AYDINLIK / ANKARA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Batı’nın Ukrayna Cumhurbaşkanı üzerinden kumar oynadığını, barış ve ateşkes çağrısı yapanların husumeti kamçıladığını bildirdi. Bahçeli Batı’nın savaşı uzatma peşinde olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli partisinin Meclis Grup Toplantısında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
UKRAYNA KRİZİ
“Sayın Cumhurbaşkanımızın yüz yüze görüşmeleri, yaptığı telefon diplomasisi ülkemizin uluslararası ortamda cazibesini ve çekim gücünü arttırırken, barış özlemlerini de diri tutmaktadır. Dışişleri Bakanımızın geçen hafta Moskova’ya ve Kiev’e yaptığı peş peşe ziyaretler, burada mevkidaşlarıyla kurduğu samimi temas ve diyaloglar takdir toplamış, barış arayışlarına ivme kazandırmıştır. Krizin aşılması ve anlaşmazlığın örselenmesi hususunda iki tarafa da hakim olan pozitif ve yapıcı siyasi tutum makul ve memnuniyet verici düzeylere ulaşmıştır. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın müzakereye hazır olduğunu söylemesi dikkatleri Putin’e çevirmiştir. Dışişleri Bakanımızın açıklamasına bakarsak, Rusya ile Ukrayna’nın pozisyonlarında bir yakınlaşma olduğu anlaşılmaktadır. Rusya Dışişleri Bakanı’nın, ileri sürülen talepler konusunda kapsamlı belgelerin imzalanmasıyla operasyonların sona ereceğini söylemesi ateşkes kapısının açılma iradesine emaredir. Müzakere edilen altı maddelik taslak metnin ilk dördünde neredeyse mutabakat sağlandığı yapılan açıklamalarla sabittir, varittir. Türkiye ateşkesin sağlanması, sivil can kayıplarının önüne geçilmesi için olağanüstü bir çaba sergilemektedir.
MAYINLAR
“Rus istihbarat teşkilatının, Ukrayna’nın Karadeniz’e döşediği mayınların kablolarının koptuğunu, bu mayınların akıntıyla birlikte Boğazlara kadar gelebileceğini iddia etmesi ya bir algı oyunu ya da çok ciddi bir tehdit ihbarıdır. Bu doğruysa Türkiye yüksek tehlike altındadır, hazırlıklı ve uyanık olmak hayati önemdedir.
BATI’NIN KUMARI
“Ne var ki Batı, Ukrayna Cumhurbaşkanı üzerinden kumar oynamaktadır. Dahası arkasına saklanıp savaşı uzatmak ve yoğunlaştırmak için tezgah kurmanın hevesindedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nı periyodik şekilde ve online olarak parlamentolarında konuşturup ayakta alkışlayan ülkeler bize göre samimiyetsiz ve ikiyüzlüdür.
“Zelenskiy’yi internet üzerinden dinleyip alkış tufanı koparanların nereden ve kimden sipariş aldığını basiretli ve temiz bir zihniyet sahibi herkes fark etmektedir. Tiyatroya gerek yoktur, bunu izleyip de aldanacak ve kanacak hiç kimse olmayacaktır. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nı parlamentolarında konuşturan ülkelerin, savaşı körükleyen, güç konsolidesi yapan, kendi iradelerine ipotek koyan ABD’ye itirazları ne zaman görülecek, ne zaman ortaya çıkacaktır?
YAPTIRIMLARIN BENZERİ TÜRKİYE’YE
“Hani yaptırımlarla sonuç alınacaktı? Hani Rusya’nın nefesi kesilecekti? Bugüne kadar NATO ne yaptı? ABD neyi sağladı? Birleşmiş Milletler hangi yaraya merhem olabildi? Rusya’ya uygulanan yaptırımların bir benzeri Türkiye’ye de reva görülmüyor mu? Bu nasıl müttefikliktir? Bu nasıl stratejik ortaklıktır? NATO üyeleri arasında yaptırıma maruz kalan tek ülke Türkiye’dir.
“Dost bildiklerimiz tarafından egemenlik haklarıyla oynanan, aleyhine ekonomik, siyasi ve diplomatik tuzaklar kurulan ülke de Türkiye’dir. Mücadele ettiğimiz terör örgütlerine destek verenler şu rezalete bakınız ki bizimle NATO şemsiyesi altında birlikte olanlardır. Bir Fransız, bir İngiliz, bir Alman ölünce kıyameti koparanlar, yıllardır oluk oluk akan Türk ve Müslüman kanlarını, alınan mazlum canları felç geçirmiş gibi izlemişlerdir. Kuzu postuna bürünmüş hiçbir ülke bize adalet dersi veremez. İnsanlık hatırlatması yapamaz, istikamet çizemez, yaptırımlara niye katılmıyorsunuz, neden S400’ü aldınız diyemez.”
FURKANCILAR UYARISI: POLİSİMİZ DOĞRU YAPMIŞTIR
Devlet Bahçeli Adana’da Furkancıların yasa dışı eylemlerini engelleyen emniyet mensuplarına da destek verdi. Bahçeli olaylarla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Geçtiğimiz hafta sonu Adana’nın Seyhan ilçesinde yaşanan, arkası önü projelendirilmiş hadiselerin içyüzünü şuurla tarif, dikkatle tespit ve tefrik etmek lazımdır. Vakıfların nasıl kurulduğu, uymaları gereken kuralların neler olduğu kanunlarla çerçevelenmiştir. Türkiye husumeti aleni olan ve 701 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle kapatılan Furkan Vakfı isimli örgütün provokasyonları sonucunda hiç arzu edilmeyen sahneler yaşanmıştır. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna aykırı hareket eden, yeri geldiğinde PKK’yı, yeri geldiğinde FETÖ’yü öven, yeri geldiğinde de darbe girişimlerine hayırlı olsun diyen sözde bir vakfın mensupları artık bardağı taşırmıştır.
“Bu din tacirlerinin, bu ajan provokatörlerin kanunsuz eylemlerine şerefli Türk polisi zamanında müdahale etmiş, bize göre devletin hükümran vasfı isabetle gösterilmiştir. Asayişsizliğe izin ve icazet verilmemiştir. Sözde vakfın meczup başkanının İçişleri Bakanımıza yönelik izansız saldırıları, iffetsiz hakaretleri ve hayasız itibar suikastları bizim nezdimizde yok hükmündedir, hatta ayaklarımızın altındadır. Sayın Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur, görevini de layıkıyla yerine getirmektedir. Türk polisi görevinin gereğini yapmış, Müslüman görünümlü bir avuç münafığa, sokakları karıştırmak isteyen sayıca küçük bir azınlığa Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir. Bütün emniyet teşkilatımızı hassaten kutluyor, özellikle Adana’da görev yapan her polisimizin tertemiz alınlarından öpüyorum. Kadınları, çocukları zırh olarak kullanan bu sözde vakıf yöneticileri aynı zamanda hem korkak, hem de günahkar olarak anılacaklardır. Şayet bugün tedbir almazsak, gelecekte yeni 15 Temmuzların yaşanması kaçınılmazdır.
“İstismarcıların, fesat yuvalarının, dinimizi ticarete ve batıl hedeflere tahvil etmek için fırsat kollayanların hesabı sorulmalı, hevesleri kursaklarında bırakılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletini içten içe çürütmek, kaleyi içinden yıkmak için tetikte beklemek vatana ihanettir, millete ihanettir, bedeli muhataplarına çok ağır ödetilmelidir.”