Türk silahlı insansız hava araçları dünyanın 30'dan fazla ülkesinde güvenliğe katkı sağlıyor. Bayraktar TB2, ANKA, AKSUNGUR ve AKINCI satışlarıyla hem Baykar hem de TUSAŞ ciddi gelir elde ederken, bu SİHA'lara mühimmat sağlayan ROKETSAN ise akıllı mini mühimmatlarla kendi ihracat rekorunu kırıyor.
SİHA ihracıyla Türkiye sadece ticari başarı değil, diplomatik kazanımlar da elde ediyor. Silah satılan ülkelerle gelişen askeri işbirliği, ticaretin diğer alanlarında ve diplomaside kapıları ardına kadar açıyor. Bu durum Afrika, Ortadoğu ve Asya'da terör örgütleri üzerinden çıkar sağlayan 'süper güç'leri rahatsız ediyor.
Ankara'nın askerîdiplomatik hinterlandını genişletmesinden rahatsızlık duyan Amerikan odakları Türkiye'deki bazı kesimlerden de destek alıyor. DEVA Partisi kurucusu Metin Gürcan'ın Avrupalı diplomatlara askerî bilgi satarken suçüstü yakalanmasının ardından bu kez devreye DEVA Genel Başkanı Ali Babacan girdi.
Dünyada en çok tercih edilen SİHA'sı Bayraktar TB2'nin üreticilerini 'haksız rekabet yaratmakla' ve 'devlet kaynaklarını sonuna kadar kullanmakla' suçlayan Babacan, son 24 saattir milyonlarca vatandaşın alay konusu haline geldi. Karabağ'da Ermeni işgalcilere ait hedeflerin yüzde 70'ini tek başına imha eden, dağda ise PKK'lı teröristlerin canına okuyan TB2'ler Babacan'ın dışında Türkiye'nin yakından tanıdığı Amerikalı ünlü bir ajanın da hedefinde.
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan'a yönelik 'suikast' çağrısıyla bir kez daha gündeme gelmeyi başaran Pentagon danışmanı Michael Rubin, son yazısında Ankara'nın SİHA'larla dünyada elini güçlendirdiğini ve Amerikan çıkarlarına nasıl da zarar verdiğini anlattı.
Aynı zamanda FETÖ'nün akıl hocalarından biri olan Rubin, bir dizi Türkiye düşmanının yazı yazdığı '1945' adlı sitede yine zehir zemberek ifadeler kullandı.
HDP ile ittifaka hazırlanan Ali Babacan'ın ilgiyle okuyacağı yazısında Rubin, Türkiye'nin SİHA ihracının ABD için tehdide dönüştüğünü belirterek şunları yazdı:
TÜRK SİHA'LARI DEMOKRATİK KONGO'YA ULAŞTI
6 Ocak 2023'te Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir kargo uçağı Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki Goma Havaalanı'na indi. Gelen bilgilere göre uçakta, Kongo ile Ruanda arasındaki stratejik dengeyi bozabilecek SİHA'lar vardı.
Aynı zamanda Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kigali'ye yaptığı ziyarette TürkiyeRuanda ortaklığına övgüler diziyor; gönüllü bir itfaiyeci olarak maddi çıkar peşinde koşan bir kundakçı gibi, hem çatışmayı körüklüyor hem de iki tarafa askeri teçhizat sunuyor.
Bu, Türkiye'nin SİHA ihraç ederek düşmanlarını tehdit etmesi taktiğiyle Libya'da iyi denenmiş bir modeldir.
SOMALİ, ETİYOPYA, PAKİSTAN...
ABD genel olarak Türkiye'nin Ukrayna'ya Bayraktar TB2 tedariğini destekledi. Türkiye ise bu satışı askeri sanayisinin imajı için kullandı.
Libya, Türkiye'nin SİHA stratejisini Ukrayna'dan daha iyi temsil ediyor. Ankara yenilginin eşiğine gelen Somali'nin eski cumhurbaşkanı ve Türk yandaşı Muhammed Farmajo'yu askeri sanayisiyle destekledi. Farmajo hükümetine gizlice SİHA yardımında bulunuldu. Bu durum bölgede diplomatik çözüm arayan Batı ve Afrika Birliği diplomatlarının hazırlıksız yakalanmasına neden oldu.
Aynı şey Etiyopya'da da geçerliydi. Diplomatik çözüme direndiği bir dönemde Başbakan Abiy Ahmed, Tigray'da Türk SİHA'larını kullanarak başarılı oldu. Karabağ'da ise 1 milyar dolarlık Ermeni teçhizatını Türk/Azerbaycan SİHA'ları yok etti. Türk SİHA'ları şu an Hindistan'ı tehdit eden Pakistan'ın envanterinde.
BAYKAR VE DİĞER TÜRK FİRMALARINA YAPTIRIM
10 yıl önce Türkiye'nin savunma sanayisi konusunda Obama yönetimini uyarmıştım; Obama yönetimi o dönem Türkiye'ye İHA verilmesini tartışıyordu. Şimdi Beyaz Saray ve ABD Kongresi, SİHA ihracatıyla Türkiye'nin yol açtığı istikrarsızlığa karşı yaptırımları devreye sokmalıdır. Elbette Erdoğan'ın Rusya'dan S400 almasından sonra CAATSA kapsamında bazı yaptırımlar uygulandığını gördük.
Ancak Türk hava araçları Afrika'dan Kafkaska'ya, HindistanKeşmir'den Libya'ya kadar güvenliği baltalarken ABD Kongresi hem Türkiye'ye F16 satmaya çalışan Joe Biden ve Jake Sullivan'ın kusurlarını düşünmeli hem de Erdoğan stratejisinin suç ortağı olan Baykar ve diğer Türk firmalarına yönelik yaptırımları devreye sokmalıdır.
RUBIN İLE AYNI GÜN BABACAN DEVREYE GİRDİ
Dünyanın en az 27 ülkesinin Baykar üretimi TB2'yi tercih ettiğini, AKINCI'nın ise şimdiden 5 ülkeye satılmış olduğunu unutan Ali Babacan, Baykar'ı devlet kaynaklarını kullanmakla suçladı. Aynı saatlerde FETÖ'cü Michael Rubin ise Türk SİHA'larının Amerikan çıkarlarına nasıl zarar verdiğinden bahsediyordu.
TB2 ve AKINCI dışında TUSAŞ tarafından üretilen ANKA ve AKSUNGUR da şimdiden 4 ülkeye satıldı. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, müşteri sayısının çok daha fazla olduğunu belirtiyor.
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ise Michael Rubin'le eşzamanlı olarak kendilerini hedef alan Ali Babacan'a SAHA EXPO sırasında çekilmiş bu açıklama vidyosuyla cevap verdi...
BÜTÜN BUNLAR TESADÜF MÜ?
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar sadece iki gün içerisinde şirkete ve Türk SİHA'larına saldırıların peşpeşe geldiğine dikkat çekerek sosyal medya hesabında şu mesajı paylaştı:
