Kulağa çok hoş gelen bir söz, Merkez Bankası bağımsız olmalı.
Gelin şu bağımsızlık iddiasını biraz deşifre edelim.
Merkez bankası ne yapar? O ülkenin ekonomisine karşılık gelen parayı basar. Bir ülkede parayı basma egemenliğin ana unsurudur. Devlet olma bu erki elinde bulundurmaya bağlıdır.
Yıllara göre incelerseniz, Merkez Bankası ekonomiye karşılık gelen paranın sadece %15’ini basar. Geri kalan %85’ini ticari bankalar itibari para olarak (dijital banka parası) olarak üretirler. Aşırı borçlanmanın temel kaynağı da bu itibari para meselesidir.
Lakin işin püf noktası sadece bu kadar değildir.
Merkez Bankasının genel kurulu; ticari bankaların gönderdiği murahhas üyeler, ülke zenginlerinin kurduğu gölge bankaların ve fon yöneticilerinin gönderdiği üyelerden oluşur. Yani Merkez Bankası genel kurulu, ülke zenginlerinin örgütlü bir şekilde bulunduğu yerdir.
Bu zenginler esas itibariyle ülke ekonomisine karşılık gelen parayı basan imtiyazlı azınlıklardır. Yani Merkez Bankasında esas olan servet sınıfının varlığıdır. Devlet sadece Merkez Bankası Başkanını tayin eder. İdari anlayışı, ideolojisi servet sınıfının çıkarlarına göre yapılanır.
Merkez Bankasının genel kurulunda halk yoktur. Servet sınıfı vardır.
Peki Merkez bankası uluslar arası para piyasalarına uyum sağlamak için kuralları nereden alır?
Ülke zenginleriyle ortak iş gören, dış zenginlerin asıl örgütlü olduğu, İsviçre Dengeleme Merkezinden alırlar. İsviçre Dengeleme Merkezi yönetimi de dünya süper zenginlerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir bankalar üstü kurumdur. Merkezi Basel’dedir.
Bu imtiyazlı azınlıklar, dış zenginler ve fon yöneticisinden aldıkları paraları ticari bankalara satarak, yani borç vererek zenginliklerine zenginlik katarlar.
Dış borca bağımlılığın ana merkezi böylece kurumlaşmış olur.
Merkez Bankasının bağımsızlığını savunanlar, Merkez Bankasının servet sınıfına bağlı kalmasını ve para basım yetkisinin, imtiyazlı azınlıklarda olmasını isteyenlerdir.
Paranın ne olduğunu bilmeden Merkez Bankası bağımsızlığını sanki adalet oluşurmuş gibi anlayanların, konuya biraz daha yakından bakması gerekir.
Para bağımsızlığın temel unsurudur. Ekonomiye karşılık gelen paranın servet sınıfı tarafından basılıyor olması neo liberal ekonominin temel dayatmasıdır. Paranın özelleştirilmesidir. Dünyadaki alt üst oluşun asıl sebebi de budur.
Parayı kimin basacağı sorunu çözülmeksizin kaostan çıkış yoktur.