meşru hükümetle temasımız oldu. 27 Kasım’da bir mutabakat muhtırası imzalandı. Türkiye ve Libya meclisleri onayladı ve BM’ye gönderildi.

Bizim bütün komşularımızla iyi komşuluk ilişkileri içinde olmaya gayret gösteriyoruz. Barış istikrar gelsin diyoruz.

Bu mutabakat zaptının hiçbir ülkeye karşı olmadığını söylüyoruz.

Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hariç diğer ülkelerle de benzer görüşmelere hazır olduğumuzu buradan da belirtmek isterim.

Yunanistan’ın Libya Büyükelçisi'ni sınır dışı etmesini bir acizlik olarak görüyoruz. Bu açık bir şet gizli saklı bir şey değil.

DOĞU AKDENİZ

Türkiye’nin içinde olmadığı planlar yürümez. Çünkü Türkiye garantör ülkedir. Hak ve hukukun çiğnenmesine müsaade etmeyiz. Biz müzakere ve çözümden yanayız.

SURİYE’DEKİ GÜVENLİ BÖLGEDE SON DURUM

Ülkemizin güneyinde herhangi bir terör koridoruna izin vermeyeceğiz diye yıllardır söyledik söylüyoruz.

NATO’dan ABD’den işbirliği talep ettik. E sonunda mutabakata varmak suretiyle takriben 49 gün birlikte çalıştık.

49 günün sonunda istediğimiz süratle bu işin yapılmadığını gördük.

9 Ekim'de Barış Pınarı Harekâtı'nı başlattık.

145 km genişliğinde 10 km derinliğinde bir alan kontrolümüz altında. Tek tük bazı sızmalar olabilir ama genel olarak bu alan TSK’nın kontrolü altında.

ABD’liler de bir gayret gösterdiler ve büyük oranda sözlerini yerine getirdiler.

Ruslarla da bir mutabakat imzaladık. Ruslar da alandan teröristlerin çıktığını söylediler.

Ancak bunların tamamının çıkmadığını görüyoruz. Hem doğu hem batı cephesinde çok ciddi acizler var. Biz de meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz.

Bu tacizler giderek azaldı azalmaya devam ediyor. Çünkü her fırsatta Rus muhataplarımızla bunu konuştuk.

Bugün 14. ortak devriye yapılacaktı ancak hava şartlarından kaynaklanan güvenlik gerekçesiyle o devriye iptal edildi.

Özellikle batıda YPG dediğinizde bunu Kürt olarak ifade ediyorlar. Kesinlikle YPG Kürt kardeşlerimizi temsil edemez.

İngilizlerin bir araştırma şirketi var Gallup. Bölgede bir araştırma yapmış… Oradaki halkın barış pınarı harekatını destekleme oranı yüzde 57.

150 binden fazla yerel halk evlerine döndü dönmeye devam ediyorlar. Bizim orada yaptığımız çalışma normalleşme çalışması.

Suriye milli ordusu terörist değil. Evlerini ve topraklarını teröristlerin işgalinden kurtarmaya çalışıyorlar.

Efendim orada bir takım suçlar işleniyor. Olabilir.

İdari soruşturmaların hepsini yapmaya hazırız yapıyoruz.

Ciddi bir başvuru yok ama bizim kendi tespit ettiğimiz duyduğumuz soruşturmalar var. Sonuçta ne çıkarsa tereddütsüz uygulanacaktır.

'TSK KİMYASAL SİLAH KULLANIYOR' İDDİALARI

Bizim envanterimizde kimyasal silah yok. Şu an bize kimyasal silah verseniz atma unsurumuz yok. Biz bunu insanlık suçu olarak kabul ediyoruz.

Muhataplarımız off the record olarak bunu kabul ediyorlar.

Bizde kesinlikle etnik ve dini ayrımcılık yok. Bizler binlerce yıllık değerlere sahip bir orduyuz.

PENÇE HAREKATI

Nerede ülkemizi ve milletimizi tehdit eden terör örgütü varsa bunlara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz sürdüreceğiz.

Irak’ın kuzeyinde mayıs ayında başlattığımız pençe harekatı var.

Olabildiğince onların mağaralarını başlarına yıkmak için askerimizi mücadelesini sürdürüyor.

O günden bu yana inlerini başlarına yıkmak üzere kara ve hava kuvvetlerimiz yoğun şekilde mücadeleyi devam ettiriyorlar.

MİT ve TSK da koordineli şekilde nokta hedeflere yönelmek suretiyle çok ciddi operasyonlar da yapmaktadırlar.

Gerçekten kaçışlar çözülme başladı katılışlar azaldı. Bunu sözde yöneticiler anladı. Fakat onlar rahatça deva ederken alttakilerin de bunu anlamaları yararlarınadır.

TANK PALET FABRİKASI TARTIŞMASI

Türkiye geçmişte çeşitli yaptırımlarla karşılaşmış bir ülke. Biz vatanımızın huzuru için kendi silahlarımızı yapmak durumundayız.

Bu çerçevede gemilerimizi yaptık. Helikopterlerimizi yaptık. Silahlı silahsız İHA’ları yaptık. Uçaklarımızı yapmak üzereyiz. Topumuz yapıyoruz.

Geriye kaldı tank. Tankımızı yapmaya çalışıyoruz. Armudun çöpü dersek onlarca yıl kaybedebiliriz.

Otokar tarafından yapılan 5 prototip var.

2018’de yapılan ihale var BMC bu ihaleyi kazandı.

Yabancı sermaye istemiyor muyuz biz.

TSK’nın bir an önce tanka ihtiyacı var. Bunun bir an önce yapılması gerekiyor.

Bu fabrikada tank üretilmiyor tank paleti üretiliyor. Bazı tankların da bakımı yapılıyor.

Tank üretimi ayrı bir teknoloji ayrı bir yatırım.

Evet BMC 50 milyon dolar yatırım sağlayacak ama bunun çok üzerinde bir yatırımı sağlayacak.

Bunu ihtiyacımızı karşılayacak en makul yol olarak görüyoruz.

Mülkiyet tamamen MSB’ye ait. Bir albayımızın komutası altında oradaki faaliyetler takip ve kontrol ediliyor.

Oradaki işçilerin hiçbir özlük hakkı kaybolmadı. Denetim yetkisi tamamen MSB’de.

Bu konuya makul bakmak lazım.

Bir an önce tanka sahip olmamız gerekiyor. Bir takım sıkıntılar olabilir ama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti tanka sahip olacak.

CHP’NİN ELEŞTİRİLERİ

Gerekirse bilgi sunulabilir. Saklı gizli bir şey yok her şey açık.

Fakat bunun yayınlanma mecburiyeti yok.

F35 TEDARİK SÜRECİNDE SON DURUM NEDİR?

Bu da zor bir konu değil. Sayın Trump çok açık şekilde bu nasıl mantık diye Obama dönemini suçlayacak şekilde ifadelerde bulundular.

Biz F 35’te ortağız müşteri değiliz. 1,4 milyar dolar ödedik.

S 400 meselesi çıkınca size veremeyiz dediler. Biz de bunu uygun bir davranış olmadığını izah ettik.

Norveç’te S 400’ler var ve uçan uçaklar var etkileşime girmiyorlar.

Burada bir ıkıntı söz konusu biz F 35 kodlarının açığa çıkmasını biz de istemeyiz. Bizim için de önemli. Hava kuvvetlerimizin bel kemiğini oluşturacak bir uçak. Malatya’da üssümüzü oluşturduk.

S 400’ler kuruluyor normal faaliyetleri planlandığı gibi gerçekleşecek.

F 35’leri meselesinde de bıkmadan ifade etmeye çalışıyoruz.

Eğer bu mümkün olmazsa doğal olarak arayışlara gireceğimizi söylüyoruz.

F 35’ler önemli uçaklardır hava kuvvetlerimize güç katacaklardır. F 16’larımı ömürlerini tamamlayacaklar. İkinci bir uçak almamız lazım.

F 35’in üretimine de katkı veriyoruz. 1000 kalem parçası Türkiye2de üretiliyor. Çözmeye çalışacağız. Bu işin bir çözümü olacağına inanıyoruz.

Bazı hareketlenmeler var. Bu hareketlerin önümüzdeki, günlerde daha genişleyip tabi seçim süreci var ABD’de fakat teknik düzeyde Türkiye haklı.

Bu projenin en etkili olan ismi Türkiye’nin bütün sorumluluklarını mükemmel yerine getirdiğini söylüyor. Fakat siyasi, düzeyde bu konu tartışılıyor inşallah çözeceğiz.