Seçimlerde kapalı kapılar ardında "ittifak" yapan İYİ Parti ve HDP arasındaki yakınlaşmanın yeni olmadığı TBMM tutanaklarında ortaya çıktı. HDP Eş Başkanı Pervin Buldan'ın 2015 yılında Meral Akşener'e övgüler yağdırdığı öğrenildi.
13 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilen meclis oturumunda TBMM Başkan Vekili olan Meral Akşener'e methiyeler düzen Buldan'ın sözleri henüz İYİ Parti kurulmadan önce bile Akşener'in terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile arasının iyi olduğunu gözler önüne serdi.
Meral Akşener'in tarafsız ve bağımsız duruşuyla "örnek bir başkan vekili" olduğunu dile getiren Buldan şunları söyledi:
"Sayın Başkan, siz birleşimi açarken ben yukarıdaydım, burada değildim fakat yaptığınız konuşmayı tutanaklardan okudum. Gerçekten partim ve grubum adına sizin tarafsız ve bağımsız duruşunuzdan büyük bir güç aldığımızı ve bu tutumunuzla örnek bir Başkan Vekili olduğunuzu gösterdiğinizi ifade etmek istiyorum. Sizinle çalışmak bize de her zaman büyük bir güç ve moral vermiştir. Bu nedenle size bir kez daha teşekkür ediyor, önümüzdeki dönemde sizi tekrar burada görmek istediğimizi ifade etmek istiyorum."
Meral Akşener ise terör destekçisi Pervin Buldan'ın "Umarım tekrar seçilirsiniz ve burada buluşuruz" şeklindeki sözlerine "Çok teşekkür ederim, sağ olun" diyerek karşılık verdi.
Ancak Pervin Buldan'ın bir sonraki meclis oturumunda yeniden "başkan vekili" olarak görmek istediği Akşener, MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından aday gösterilmedi. Bunun üzerine Akşener, kısa bir süre sonra MHP'den ayrılarak sözde milliyetçi bir parti olan İYİ Parti'yi kurdu.
Pişti olmuşlardı
Meral Akşener ve Pervin Buldan, aynı yolun yolcusu olduklarını birçok kez yaptıkları hareketlerle belli etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geçtiğimiz dönemlerde Müslüman Türk ailesi yapısının temeline dinamit döşeyen ve sapkınlığı meşrulaştıran İstanbul Sözleşmesi'ne destek için TBMM Grup Toplantısı'na üzerinde "İstanbul Sözleşmesi'ni Uygula" yazan bir maske ile katıldı.
Öte yandan aynı yazının yer aldığı mor maskenin Pervin Buldan tarafından da kullanılması o dönem "HDPİYİ Parti" arasındaki gizli ittifakın "dışa vurumu" olarak yorumlanırken "Aynı yerden mi talimat alıyorlar?" sorusu akıllarda yer edinmişti.
13 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilen meclis oturumunda TBMM Başkan Vekili olan Meral Akşener'e methiyeler düzen Buldan'ın sözleri henüz İYİ Parti kurulmadan önce bile Akşener'in terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile arasının iyi olduğunu gözler önüne serdi.
Meral Akşener'in tarafsız ve bağımsız duruşuyla "örnek bir başkan vekili" olduğunu dile getiren Buldan şunları söyledi:
"Sayın Başkan, siz birleşimi açarken ben yukarıdaydım, burada değildim fakat yaptığınız konuşmayı tutanaklardan okudum. Gerçekten partim ve grubum adına sizin tarafsız ve bağımsız duruşunuzdan büyük bir güç aldığımızı ve bu tutumunuzla örnek bir Başkan Vekili olduğunuzu gösterdiğinizi ifade etmek istiyorum. Sizinle çalışmak bize de her zaman büyük bir güç ve moral vermiştir. Bu nedenle size bir kez daha teşekkür ediyor, önümüzdeki dönemde sizi tekrar burada görmek istediğimizi ifade etmek istiyorum."
Meral Akşener ise terör destekçisi Pervin Buldan'ın "Umarım tekrar seçilirsiniz ve burada buluşuruz" şeklindeki sözlerine "Çok teşekkür ederim, sağ olun" diyerek karşılık verdi.
Ancak Pervin Buldan'ın bir sonraki meclis oturumunda yeniden "başkan vekili" olarak görmek istediği Akşener, MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından aday gösterilmedi. Bunun üzerine Akşener, kısa bir süre sonra MHP'den ayrılarak sözde milliyetçi bir parti olan İYİ Parti'yi kurdu.
Pişti olmuşlardı
Meral Akşener ve Pervin Buldan, aynı yolun yolcusu olduklarını birçok kez yaptıkları hareketlerle belli etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geçtiğimiz dönemlerde Müslüman Türk ailesi yapısının temeline dinamit döşeyen ve sapkınlığı meşrulaştıran İstanbul Sözleşmesi'ne destek için TBMM Grup Toplantısı'na üzerinde "İstanbul Sözleşmesi'ni Uygula" yazan bir maske ile katıldı.
Öte yandan aynı yazının yer aldığı mor maskenin Pervin Buldan tarafından da kullanılması o dönem "HDPİYİ Parti" arasındaki gizli ittifakın "dışa vurumu" olarak yorumlanırken "Aynı yerden mi talimat alıyorlar?" sorusu akıllarda yer edinmişti.