'ımızda "İkinci Sevr" mesabesinde bir dayatmayla karşı karşıya olduğumuzu artık herkes görüyor.
Türkiye'yi denizden kıskıvrak kuşattıktan sonra karada da ""e icbar edeceklerdir.
Müstevlilerin nihai maksadı...
Alevi'yi Sünni'den, Kürt'ü Türk'ten kopartarak Anadolu coğrafyasını paramparça etmektir.
Kuşatmaya boyun eğmeyeceğimizi, Mavi Vatan'ımızı terk etmeyeceğimizi ilan edince Başkan Erdoğan'ın deyimiyle "gölge oyununa" başladılar.
Kararlılığımız, Yunanistan'ın arkasındaki 'yı artık gizlenemeyecek kadar dımdızlak ortaya çıkardı.
Lakin, Yunanistan'ın afra tafrasına neden olan güç / mihrak tek başına Fransa değil.
Güney sınırımızda "İkinci İsrail"i kurmak maksadıyla malum terör örgütünü silahlandıran ABD'nin Doğu Akdeniz'de kimin yanında olduğu muamma değil.
Maslahatları gereği "gölge oyununa" devam ediyorlar.
Zira, NATO'nun geleceği ve "küresel denge" bunu gerektiriyor.

***

Yunanistan'ın bunca afra tafrasında Türkiye'deki polarizasyonun da az çok etkisi vardır.
Fakat boşa kostaklanıyorlar.
Mevzubahis vatansa bu milletin tek vücut olacağını akıllarına düşürmelerinde fayda var.
Gerçi "bozguncular" da bu milletin bir daha yan yana gelmemesi için her yolu deniyorlar!
Gözlerini o kadar kararttılar ki, Yunanistan'ı cesaretlendirircesine bu sefer kazmayı derine vurdular.
Mavi Vatan'ımızı ölümüne savunduğumuz bir dönemde,  /  kutlamalarının yapılmayacağı yalanına topyekûn sarıldılar.
Yazık ki yazık,  "bozguncularla" işbirliği içinde bu yalanı sahiplendi.
Ne oldu peki?
Pandemi koşullarına rağmen 30 Ağustos'un büyük bir coşkuyla kutlanması üzerine özür dilediler mi?
Özürden geçtim, zerre miskali utandılar mı?

***

Şu günlerde gündüz gözüyle "Akdeniz'de ne işimiz var?" diyen bilebildiğim kadarıyla yok.
Bir ara , "Ne işimiz var 'da?" demişti; lakin (Libya'yla yapılan anlaşma gereği Akdeniz'de) münhasır ekonomik bölge ilan edilince, "Herkes Akdeniz'de, bir biz yokuz, neden?" diye bir acayip U dönüşü yapmıştı.
Evet, Kemal Bey komik ama mesele vahim!

Salih Tuna/Sabah