Her hafta farklı bir konukla yakın dönem Türkiye tarihine büyüteç tutan Öze Dönüş Platformu bu hafta eski Demokratik Sol Parti Genel Başkanı ve eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker'i ağırladı. Etkinliğe eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu ve gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel de katıldı.
Dönemindeki ekonomik koşulları ve çözüm önerilerini ayrıntılarıyla anlatan Masum Türker, Aydınlık ve Ulusal Kanal'a yönelik görüşlerini de paylaştı, Türkiye'nin çıkış yolu için köklü çözümler sunduğunu söyledi.
Toplantıya Merve Kavakçı'nın 1999 yılında TBMM'de yemin törenine girmesiyle ilgili açıklamalar damga vurdu. Türker, Merve Kavakçı'nın zımni anlaşma gereği 'gece geç saatte' yemin edeceğini fakat bir anda TBMM'ye gelince DSP heyetinin şaşkınlık içinde kaldığını belirtti.
Necmettin Erbakan'ın yakın çalışma arkadaşı, eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu da Türker'in anlattığı olayı isim vererek doğruladı:
“Merve Kavakçı'nın yemin etmesiyle ilgili anlaşma yapılmıştı. Necmettin Erbakan, gece geç saatte kriz çıkarmadan yeminin edilmesini istedi. Bunun için de Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ı görevlendirdi. Ama Abdullah Efendi, Merve Kavakçı'yı erken getirerek kriz çıkmasını sebep oldu. Erbakan hocanın lafını dinlemedi.”
Merve Kavakçı, 18 Nisan 1999 seçimlerinde İstanbul 1. Bölge dördüncü sıradan Fazilet Partisi (FP) milletvekili adayı oldu. Başörtülü vekil tartışmaları sürerken Kavakçı, yemin töreninden önce kalabalık bir destekçi grubuyla birlikte TBMM'ye gitti. 3 Mayıs 1999'da TBMM'deki yemin töreninde, yemin sırası Kavakçı'dan önce olan MHP'li başörtülü milletvekili Nesrin Ünal, başını açarak yemin etti ve Genel Kurul'dan büyük alkış aldı.
Kavakçı ise, yemin töreninin ortasında Meclis Genel Kurul Salonu'na başörtüsüyle girince, Genel Kurul bir anda karıştı. DSP'li vekiller ellerini sıra kapaklarına vurarak protesto etti. Kavakçı, FP'nin milletvekili sırasına oturdu. DSP lideri ve Başbakan Bülent Ecevit, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Bakan Hikmet Sami Türk, oturumu yöneten Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istediler. Ancak Septioğlu, çıkarmadı. Bunun üzerine kürsüde konuşan Ecevit “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz.” demişti. Tartışmanın sürmesiyle Kavakçı yemin etmeden Genel Kurul salonundan ayrıldı.